"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: KDZ.EREĞLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...’den kendilerine intikal eden dava konusu 1324 ada 3, 6, 8, 16, 19, 26, 32, 40, 44 ve 47 parseller ile 1368 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerinin satışı hususunda dava dışı ... Yazıcı ile anlaşmaya vardıklarını, ancak Tapu Müdürlüğüne gittiklerinde dava dışı ...’nin muvazaalı işlemlerle taşınmazların hiç tanımadıkları davalı adına tescilini sağladığını, kendilerine satış bedelinin de ödenmediğini, dava dışı ... hakkında dolandırıcılık suçundan yargılamanın devam ettiğini, davalının ve dava dışı ...’nin işbirliği içerisinde olduğunu, davalının ceza dava dosyasındaki ifadesinde aslında gerçek bir alıcı olmadığını beyan ederek muvazaalı ilişkiyi kabul ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, hile iddiasına dayalı davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının ceza dava dosyasında dava dışı ... ile aralarındaki ilişkiyi itiraf ettiğini, davalının dava konusu taşınmazları satın alacak gücünün bulunmadığını, dava dışı ... ile davalının gerçek amacının dava konusu 11 parça taşınmazı teminat gösterip bankalardan kredi almak olduğunu, hiçbir satış bedeli ödenmediğini, işlemlerin muvazaalı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 21/09/2020 tarihli ve 2020/630 E. 2020/693 K. sayılı kararıyla; davacının iddiası ve davalının ceza davasındaki beyanına göre sözleşmenin taraflarının şahsında muvazaa yapıldığının anlaşıldığı, tarafların gerçek iradelerini yansıtmayan muvazaalı sözleşmenin geçersiz olduğu, davanın bu gerekçeyle kabulü gerekirken hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı; dava dilekçesinden ve davadan yeni haberdar olduğunu, tebligatların usulsüz olarak yapıldığını, bu nedenle yasal süre içerisinde cevap dilekçesini sunamadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, davanın 1 yıllık süre içerisinde açılmadığını, dava dışı ... hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda beraat kararı verildiğini, muvazaadan söz etmenin mümkün olmadığını, davacıların iradeleriyle taşınmazları devrettiklerini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır.
3.2.2. 6098 s. TBK 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
3.2.3. 6098 s. TBK’nın 39. maddesinde “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere ve özellikle davanın hile hukuki nedenine dayalı olarak açıldığı ve hile iddiasının ispatlandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 5.278,28 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.