Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3141 E. 2022/185 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi döneme ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarını sağlayıp sağlamadığı ve davalı tarafın tapu kaydının uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın tapu kaydının uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsamadığı, davacı tarafın ise yirmi yıldan fazla süredir taşınmazı malik sıfatıyla kullandığına dair delillerin bulunması ve kesin hüküm iddiasının da yerinde olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davacının babasından miras yoluyla intikal eden Selendi İlçesi Kazıklı Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 185 parsel sayılı taşınmazı 50-60 yıldır zilyet etmekte olduğunu ve vergi kaydının bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, taşınmazın öncesinin tapulu olduğunu ve davacı taraf ile aralarında kesin hüküm oluşturan mahkeme ilamının bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Selendi Sulh Hukuk Mahkemesince davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının taşınmazı kapsamadığı, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının da davacı yararına oluştuğu kabul edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı vekili, davanın kabulüne ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça dayanılan vergi kaydının Selendi Sulh Hukuk Mahkemesine ait 1982/47-229 Esas-Karar sayılı dosyada uygulandığını ve davalının murisi aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davasının reddedildiğini, aynı şekilde Selendi Kadastro Mahkemesinin 2012/11 Esas sayılı dosyasında da dava konusu taşınmaza komşu 134 ada 4 parselin davalı adına tesciline karar verildiğini, Mahkemece önceki yargılamalara ilişkin bu dosyaların yeterince incelenmediğini, davacı tarafın iddiasını ispat edemediğini, aksine dava konusu taşınmazın davalıya ait olduğunun açık olduğunu belirterek Yerel Mahkemece eksik ve hatalı inceleme sonunda verilen hukuki dayanaktan yoksun kararın istinaf incelemesi sonunda kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu edilen 126 ada 185 parsel sayılı taşınmazın, davacı tarafın dayandığı vergi kaydı kapsamında kaldığı ve tespit tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla zamandır davacılar ve murisleri tarafından nizasız fasılasız malik sıfatı ile ekonomik amacına uygun olarak tarla niteliğinde kullanıldığı, davacılar lehine 3402 sayılı Yasanın 14. ve 17.maddeleri gereğince mülkiyet edinme şartlarının gerçekleştiği, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının hudutları itibariyle dava konusu taşınmazı kapsamadığı, kesin hüküm iddiasına konu Selendi Sulh Hukuk Mahkemesinin 1982/47 -229 Esas-Karar sayılı dosyasında dava konusu edilen yerin dava dışı 134 ada 1, 2, 3 ve 4 parselleri kapsadığı (Selendi Kadastro Mahkemesine ait 2012/11 Esas, 2013/15 Karar sayılı dosyasında 134 ada 4 parsel ve aynı Mahkemenin 2012/10 Esas, 2013/14 Karar sayılı dosyasında 132 ada 18 ve 126 ada 186 parsellerin dava konusu edildiği) ve davalının taşınmaz üzerinde kullanımının olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı ...nın 353/(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, önceki mahkeme kararları ile taşınmazın davalıya ait olduğunu açıklayarak istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13.maddesinde tapuda kayıtlı taşınmaz malların kayıt sahibi adına tespit edileceği, 14. maddesinde ise tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan taşınmazın çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edileceği belirtilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Mahallinde yapılan keşif, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporlarından, davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının taşınmazı kapsamadığı, kesin hüküm olduğu iddia edilen dava dosyalarının da çekişmeli taşınmaza ilişkin olmadığı, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının da davacı yararına gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) nolu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 323,90 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/01/2022 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.