"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin önceki tarihli kararın, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından bozulması sonucunda, yerel mahkeme tarafından bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı ... ve arkadaşları dava konusu 167 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, komşusu 167 ada 32 parsel sayılı taşınmaza kadastro sırasında uygulanan 244 ve 245 sayılı vergi kayıtlarının kuzey hududunu "mera" okuması nedeniyle miktar fazlası olarak tarla cinsi ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak çekişmeli taşınmazın 167 ada 32 parsel ile bir bütün halinde davacılar tarafından 35 seneyi aşkın bir zamandan bu yana nizasız, fasılasız malik sıfatıyla zilyet edildiğini, zeminde taşınmazın kuzeyinde bulunan yolun kadim bir yol olduğu, diğer hudutlarının ise şahıs parselleri ile çevrili olduğu bu nedenle genişletilmeye elverişli sınırlara sahip olmadığını belirterek, dava konusu Gazipaşa ilçesi Koru mahallesi 167 ada 62 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın 1/5 hissesinin davacılar Abdullah oğlu ... ile Yusuf oğlu ... adına, geri kalan kısmının ise 1/5 hisse oranında diğer davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... aşamalarda sunduğu sözlü ve yazılı beyanlarında, dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı Haziran 1973 tarih, 17 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı, zilyetlikle mülk edinilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2011 tarihli ve 1994/96 Esas, 2011/591 Karar sayılı kararında, dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı Haziran 1973 tarih, 17 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kalmadığı, öte yandan niteliği itibariyle zilyetlikle iktisabı mümkün tarım arazilerinden olduğu, davacılar yararına da mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yerel Mahkemenin sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 12.11.2015 tarihli ve 2015/16015 Esas, 2015/20254 Karar sayılı kararında özetle, "Dava konusu taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre davacılar ve mirasbırakanları tarafından koşullarına uygun olarak tasarruf edildiğine, özel mülkiyeti konu edilebilen ziraat arazisi niteliğindeki yerlerden olduğu ziraatçı uzman bilirkişi ve jeolog bilirkişi tarafından açıklandığına, çevre parsellere uygulanan kayıtlar dava konusu taşınmaz yönünü tarım arazisi olarak gösterdiğine göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak dava konusu 167 ada 62 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonunda 1306 ada 1,1313 ada 1 ve 1316 ada 1 parsellere revizyon gördüğü, Mahkemece imar parselleri ve imar parsellerindeki pay durumları dikkate alınarak dava konusu taşınmaz bölümünün imar parselleri üzerinde hangi yere ve hangi paylara isabet ettiği, lüzum halinde uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle belirlenmesi, ondan sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi’’ gereğine değinilmiştir.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin bozma ilamının gerekleri benimsenmek suretiyle verilen 23.01.2018 tarihli ve 2016/534 Esas, 2018/26 Karar sayılı kararında, çekişmeli taşınmazın Hazine adına kayıtlı Haziran 1973 tarih, 17 sıra numaralı tapu kaydının sınırları dışında kaldığı, öte yandan dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı, tarım arazisi olduğu ve davacıların ve murislerinin eklemeli olarak zilyetliklerinin kadastro tespitinden önceki 20 yılı aşkın zamandan beri devam ettiği, tarım arazisi olan taşınmazın çay yatağı olmadığı ve kıyıdan kazanılmadığı belirtilerek; imar parselleri, imar parselindeki pay durumları dikkate alınarak davacıların haklı görülen davalarının kabulü ile taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile hüküm yerinde gösterilen payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceği, teknik bilirkişi raporları yetersiz olduğu halde hükme esas alındığı, taşınmaz üzerinde zilyetliğin ne zaman başladığının, taşınmazın kullanım şeklinin ve imar-ihya işlemlerinin ne zaman tamamlandığının hava fotoğraflarından istifade edilerek duraksamasız belirlenmediğini belirterek, re’sen belirlenecek tüm eksiklilerde gözetilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1 Bilindiği üzere, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 33/3. maddesindeki yollama nedeniyle genel hüküm niteliğini alan ve genel hükümlere göre açılan davalarda da uygulanması gereken 20. maddesinde kayıt ve belgelerin kapsamının ne şekilde tayin edileceği düzenlemiştir. 3402 sayılı Kanun'un 20/C maddesinde harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerin değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırları içermesi halinde belge ve kayıtlarda yazılı olan miktara itibar olunacağı hüküm altına alınmıştır. Gerçekten de belgenin birbiri ile bağlantısız, değişmeye ve genişletilmeye elverişli sınırları göstermesi halinde kayıtların kapsamının miktarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle; tapu kaydı sabit sınırlı değilse kayıt üzerinde yazılı olan miktar kadar geçerlidir ve kapsamı da bu miktara eşit şekilde tayin edilmelidir.
6.2.2 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun “kayıt ve belgelerin kapsamını tayin” başlığını taşıyan 20/e maddesi hükmüne göre; “ harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlardan gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır” şeklindedir.
6.2.3 Nitekim yargısal kararlarla istikrar kazanmış mutat uygulama gereği değişebilir ve genişletmeye elverişli sınırları içeren kayıt ve belgelerin miktarı dışında kalan fazlalıklar iktisaba elverişli yerlerden olmaları durumunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesinin son fıkrasındaki düzenleme uyarınca, koşulları mevcut olduğu takdirde aynı Kanun'un 14 ve 17. maddesi hükümler uyarınca kazanılabilir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1 Kadastro sonucunda, Gazipaşa ilçesi, Koru mahallesi çalışma alanında bulunan 167 ada 22 parsel sayılı, 7.235,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, komşusu 167 ada 32 parsele uygulanan 244 ve 245 tahrir numaralı vergi kayıtlarının çekişmeli taşınmazın bulunduğu kuzey yönünü "mera" olarak okumaları, yine taşınmaza komşu 169 ada 11 parsele revizyon gören Hazine’ye ait Haziran 1973 tarih, 17 sıra numaralı tapu kaydının ise çekişmeli taşınmazın bulunduğu yönü 244 ve 245 tahrir numaralı vergi kayıt malikleri olarak okuması sebebiyle taşınmazın Hazine’ye ait tapu kaydının kapsamında kalabileceği, vergi kayıtlarının taşınmazın bulunduğu yönü mera olarak okumaları sebebiyle miktar fazlası olarak zilyetlikle iktisabının da mümkün olmaması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
6.3.2 Dairenin hükmüne uyulan bozma kararında dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu edilebilecek ziraat arazilerinden olduğu, komşu taşınmazlara uygulanan kayıtların çekişmeli taşınmazın bulunduğu yönü tarım arazisi olarak gösterdiği, davacılar yararına iktisap koşullarının gerçekleştiği hususuna değinilmiş olup mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda bu gerekçe benimsenerek, çekişmeli taşınmazın imar sonucunda hangi taşınmazlara şüyulandırıldığı uzman bilirkişi marifetiyle belirlenerek davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması isabetli olmuştur.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usule, yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2022 gününde oy birliği ile karar verildi.