Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3418 E. 2021/6752 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tescil dışı bırakılan taşınmazın davacı adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tescil dışı bırakılma nedeni, taşkınlardan korunmak için yapılan seddenin yapılış tarihi ve kim tarafından yapıldığı, taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile ilgili yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek, bozmaya karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Dava tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

Davacı ... vekili, hudutlarını dava dilekçesinde belirttiği yaklaşık 7.250 metrekare yüzölçümlü taşınmazın tespit dışı bırakıldığını, davacının taşınmazı 50 seneyi aşkın bir süredir imar ihya ederek kullandığını beyan ederek, dava konusu taşınmazın imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak TMK'nın 713/1 maddesine göre davacı adına tescilini dava ve talep etmiştir.

Davalılar davanın reddini savunmuş, davalı Hazine dava konusu taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, TMK’nın 713. maddesinde aranan zilyetlik koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne; bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 7.246,58 metrekare yüzölçümündeki tescil harici taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalılar Hazine ve Konyaaltı Belediye Başkanlığı vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Ne var ki, Mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına TMK'nın 713. maddesinde öngörülen koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme, uygulama ve toplanan deliller hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava, TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri gereğince tescil istemi ile açılmıştır. Mahkemece tescili talep edilen taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve niçin tespit dışı bırakıldığı sorulmamış, ziraat ve jeolog bilirkişi raporunun sonuç kısmında davaya konu taşınmazın sedde yapılması ile taşkınlardan korunduğu, sedde yapılmadan evvel karaman çayının yatağı yanında yer aldığı, çayın taşkın zamanı buralardan aktığı yönündeki tespiti ile mahalli bilirkişi ve tanıkların sel sularından dolayı taşkınlar olduğu, DSİ tarafından set yapılınca taşkınların önlendiği yönündeki beyanları karşısında taşınmazın sınırında bulunan seddenin kim tarafından kaç yılında yapıldığı belirlenmemiş, taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde bu konuda uzmanlığı bulunup bulunmadığı anlaşılamayan orman mühendisi bilirkişi tarafından orman yönünden değerlendirme içeren ve yine kadastro bilirkişisi tarafından yalnızca dava konusu taşınmaz bölümünü hava fotoğrafı üzerine işaretleyen raporlarla yetinilmiş,ayrıca davacı adına usulüne uygun belgesiz araştırması yapılmamıştır. Bu tür eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez.

Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca ulaşabilmek için öncelikle dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni Kadastro Müdürlüğünden sorularak belirlenmeli, bulunduğu bölgede DSİ tarafından sedde çalışması yapılıp yapılmadığı sorularak, yapılmışsa buna ilişkin belge ve haritalar ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/ mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tamamının kadastro tutanakları ve varsa dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları temin edilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeoloji mühendisinin katılımıyla keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, ziraatçi bilirkişi kurulundan bu hususta taşınmazın hali hazırdaki niteliğini, konumunu, bitki örtüsü, kullanım durumunu, halen ırmak yatağı olup olmadığını belirtir biçimde ayrıntılı ve fotoğraflı rapor alınmalı, jeodezi ya da fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafında dava tarihinden 15-20 ve 25 yıl öncesine ait, en az 3 zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak gözlemlemek suretiyle taşınmazın ırmak yatağı olup olmadığı, imar-ihya yapılmış ise tamamlandığı tarihi ve tarımsal amaçlı zilyetliğe başlandığı tarihi belirtecek şekilde rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden, dava konusu taşınmazın sınırında dere bulunduğu göz önünde bulundurularak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklayan bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine taşınmazın belirlenecek durumu ile ilgili olarak, taşınmazın sınırlarını gösterir bütün yönlerinden çekilmiş fotoğrafları ekli, keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğünden sorulup, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerden ötürü yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın istek halinde Belediye'ye iadesine 11/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.