Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3448 E. 2021/7677 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına yolsuz tescile dayalı tapu kaydının iptali ve tescil davasında, davalının tapu kaydına güvenerek iyi niyetli mülk ediniminin korunup korunmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vergi kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı gibi iddialarla tespit edilmiş olsa da, fiili kullanım ve zilyetlik şartlarının oluşmadığı, taşınmazın uzun süredir kullanılmadığı ve imar-ihya faaliyetinde bulunulmadığı gözetilerek, davalının iyi niyetli mülk ediniminin korumasız kaldığına ve tapu kaydının iptaline karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Dava, yolsuz tescile dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Davacı ..., Gökçeada İlçesi Bademli Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında Hazineye ait veya sahipsiz taşınmazların yasal koşullar oluşmadan köyde yaşamayan, yıllar önce ölmüş veya köyü terk etmiş paravan kişilerin adına tespit edildiğini daha sonra ilgili kişilerden satın alınmış gibi taşınmazların menfaat ilişkileri olan şahıslar adına tescil edilmeleri nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesinde ilgili kişiler aleyhine ceza dosyası açıldığını, tapu ve kadastro müfettişleri tarafından bu konu hakkında hazırlanan raporda, 124 ada 13 parsel sayılı taşınmaz için, tespitin yolsuz tescil niteliğinde olabileceği, zilyetlik devir senedinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, zilyetlik kazanım şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması için tapu iptal ve tescil davasının açılmasının gerektiği, vergi kayıt maliki ile tespit maliki arasındaki akrabalık bağının ne olduğunun belli olmadığını, Fostira Bakır’ın nüfus kaydına ulaşılamadığını, bu kişinin sağ olup olmadığı, Gökçeada da yaşayıp yaşamadığı, yaşamış ise ne zaman ayrıldığının belirlenemediğini, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir.

Dosya kapsamından dava konusu edilen 124 ada 13 parsel sayılı 402.98 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 1937 tarih 1949 sıra nolu vergi kaydında ... adına kayıtlı olduğu 1960 yılında prika olarak ...’ya verildiği ve zilyetliğinin devir edildiği halen bu şahsın zilyet olduğu belirtilerek tespitinin yapıldığı daha sonra 13.07.2014 yılında tapuda davalı ...’a satılarak kaydın devir edildiği anlaşılmaktadır.

Davalı ..., dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden sonra 13.07.2014 tarihinde satın aldığını, tapu kaydının aleni olduğunu, tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını, iyi niyetinin yasaca korunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince TMK’nun 1023 maddesi gereğince tapu kütüğündeki tescile güvenerek iyi niyetle mülkiyeti kazanan davalının bu kazanımın korunması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine vekalet ücreti yönünden kabulüne mahkeme kararının kaldırılarak vekalet ücreti düzeltmek suretiyle davanın reddine davalı taraf lehine dava konusu taşınmazın tespit edilen değeri üzerinden hesap edilen 5.669.33 TL vekalet ücretine karar verilmiştir.

Karar, davacı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Dosya incelendi, gereği görüşüldü.

Mahkemece, Hazinenin açtığı tapu iptal ve tescil davasının, tapu kütüğündeki tescile güvenerek iyi niyetle mülkiyeti kazanan davalının bu kazanımın korunması gerektiği gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.

Dava konusu taşınmaz vergi kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik nedeniyle tespit gördüğü halde dayanak vergi kaydı mahkemece yöntemince uygulanıp taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş ise de bir an vergi kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu kabul edilse dahi zilyetlik ile birleşmeyen vergi kaydının hukuki değer taşımayacağı kuşkusuzdur.

Dosya içerisinde bulunan çekişmeli taşınmaza ait fotoğraflardan taşınmazın tamamının sık doğal bitki örtüsü ile kaplı olduğu, imar-ihya faaliyetinde bulunulmadığı ve taşınmazın sınırlarının belirgin olmadığı anlaşılmaktadır. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından çekişmeli taşınmazın vergi kaydı maliki tarafından 1970 li yıllara kadar kullanıldığı ancak daha sonra köyü terk ettiği o tarihten sonra taşınmazın kullanılmadığı anlaşılmaktadır.

Jeodezi ve Fotoğrametri uzmanı bilirkişisinin taşınmazın imar ve ihyasının 1973 tarihinden önce olduğuna yönelik tespiti ile ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın orta düzeyde taşlılık problemi bulunduğu, %20 civarında taşıl olduğu, yoğun bir şekilde rüzgâr erozyonuna maruz kaldığı, uzun yıllardır işlenmemiş olması nedeniyle toprak sertliği bulunduğu, işlemeli tarıma uygun olmadığına ilişkin tespitleri de bu hususu doğrulamaktadır.

Çekişmeli taşınmazın görülen bu nitelikleri gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı HMK 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Gökçeada Asliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.12.2021 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.