Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3421 E. 2021/6750 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen sınırlarla mevcut tapu kaydı arasındaki uyuşmazlık nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Tespite esas alınan tapu kayıtlarının tüm tedavüllerinin incelenmeden, sınırlarının belirlenmeden ve zilyetliğin kazanılıp kazanılmadığının araştırılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Davacı ..., kadastro çalışmaları sırasında kendisine ait 205 ada 61 parsel nolu taşınmazın yaklaşık 18000 m²'lik kısmının davalıya ait 205 ada 63 parsel nolu taşınmazın içerisinde kaldığını yine kendisine ait olmayan bir kısım yerinde kendisinin tapusunun içerisinde kaldığını, bu durumu kadastro çalışmalarından sonra fark ettiklerini, kendisine ait taşınmazın sınırlarının sabit olduğunu ve hiç değişmediğini belirterek 205 ada 63 parsel nolu taşınmaz içerisinde kalan kendisine ait kısmın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, yine kendisine ait olan taşınmazın içerisinde kalan fakat kendisiyle ilgisi olmayan kısmın da kendi parselinden ayrılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Kadastro sonucu Balya İlçesi Mancılık Mahallesi/Köyü çalışma alanında bulunan 205 ada 63 parsel sayılı 57.578,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 8 adet tapu kaydının kapsamında kaldığı ve kadimden beri sınırlarının değişmediği halen de kayıt maliki Mancılık Köyü Tüzel Kişiliğinin zilyed ve tasarrufunda olduğu belirtilerek Mancılık Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare 6360 sayılı yasa kapsamında 2015 yılında Balya Belediyesine devredilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, kadastro tespiti sırasında sınırların yanlış tespit edildiği gerekçesiyle, 205 ada 63 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen 12.621,70 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile davacıya ait 205 ada 61 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya tesciline, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 7.732,78 metrekarelik kısmın 2015 ada 61 parselden ifrazı ile Balya Belediyesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince, mahkeme kararının kaldırılmasına; davanın kısmen kabulüne, 205 ada 63 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 12.621,70 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapıya kayıt ve tesciline, 205 ada 61 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Ne var ki, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün kadastro tespit tarihine kadar 20 yılı aşkın zamandan beri malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın tespiti 10.03.1942 tarih ve 7, 8, 9, 14, 16, 18, 21, 24 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayalı olarak davalı adına yapıldığı halde bu tapu kayıtları tüm tedavülleri ile getirtilip tesis tarihi, oluşum nedeni ve çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş, tapu kayıtlarının mülkiyet belgesi olduğu, taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalması halinde, kural olarak kayda değer verileceği ve zilyetliğe bakılmaksızın çekişmeli taşınmazın kayıt maliki adına tescilini gerektireceği hususları göz önüne alınmamıştır. Bu tür eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez.

Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle tespite esas alınan tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa kroki ve haritaları ile dava konusu taşınmaza komşu tüm taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa dayanak kayıtları tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli, bundan sonra usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile uzman bilirkişiler huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında öncelikle, uzman teknik bilirkişi eliyle tespite esas alınan tapu kayıtlarının varsa haritası zemine uygulanarak kayıt kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kayıtlarının haritasının bulunmaması ya da uygulanamaması durumunda ise ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için davalı tarafa tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın tespite esas alınan kayıt kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tapulu taşınmaz üzerinde zilyetlikle kazanmanın mümkün olamayacağı gözetilerek bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.

Davalının açıklanan nedenden ötürü yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA, aynı Kanun′un 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11/11/2021 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.