Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3800 E. 2022/37 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla tapu iptali ve tescil istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının atalarından başlayarak taşınmazda yirmi yıldan fazla süredir nizasız, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunduğu, arazinin imar ve ihyasının tamamlanmış tarla niteliğinde olduğu ve bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Hazine'nin harçtan muaf olması nedeniyle peşin harcın davacıya iadesi yönünde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Yazıören köyünde bulunan 134 ada 2 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazı, 50 yılı aşkın süredir atalarından intikal ile kullandığını, kadastro çalışmaları sırasında şehirde oturuyor olması nedeniyle maliki bilinmediğinden Maliye Hazinesi adına tahdit ve tespit yapılarak tapuya tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında davacının ölümü üzerine mirasçısı davaya devam etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03/06/2014 tarihli ve 2013/99 E. 2014/192 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazda davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının oluştuğu kabul edilerek davanın kabulü ile, Yazıören köyü 134 ada 2 parsel no da kayıtlı 3.456,30 m2 yüzölçümlü taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 16. Hukuk Dairesince “...Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin zilyetlik hususundaki beyanları soyut nitelikte olup, keşif sonucu ibraz edilen tek kişilik ziraat mühendisi raporu da taşınmazın niteliği hususunda ayrıntılı ve bilimsel verilere dayalı olmadığından zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği tam olarak anlaşılamamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için tespit tarihinden geriye doğru en az 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait ve yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının ve tespit tarihinden itibaren iktisap süresince beşer yıllık periyotlarda çekilmiş olan hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoğraflar, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğünden, tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan kayıtlar getirtilerek dosya arasına konulmalı, ardından taşınmaz başında yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen ve 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin süresi, sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı hava fotoğrafları üzerinde fen bilirkişi tarafından inceleme yapılmak suretiyle hava fotoğraflarının çekildikleri, dava konusu taşınmazın niteliği, üzerinde tarımsal faaliyette bulunulup bulunulmadığı, etrafındaki taşınmazlarla aralarında farklılık bulunup, bulunmadığı hususunda ayrıntılı rapor vermeleri sağlanmalıdır. 3 kişilik ziraat bilirkişi heyetinden; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerini açıklayacak ve çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı özellikle çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan 164 ada 1 sayılı orman parseli incelenerek taşımazın toprak yapısını değerlendiren denetime açık, karşılaştırmalı rapor istenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK'nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmeli, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir ...”gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 18/10/2018 tarihli ve 2016/69 E. 2018/351 K. sayılı kararıyla; mahalli bilirkişilere taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, zilyetliğinin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin süresi ve sürdürülüş biçimi sorulmuş, teknik bilirkişilerce taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı ve dava konusu taşınmaza komşu orman vasfındaki 164 ada 1 numaralı parsel ile karşılaştırması yaptırılarak hüküm kurmaya elverişli 24.09.2018 tarihli bilirkişi raporu alınmış, komisyon raporu da nazara alınarak tüm deliller ışığında davanın kabulü ile dava konusu Zonguldak ili Kdz Ereğli ilçesi Yazıören köyü Tuzlacık mevkinde kain tapuda 134 ada 2 parselde kayıtlı 3456,30 m2 yüzölçümlü taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, malikinin kim olduğu tespit edilemediğinden tarla vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere 4721 s. TMK'nın 713/1. maddesinde; tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebileceği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilebileceği, aynı Kanun’un 17. maddeside; orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilebileceği düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında maliki bilinmediğinden Maliye Hazinesi adına tespiti yapılarak tapuya tescil edildiği, oysa taşınmazda davacının ataları tarafından tarımsal faaliyete başlandığı, arazinin imar ve ihyası tamamlanmış tarla niteliğinde olduğu ve davacının eklemeli zilyetliğinin 20 yıldan fazla nizasız ve fasılasız olarak devam ettiği anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle; hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verildiğinden, davalı Hazinenin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, dava tapu iptali ve tescil istemli olup, hüküm Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline şeklinde olduğundan davalı Hazine harçtan muaf bulunmakla karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına, alınan peşin harcın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, davacıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki anılan bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; hükmün 3. bendinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine 3. bent olarak “Davalı Hazine harçtan muaf bulunmakla karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına, alınan peşin harcın davacıya iadesine” ibaresinin yazılmasına, davalı Hazine vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.