Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3069 E. 2022/2097 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasında, mahkemenin eksik inceleme yapıp davayı reddetmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ile ilgili tüm delilleri toplamadan, taraf teşkilini doğru şekilde sağlamadan, tapu kayıtlarının dayanağı olan belgeleri ve haritaları incelemeden, keşif ve bilirkişi incelemesini yöntemine uygun yapmadan eksik incelemeyle hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı 04/10/2001 tarihli dava dilekçesinde özetle; Ardahan İli, Merkez İlçe, Yeni Mahalle tapunun cilt no: 245, sahife no: 3, sıra no: 66'da kayıtlı 6200 m² tarla vasfındaki taşınmazın malikinin ... olduğunu, bahse konu taşınmazın doğusunun Kulu Mevkii, batısının Dere, Kuzeyinin Mücet tarlası, güneyinin İskender Tarlası olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında söz konusu taşınmazların yanlışlıkla davalılar adına yazıldığını, kadastroca yapılan çalışmalarda davacıya ait tarla vasfındaki taşınmazlar 109 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9 parsel sayılı taşınmazlar olarak paylaştırıldığını beyan ederek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalılar savunma getirmemişlerdir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemenin 02/02/2016 tarihli ve 2010/215 E., 2016/99 K. sayılı kararıyla, davacı her ne kadar 109 ada 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazları dava ettiğini bildirmişse de; bu parsellerin ada birleşmesinden dolayı Ortageçit köyü 110 ada 340, 341, 342, 343, 344 ve 345 numaralarını aldığı, mahallinde 12/09/2003, 11/07/2008 ve 28/09/2015 tarihlerinde 3 keşif yapıldığı 2003 yılında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda davacının sunmuş olduğu tapu kaydının bu parselleri kapsadığı fakat tapu kayıt miktarının 6200 m2 olup 340, 341, 342, 343, 344 ve 345 parsel sayılı taşınmazlar davalı parsellerin ise toplam alanının 37.145 m2 olduğunun ve arada 30.395 m2 fark olduğunun anlaşıldığı, 2008 yılında yapılan keşifte alınan fen bilirkişi raporuna göre mahalli bilirkişilerin göstermiş olduğu alanın 110 ada 343 ve 344 sayılı parsellerde kaldığı toplam alanının 3743,663 m2 olduğu davacının sunduğu tapunun ise 6200 m2 olduğunun tespit edildiği, 2015 yılında mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişilere 21/10/1981 tarih cilt no :254, sayfa no:3 sıra no: 66 da kayıtlı tapu kaydı ile 110 ada 340, 341, 342, 343, 344 ve 345 no.lu parseller hudutları ile birlikte okunduğunda mahalli bilirkişilerin genel olarak ortak beyanlarında tapu kaydının dava konusu yerlere uymadığını bildirdikleri, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, keşifte davacının tapusunun uyduğu ve 3743,66 metrekare olduğu tespit edildikten sonra Mahkemece tapu kaydının uymadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tapu kaydının uygulamasının eksik yapıldığını öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesinin A fıkrasında “Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.” hükmüne yer verilmiştir.

6100 sayılı HMK’nın 125. maddesinin 1. fıkrasında “(1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:

a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde dava davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.(b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür. " hükümlerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dava, kadastro öncesi tapu kaydına dayalı olarak açılan tapu kaydının iptali ile tescili istekli olup yargılama sırasında Milli Savunma Bakanlığı tarafından kamulaştırma işlemi sonucunda 22/09/2006 tarihinde tapu siciline şerh verilmiştir. Hazine tarafından açılan kamulaştırma bedeli tespit ve tescil davası ile çekişmeli taşınmazlar davalılar adına kayıtlı iken yargılama sırasında Hazine adına tescil edilmiştir.

3.3.2. Somut olayda çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları tüm tedavülleri ile birlikte dosyasına getirilmemiş, çekişmeli taşınmazların Ortageçit köyü çalışma alanında bulunduğu belirlenmiş olup keşif sırasında Yenimahalle köyü çalışma alanında bulunan taşınmazların tapu kayıtlarının uygulaması yapılmış, çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarına ilişkin yöntemine uygun şekilde inceleme yapılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

3.3.3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle, davacıya, HMK’nın 125/1 maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanması için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde adı geçenlerin savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, dava konusu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve dayanağı olan belgeler ile birlikte getirtilmeli, bu kayıtların dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorulup saptanarak, revizyon görmüşlerse revizyon gördüğü taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ve dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa oluşumundan itibaren dayanakları olan kayıtlar dosya arasına alınmalı, bu şekilde dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, tüm tespit bilirkişileri, tarafların gösterecekleri tanıklar ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmak suretiyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi göz önüne alınarak, tapu kaydının sınırları ve kapsamı varsa haritası uygulanmak suretiyle, haritasının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde kayıtların sınırlarına göre tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanmalı, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı tanınmalı, tapu kaydı değişir sınırlı olduğundan miktarına itibar edilmesi gerektiği düşünülmeli ve kayıtların kapsamı belirlenirken varsa dava dışı revizyon gördüğü taşınmazlar göz önüne alınmalı ve fen bilirkişisinden, yapılan keşfi ve tapu kayıt uygulamasını takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli;

3.3.4. Bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle;

Davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.