"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Kadastro sonucu Korkuteli İlçesi, Yukarıkaraman Mahallesi çalışma alanında bulunan 201 ada 12 parsel sayılı 3.592,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ölü olduğu belirtilerek ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir.
I. DAVA
Davacı ..., davalılar murisi ...’nin kardeşi olduğunu, ortak muris ...’nin ölümünden sonra 201 ada 11, 12, 13 ve 14 parsellerin mirasçıları arasında taksim edildiğini, davalılar adına tespit gören 201 ada 12 parselin taksimen kendisine intikal etmiş olmasına rağmen haksız bir şekilde davalılar adına tespit gördüğünü, yapılan bu yanlışlığa rağmen kardeşi ... mirasçılarının çekişmeli 201 ada 12 parselin tapusunu kendisine vermeye yanaşmadıklarını belirterek çekişmeli 201 ada 12 nolu parselin tapu kaydının iptaliyle adına kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmazın taksim sonucu murisleri ... 'ye intikal ettiğini, davacının kadastro çalışmaları sırasında bizzat hazır bulunduğunu, askı süresi içerisinde itiraz edilmediğini, bu suretle hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının kendisine düşen yerden tarım desteklemeleri almaya devam ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli ve 2011/274 Esas, 2015/111 Karar sayılı kararıyla çekişmeli 201 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro öncesi yapılan rızai taksim sözleşmesine göre davacıya intikal etmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili, temyiz dilekçesinde özetle, delillerin takdiri ve olaya uygulamasında hataya düşüldüğünü, çekişmeli taşınmazın taksimen davalılar murisi ...’ye intikal ettiğini, Mahkemece hak düşürücü sürenin göz ardı edildiğini ve soyut mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına dayalı olarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirterek, Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/274 Esas, 2015/111 Karar sayılı kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi " Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. ‘’ hükmünü içermektedir. ( madde metninde taksimden bahsedilse dahi kıyasen taşınmazın zilyedi murisin mirasçıların yasal miras payına mahsuben sağlığında yaptığı paylaştırma da bu kapsamdadır.)
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Bilindiği üzere, Kadastro Kanunu'nun 15/1. maddesinde, kural olarak kadastro faaliyetleri ve kadastro tespiti sırasında hem tapuya kayıtlı, hem de tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların malikleri veya bunların mirasçıları arasında taksim edilmesi yahut muris tarafından sağlığında paylaştırılması sebebiyle zilyetleri adına tespitine ilişkin düzenleme getirilmiştir. Buna göre tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların 14. madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildiği yahut muris tarafından paylaştırıldığı belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat olunduğu takdirde, bu taşınmazların paylaşım gereğince zilyetleri adına tespit edileceği belirtilmektedir.
3.3.2. Hemen belirtmek gerekir ki, taksime dayanan taraf, TMK'nın 6. maddesi uyarınca, taşınmazın taksim edilmiş olduğunu, adına tespit edilecek kısmın kendisine isabet ettiğini, tespit tarihine kadar taksimin bozulmadığını ispat etmelidir. Kadastro tespiti sırasında taksimle ilgili göz önünde bulundurulacak hususlara değinilecek olursa; tespitten önce yapılan taksimlerin nazara alınması, taksimin bozulmamış olması ve taksime iştirak edenin zilyet olması gerekmektedir. Taksimin ispatına gelince, bilindiği üzere tereke tüm mirasçılara bir bütün halinde intikal eder. Asıl olan terekenin bir bütün olarak tasarruf edildiğidir.. Aksini iddia eden iddiasını ispat etmelidir. Taksim olayı ispat edilirken öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, ne zamandan beri kimin zilyet olduğu ve nedeni, taksimin ne zaman kimler arasında yapıldığı, taksime tüm mirasçıların katılıp katılmadığı araştırılmalıdır. Kadastrodan önce yapılan tapu dışı taksim geçerlidir. Ve şahit ve bilirkişi beyanları ile ispat edilebilir. Uzun süre kullanma taksimin varlığını göstermez. Asıl olan bu kullanmanın tüm mirasçılar adına olduğu ve kullanım şekline taalluk ettiğidir. Aksi düşünce mirasçılar arasında zaman aşımı işlemez yolundaki temel maddi hukuk kuralı ve ispat hukuku çerçevesinde bertaraf edilmiş olur.
3.3.3. Somut olaya gelince, çekişmeli taşınmazın irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği gerekçesiyle davalılar adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
3.3.4. Davacı; hak düşürücü süre içinde taşınmazın kök muris ...’den kaldığını, çekişmeli taşınmazın murisin vefatı üzerine taksim edildiğini ve yapılan taksimde taşınmazın kendisine kaldığını savunarak taşınmazın adına tescil edilmesi talebiyle eldeki davayı açmış, davalılar ise, taşınmazın taksim neticesinde kendilerine kaldığını savunmuşlardır.
3.3.5 Mahkeme tarafından mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi raporları alınmış, tarafların gösterdiği deliller toplanmış ve yazılı şekilde karar verilmiştir.
3.3.6 Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, çekişmeli taşınmazların kök muristen kaldığı hususunda taraflar uyuşmazlık bulunmamasına, uyuşmazlığın kök murisin terekesinin kök murisin ölümünden sonra taksim edilip edilmediği noktasında toplanmasına, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından çekişmeli taşınmazın evvelinde kök muris ...’e ait olduğu ve ölümünden sonra ... terekesinin usulüne uygun bir şekilde taksiminin gerçekleştiği hususunun, ispat yükü kendinde olan davacı tarafından ispatlandığına, çekişmeli taşınmazın davacı ...’a taksimen intikal ettiği ve kararın (III) numaralı bendinde yer verilen yerel mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; dosya içeriği ve kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı 55,30 TL bakiye harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.