"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 13 parsel sayılı 748,00 m² yüzölçümlü taşınmazın, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca Vakıflar Bölge Müdürlüğünün istemi üzerine idari yoldan dava dışı ...Vakfı adına yapılan kaydının iptali ile 13 parsel sayılı taşınmazı oluşturan 54 ada, 2 parsel sayılı taşınmazdan gelen 423,50 m²’lik kısmının ifraz edilerek, ifraz sonucu oluşan yeni parselin ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın evveliyatında 54 ada 1 parsel ve 54 ada 2 parsellerin tevhidinden oluştuğunu, kadastro tutanakları, tesbite esas dayanak belgeleri, tevhid ve ifraz beyannameleri ile zabıt tapu kayıtları üzerinde yapılan incelemede; 54 ada 1 ve 54 ada 2 parsellerin Eylül 940 tarih 29 sıra nolu zabıt tapu kaydında cinsi ve nevi hanesinde ...Vakfından müfrez mağaza ve arsa yazılı olduğunu, 30 sıra nolu zabıt tapu kaydında, müfrez mağazanın 32 de 10 hissesi olduğunu, nevinin evvelce vakıf şimdi mülk yazılı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/02/2018 tarihli ve 2015/448 E., 2018/44 K. sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazın mülkiyeti Hazineye aitken Vakıflar Bölge Mürdürlüğünce ... Tapu Müdürlüğüne yazılan 17/01/2012 tarih, 154 sayılı yazıyla,
5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi gereğince ...Vakfı adına tescil talep edildiği ve tescil işleminin yapıldığı, taşınmazın tevhidinden evvelki 54 ada 1 parselin kadastro tutanağının vasfı hanesinde, "Arsa ...Vakfındandır" ibaresinin bulunduğu, kadastro tutanağına iliştirilen belgelerden "Eylül 940 tarih 29 sıra nolu" zabıt tapu kaydının, cinsi ve nevi hanesinde "...Vakfından, Müfrez Mağaza ve Arsa" olduğu, 54 ada 2 parselin kadasto tutanağına iliştirilen belgelerin ise "Eylül 940 tarih 30 sıra nolu" zabıt tapu kaydının "müfrez mağazanın 32'de 10 hissesi" olduğu, Nev'i nin evvelce vakıf şimdi mülk" olsa da bu kaydın geldisi olan 28 nolu kayıtta zemini ...Vakfından müfrez mağaza olarak kayıtlı bulunduğu, bu haliyle 54 ada 2 parsel sayılı taşınmazın öncesinin vakıf arazisi olduğu, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, 54 ada 2 parsel sayılı taşınmazın gerek zabıt defter kayıtlarında, gerek tapu kayıtlarında ve gerekse kadastro tutanaklarında ...Vakfından meydana geldiğine dair herhangi şerh olmadığını, taşınmaz üzerinde bulunan kültür varlığının vakıf tarafından vücuda getirildiğinin tartışmasız bir şekilde ortaya konulamadığını, Mahkemece hükme esas alınmayan 10/11/2017 tarihli raporda; 54 ada 13 parseli oluşturan 54 ada 2 parselin (424 m2) vakıfla bir bağlantısı olmadığı, Hazine adına tescil yapılması gerektiği ortaya konulmuşken, 07/01/2018 tarihli rapor hükme esas alınarak 54 ada 2 parselin vakıf arazisi olduğu sonucuna varılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 11/05/2018 tarihli ve 2018/394 Esas 2018/450 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında, ifraz edilip tapu kaydının iptali istenilen parselin eski kayıtlarında vakıf arazisi olduğuna ilişkin şerh olup olmadığı hususunda bilirkişilerden raporların alındığı, alınan ilk iki raporda 54 ada, 2 parsel sayılı taşınmaza uygulanan zabıt tapu kayıtlarının incelenmediğinin ileri sürülmesi nedeniyle 54 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağına dayanak tapu kaydı (Eylül 1940 tarih 28, 29 ve 30. sıra) incelenerek evveliyatının vakıf olup olmadığı hususunda yapılan inceleme sonucu verilen 07/01/2018 tarihli raporda; dava konusu 54 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın dosyada mevcut kadastro tespit tutanağında, dayanak 19/09/1940 tarihli zabıt defterindeki 30 nolu kaydın ve geldisi olan 28 nolu kaydın hudut ve yüzölçümü itibari ile 54 ada, 2 parsel sayılı taşınmaza uyduğu, 29 nolu kaydın ise 54 ada, 1 parselin dayanağına esas olduğu, dolayısıyla bu parselin vakıf arazisi olduğu gözetilerek, davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1013/1. maddesinde "Tescil, tasarrufa konu olan taşınmaz malikinin yazılı beyanı üzerine yapılır."
3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1025/1. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (IV/3.2.) numaralı paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 21/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.