Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3254 E. 2021/6421 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğuna karar verilmesi, dosyadaki bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması ve davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin her türlü şüpheden uzak, somut ve bilimsel verilere uygun delillerle ispatlanamaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istekli davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü dair verilen karara karşı davalı ... vekilinin esasa ve vekalet ücretine yönelik yaptığı istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından davalı ...’nin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne, diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiş olup, karar yasal süre içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü;

Dava, kadastro öncesi kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

Kadastro sonucunda, ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 29.616,54 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ..., çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiası ile tapu kaydının iptali ve adına tescilini istemiyle dava açmıştır.

Davalı ..., davanın yasal süresinden sonra açıldığını, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, ayrıca tapulu taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, dava konusu ... ada ... parselin çekişmeli bölümü üzerinde davacı yararına iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 3.507,11 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Karara karşı davalı ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından davalı ...’nin istinaf taleplerinin vekalet ücreti yönünden kabulüne, diğer istinaf taleplerinin reddine, davanın kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 3.507,11 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretine takdiri ile vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana verilmesine karar verilmiştir.

Bilindiği üzere, bir yerin zilyetlikle edinilebilmesi için, taşınmaz malın çekişmesiz ve aralıksız, ekonomik amaca uygun şekilde en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla kullanılması gerekmektedir. Bu cümleden olmak üzere, zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak dava açan iddia sahibinin, lehine iktisap koşullarının oluştuğunu her türlü şüpheden uzak biçimde, somut ve bilimsel verilere uygun delillerle ispat etmesi gerekecektir.

Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince, mahkemece davacı yararına mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu husus istinaf mahkemesi tarafından tasdik edilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Dosya arasında yer alan ziraat mühendisi bilirkişi raporunun içeriğinden taşınmazın keşif tarihi itibariyle 14-15 yıldır sürüldüğü ve işlendiğinin belirtildiği, kadastro tespit tarihi esas alındığında taşınmaz üzerinde yer alan ağaçların da yaşları itibariyle zilyetlikle iktisap süresini ispata elverişli olmadıkları, öte yandan taşınmazın yüzeyinde ve zemine gömülü vaziyette taşlık bölümlerinin bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde ziraat mühendisi bilirkişi raporunda yer alan belirlemelere göre davacı yararına iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususu tereddütlüdür. Öte yandan jeodezi mühendisi bilirkişi raporunda ise taşınmazın 1955, 1999 ve 2011 tarihli hava fotoğraflarında tarımsal amaçlı olarak kullanıldığının ve taşınmazın kullanım sınırlarının belirgin olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporları arasında çelişki oluştuğu gibi, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun ve kanunda aranan süreye ulaşacak şekilde zilyetliğin bulunup bulunmadığı da her türlü şüpheden uzak biçimde ispat edilebilmiş değildir.

Mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere ait) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden istenerek, dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve 3 ziraat mühendisinden müteşekkil bilirkişi kurulunun katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yapılacak bu keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazın imar ve ihyasına hangi tarihte başlanıldığını ve imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını, hususunu tartışan ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, özellikle önceki tarihli bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde yer aldığı belirtilen taşlık bölümlerin taşınmazın tamamı üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğe engel teşkil edip etmediği hususunun tartışıldığı, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve denetime veri teşkil etmesi adına taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, bilimsel esaslara ve maddi verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, sınırlarını ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini tayin edecek şekilde, çekişmeli taşınmazın komşularıyla birlikte hava fotoğrafları üzerinde gösterildiği rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe ve denetime elverişli, taşınmazın var ise taşlık nitelikte bölümlerinin ayrıca işaretlendiği krokili rapor düzenlenmesi istenilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.11.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.