Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3719 E. 2022/354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü süre ve tazminat talebi için de on yıllık genel zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kararın karşı davacı ve davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşüldü.

I. DAVA

I.1 Davacı ... vekili dava dilekçesi ile; davacının, hem Karaköy Köyü Muhtarlığında düzenlenen senet, hem de Datça Noterliği'nin 06/08/1992 tarihli ve 06040 yevmiye numaralı Zilyetlik Devir ve Satış Senedi ile o tarihte tapuda kayıtlı olmayan Muğla İli, Datça İlçesi, Karaköy Köyü 1273 parsel numaralı taşınmazı davalıdan satın aldığını, yurtdışında yaşayan davacının vekalet bıraktığı kişinin kısa süre sonra ölmüş olması nedeniyle kadastro tespitinden haberdar olmadığını, davalının kendisine yapılan ihtara rağmen dava konusu taşınmazın davacıya devrine yanaşmadığını belirterek; dava konusu 1273 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tescilini,

I.2 Bunun yasal olarak mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 150.000,00 Türk Lirası taşınmaz bedelinin ve 1992 senesinde ödenen 1.200,000,00 Türk Lirası bedelin güncellenerek hesaplanması ile elde edilecek miktarın, ihtarname bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

II.1 Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile; kamu düzenine ilişkin ve olumsuz dava koşulu olan hak düşürücü sürenin geçmesinin işin esasının incelenmesini önlediğini, kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanılarak açılan davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddini istemiştir. II.2. 21/02/2017 tarihli ilk oturum beyanı ile de zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Datça Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.05.2018 tarihli ve 2016/361 E. 2018/158 K. sayılı kararıyla; Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile; davacının, Datça İlçesi, Karaköy Mahallesi 1273 parsel sayılı taşınmazın mevcut tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescili yönündeki talebinin hak düşürücü süre yönünden reddine; davacının, Datça İlçesi, Karaköy Mahallesi 1273 parsel sayılı taşınmazın bedelinin tarafına ödenmesi yönündeki talebinin kısmen kabulü ile; 10.236,92 Türk Lirasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ile davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

2.1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 276.552,39-TL olduğu halde dava tarihi itibariyle güncellenen değerin 10.236,92 TL bulunduğu, bu bedelle taşınmazın alınmasının mümkün olmadığını,davacının yapmış olduğu masrafları da talep etmiş olduğu halde bu hususta mahkemece değerlendirme yapılmadığından ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava tarihi itibariyle hakdüşürücü süre geçmiş olduğundan, davacının tazminat talebinin de reddi gerektiğinden ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 28/06/2019 tarihli ve 2019/268 E. 2019/698 K. sayılı kararıyla; davacı ve davalı arasında düzenlene satış senedinin 06/08/1992 tarih olup, dava konusu taşınmazın tespitinin 06/05/1994 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi olan 24.11.2016 tarihi itibariyle 10 yıllık Hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin de geçtiği gerekçesiyle, Davacı ... vekilinin bütün istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b/1. Maddesi gereğince Esastan Reddine, Davalı ... vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile ile, Datça Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03/05/2018 tarihli ve 2016/361 Esas - 2018/158 Karar sayılı kararının kaldırılarak, Davacı ...’in, Datça İlçesi, Karaköy Mahallesi, 1273 parsel sayılı taşınmazın mevcut tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescili yönündeki talebinin hak düşürücü süre yönünden reddine, tazminata yönelik taleplerinin ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 276.552,39-TL olduğu halde dava tarihi itibariyle güncellenen değerin 10.236,92 TL bulunduğu, bu bedelle taşınmazın alınmasının mümkün olmadığını,davacının yapmış olduğu masrafları da talep etmiş olduğu halde bu hususta mahkemece değerlendirme yapılmadığından İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescili, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.

3.2. Hukuki Sebep

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunı’nun 146. maddesinde “ Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” hükümlerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme.

3.3.1. Çekişmeli 1273 parsel sayılı taşınmaz hakkında 06/08/1992 tarihli noter senedi ile zilyetliği devir satış senedi düzenlendiği, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin ise 20/09/1994 tarihinde kesinleştiği ve dava tarihi olan 24/11/2016 tarihi itibari ile 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hakdüşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.

3.3.2. Davacının tazminat talebi yönünden ise 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin de geçtiği anlaşılmakla İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin hakdüşürücü süre ve zamanaşımı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18/01/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.