"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, dava konusu taşınmazların tarafların müşterek murisi ...’tan intikalen geldiğini, 2003 tarihinde davalılardan ... ile yapılan taksim sözleşmesi ile taşınmazların ½ payının davacıya isabet ettiğini ileri sürerek taşınmazların ½ payının davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili, tüm mirasçıların katılımı ile yapılan miras taksim sözleşmesinin bulunmadığını, davalı ...’nın davacı tarafından bir belgeye imza attırıldığını, bu belgenin taksim sözleşmesi olduğunu bilmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dava konusu Pamukova İlçesi Çilekli Mahallesi çalışma alanında bulunan 136 ada 98, 107 ada 9 ve 120 ada 102 parsel sayılı taşınmazlara karşı açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle ...nın 114/1-d, 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, dava konusu taşınmazlarda müvekkilinin hak sahibi olduğunu, yargılama aşamasında dinlenen tanıkların beyanlarının da bunu doğrular nitelikte olduğunu, buna rağmen yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince, elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açması halinde mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir. Böyle bir dava, diğer mirasçıların da paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) ve tereke temsilcisinin de, bir mirasçının yalnız kendi payı için açtığı davaya icazet verip davayı devam ettirmesine olanak yoktur. Terekeye dahil olan, elbirliği ile mülkiyete tabi taşınmazlarda, mirasçılardan biri, kendi adına tescil talebiyle 3. kişiye karşı dava açamaz. Somut olayda davalı ...'in babası ve davalı ...'in eşi ... muris ...'ın oğlu ise de dava tarihi itibariyle sağ olduğundan ve davalıların muris ...'ın mirasçıları olmadığından artık 3. kişi durumundadırlar. Bu halde mirasçılarından birisinin veya bir kaçının kendi payı/payları hakkında açtığı davanın, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığı anlaşılmakla, mahkemece davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine yönünde vermiş olduğu kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, çekişmeli taşınmazlarda davacının da miras payının bulunduğu dosya kapsamı ile belirlendiği halde tanık beyanlarına itibar edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 599. maddesi hükmü uyarınca; miras, murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibarı ile hak sahibi olurlar. Türk Medeni Kanunun 640. maddesi hükmü gereğince birden çok mirasçının bulunması halinde, mirasın intikaliyle paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. TMK'nin 701/2. maddesi hükmüne göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle, tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp hak sahibi olan ortaklıktır.
Bu yasal düzenlemelere göre, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, terekedeki paylar ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların terekeye giren mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde somut ve bağımsız payları mevcut değildir.
3.3. Değerlendirme
Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınarak eldeki dava değerlendirildiğinde; davacının kadastro öncesi nedene dayanarak kendi payına hasren ... terekesine göre 3.kişi durumdaki davalılar ... ve ...’e karşı dava açamayacağı tartışmasız olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Yukarıda 3.3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/01/2022 gününde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.