Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3610 E. 2022/1215 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davasında, toplulaştırma ve taksim işlemleri sonucu oluşan tapu kaydındaki paydaşlık oranlarının hatalı olduğu iddiasıyla açılan davada, davalıların iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve hak düşürücü süre.

Gerekçe ve Sonuç: Yolsuz tescil nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, davalıların lehine yolsuz kayıt oluşturulan işlemin tarafı oldukları ve bu nedenle Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli üçüncü kişi sayılamayacakları, ayrıca davanın hak düşürücü süreye tabi olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptal-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı ... mirasçıları ve davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., 283 ve 123 parsel sayılı taşınmazların toplulaştırma sonucu çekişme konusu 156 ada 10 parsel sayılı taşınmazı oluşturduğunu ve 8.126,00 m² miktarlı tarla olarak tescil edildiğini, 123 parsel sayılı taşınmazla ilgili tapu işlemlerinde hata bulunmadığını ancak 283 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinde ve kadastro tutanağında 1/3 hissenin ... kızı ... ... adına, 2/3 hissesinin de elbirliği halinde ... kızı ... ... ile ... çocukları ... ..., ... ..., ..., ... ..., ... ... adlarına kadastro olarak tespit edilerek bu şekilde tapulama kütüğüne tescil edilmesi gerekirken, tüm adı geçenlerin aynı iştirak grubunun içine alınarak elbirliği halinde 14/10/1976 tarihinde tapulama olarak tapu kütüğüne tescil edildiğini, yine 29/12/1998 tarih ve 4749 yevmiye ile Tapu Müdürlüğünce yapılan intikal ve taksim işleminde ...'nın payının unutularak diğer mirasçılar arasında intikal ve taksim işleminin yapıldığını, kayıtlardaki hatanın maliklere bildirilmesine rağmen düzeltilmesine izin verilmediğini ileri sürerek, tapudaki hatalı payın düzeltilerek 1670/8126 payın ... kızı ... ... adına, kalan 6456/8126 payın eşit hisselerle ... çocukları ... ..., ... ve ... adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, paydaşı oldukları 156 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki eski tapu kayıtlarının incelenmesi sonucu ... ...'na ait pay olmadığının anlaşılacağını, davacı kurumun dava açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise yapılan işlemlerde kusurları bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.11.2017 tarihli ve 2016/122 E. 2017/902 K. sayılı kararıyla; tapu tedavül kayıtları ve fen bilirkişisi aracılığıyla alınan rapor incelendiğinde; 283 ve 123 parsel sayılı taşınmazların toplulaştırma sonucu çekişme konusu 156 ada 10 parsel sayılı taşınmazı oluşturduğu, 283 parsel sayılı taşınmazda kadastro tesbitinde ... ... payının 1/3 olarak belirlenmesine rağmen tapu tedavül kütüğünde diğer maliklerle birlikte verasette iştirak olarak yazıldığı, yine 29/12/1998 tarihLİ ve 4749 yevmiye ile Tapu Müdürlüğünce yapılan intikal ve taksim işleminde ...'nın payının unutularak diğer mirasçılar arasında intikal ve taksim işleminin yapıldığı ve bu hatanın düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 156 ada 10 parselin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile 1670/8126 hissesi ... ... ve 2152/8126 hissesi ... oğlu ... ..., 2152/8126 hissesi ... kızı ... ve 2152/8126 hissesi ... kızı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı ... mirasçıları ve davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı ... mirasçıları ve davalı ... ortak verdikleri istinaf dilekçesinde özetle, davaya konu edilen taşınmazın intikal ve taksim işlemlerinin 29/10/1998 tarihinde yapıldığını, hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, 4721 sayılı TMK'nın 1023. maddesi gereğince tapu sicil kayıtlarına güvenerek hak iktisap etmeler nedeniyle iyiniyetli kazanımlarının korunması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.04.2019 tarihli ve 2018/403 E. 2019/260 K. sayılı kararıyla; davanın yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal-tescil davası olduğu ve yolsuzluğun kadastro sonrası oluşturulan tapu tedavül kütüğündeki hata ve taksim işleminin Tapu Müdürlüğünce yanlış uygulanmasından kaynaklandığı, bu durumda 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesinin olayda uygulanma olanağının bulunmadığı ve TMK'nın 1023. maddesinde üçüncü kişilerin kazanımlarının korunacağının öngörüldüğü, ne var ki lehine yolsuz kayıt oluşturulan davalıların işlemin tarafı olduğu gözetildiğinde, bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekeçesiyle davalıların istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili, temyiz dilekçesinde özetle, davaya konu edilen taşınmazın intikal ve taksim işlemlerinin 29/10/1998 tarihinde yapıldığını, hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, 4721 sayılı TMK'nın 1023. maddesi gereğince tapu sicil kayıtlarına güvenerek hak iktisap etmesi nedeniyle iyiniyetli kazanımının korunması gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.

3.Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesinde, " Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır."

3.3. Değerlendirme

( III.) ve ( IV/3.) numaralı paragraflardaki gerekçeler yerinde bulunmakla, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı ...’in yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, 16/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.