"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf etmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)b.1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi.
Taraflar arasında görülen dava kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların kardeş olduklarını, davacının babası ...'in sağlığında 04/05/1990 tarihinde 5 adet ayrı ayrı vasiyet yaparak dört erkek bir kız çocuğuna sağlığında mallarını paylaştırarak vasiyet ettiğini, 28/10/1990 tarihinde ... vefat ettikten sonra açılan vasiyetlere de hiçbir evladının itiraz etmediğini, dava konusu ev ve bahçesinin de babaları tarafından davacıya vasiyetle verildiğini, davacının yılın büyük bir kısmında Almanya da bulunduğu için köydeki tarla ve taşınmazları ile kardeşlerinin ilgilendiğini, davacının ise gerek gelince para vererek gerek ürünlerden hak almayarak kardeşlerine destek olduğunu, davalının davacıya verilen bu ev yerine sattığı kavak paralarını kullanarak ve davacının katkıları ile bir ev yaptığını, ancak davacının kesinlikle bu ev yerini kardeşi davacıya vermediğini, sadece yapılacak evde oturabileceğini belirttiğini, zaten bu evin davacının alacakları ve maddi katkısı ile yapıldığını belirterek davanın kabulü ile ... ili ... İlçesi ... Köyü ada ..., parsel ... da davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Kadastro sonucu ... ili ... İlçesi ... Köyü/Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 467,18 metrekare yüzölçümlü taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle üzerine 2000 yılında ... tarafından iki katlı kargir ev inşa ettiği belirtilerek ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; taraflar arasında kadastro tespiti öncesinde dava konusu taşınmazın mülkiyetine ilişkin satım ilişkisi kurulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Mahkemece; davalı tarafın dayandığı satın alma savunmasına değer verilerek davanın reddine dair yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın murislerinden intikalen geldiğini, vasiyetname yolu kendisine kaldığını ileri sürerek taşınmazın tamamının adına tescili istemiyle dava açmış, davalı ... ise çekişmeli taşınmazı davacıdan satın aldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Şu halde; çekişmeli taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ...’dan kaldığı ve davacıya ait olduğu davalının da kabulünde olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazın davacı tarafından davalıya satılıp satılmadığı noktasında toplanmaktadır. Gayrimenkulün aynına ilişkin davalarda yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının çekişmeli taşınmazlar başında dinlenilmesi zorunlu bulunduğu halde, tanık olarak beyanlarına başvurulan ... ve ... duruşmada dinlenilmiş yine ..., ..., ... ve ... talimat yolu ile dinlenilmiş; bir kısım tanıklar satışın olduğunu, bir kısmı ise yer davacının üzerinde kalmak koşuluyla anlaştıklarını beyan ettikleri halde beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeye çalışılmamıştır. Dinlenen diğer bilirkişi ve tanıkların ise satışa ilişkin bilgileri olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları ve fen bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın davacı tarafından davalıya satılıp satılmadığı, zilyetliğin devredilip devredilmediği, taşınmazın üzerinde bulanan 2 katlı evin kim tarafından ne sıfatla inşaa edildiği, kim tarafından ne zamandan beri ne sıfatla ve ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılarak duruksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz eden davacıya geri verilmesine, 23/12/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.