Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3511 E. 2021/8101 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacı tarafından zilyetlikle kazanım iddia edilen taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ve zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın orman vasfında olup olmadığının, zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığının ve 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinin uygulanabilirliğinin yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan tespit edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden davanın reddine verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi uyarınca gerçekleştirilen kadastro sırasında Bursa ili, Gemlik ilçesi, Cihatlı Mahallesi 2092 parsel sayılı 1597,41 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı vekili, çekişmeli 2092 parsel sayılı taşınmazın MK 713 md. göre zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği için maliye hazinesi adına olan tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tescilini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ... ağaçlarının müvekkil ve murisince dikilip yetiştirildiği için ... ağaçlarının maliki olarak beyanlar hanesinde ... oğlu ...'a aittir şerhinin terkini ile davacı ... TC nolu Doğan oğlu ... ye aittir şerhinin tescilini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu dışında kaldığı, üzerinde orman bitki örtüsüne rastlanmadığı, bitişiğinde kalan taşınmazlarda da orman bitki örtüsüne rastlanmadığı, öncesinin de orman olmadığı, taşınmazlarda zilyetlikle kazanıma uygun yaşlarda ... ağaçlarının bulunduğu, taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edildiği, mera, yaylak ve kışlak olmadığı, dava konusu taşınmazda davacının kadastro çalışmaları yapılmadan evvel 20 sene öncesine dayalı kesintisiz ve aralıksız malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunduğu, imar ve ihya şartının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulü ile taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan ''bu parsel üzerinde bulunan ... ağaçları ... TC kimlik numaralı ...'a aittir.'' şerhinin terkini ve davalı hazine adına olan tapusunun iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, Bursa BŞB ve Gemlik Belediyesi yönünden ise davanın husumetten reddine, karar verilmiş, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Gemlik Belediyesinin yönünden husumetten reddine karar verilmiştir.

Somut olayda, zilyetlik kazanım koşulları davacı lehine oluştuğu, taşınmazın orman kadastrosu sınırları dışında kaldığı, üzerinde orman bitki örtüsüne rastlanmadığı gerekçesiyle davacı adına tesciline karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ise, taşınmazın çalılık vasfında, eğiminin %20 olduğu ve bu nedenlerle taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Hükme esas alınan Ziraat raporunda 45 yaşlarında 40 adet ... ağacı bulunduğu belirtilmiş olup istinafın kabulüyle çelişmektedir. Öte yandan usulüne uygun orman araştırması yapılmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.

O halde mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan tüm orman kadastrosu çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin dosyada yer almalı, yine eski tarihli memleket haritası, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, üç ziraat mühendisi, üç harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, büro orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı, taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırlarının dışında bulunduğunun anlaşılması halinde ise, yukarıda belirtilen eski tarihli belgeler bilirkişiler aracılığıyla çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmalı ve taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.-K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.-K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmazın eğim ölçer (krizimetre) aleti ile ve memleket haritasındaki münhanilerden yararlanılarak kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli, keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, bu haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği, ağaçların taşınmaz üzerindeki dağılımları ile aşılı olup olmadıkları ve aşı yaşları ile taşınmazın hangi tarihte zeytinlik vasfını kazandığı belirlenmeli, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.

Ayrıca taşınmazda davacı yararına zilyetlik yolu ile kazanma koşulları oluşup oluşmadığı araştırılarak yapılacak keşifte, dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmişse ihyanın hangi tarihte bitirildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; çekişmeli taşınmazın niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin mahkeme hakiminin gözlemi keşif tutanağına yansıtılmalı, ziraat bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; taşınmazın öncesi orman veya 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi kapsamında eğimi % 12'yi aşan (toprak muhafaza karakteri taşıyan) çalılık niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde, orman kadastrosunun yapıldığı tarihten tespit veya imar planı kapsamına alınma tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolup dolmadığı hususu gözetilmeli ve dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi gereğince Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK'nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.