"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, ... ada ... ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanları ... adına tapu kayıtlarına tescil edilmesi gerekirken, kadastro çalışmaları sırasında mirasbırakanın oğlu olan davalı ...’in, kendi adına kayıt ve tescil ettirdiğini, taşınmazların mülkiyet hakkının muris ...’ye ait olup hiçbir zaman davalıya ait olmadığını ileri sürerek, davalı adına tescil edilen dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ... inceleme duruşmasında; mirasbırakan annesinin emekli olması için giderleri ödediğinden dolayı dava konusu taşınmazların kendisine satıldığını, kadastro çalışmaları sırasında bu nedenle adına kaydettirdiğini belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... savunma getirmemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Yargıtay 16. Hukuk Dairesince, “Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; çekişmeli taşınmazlara ait tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptaline ve adlarına tesciline karar verilmesi gerekirken davalının miras payını ortadan kaldıracak şekilde iptal ve tescil hükmü kurularak infazda tereddüt yaratılması ve ayrıca tapu kayıtlarının iptaline karar verilirken tapu kayıtlarında yer alan haciz şerhlerinin yeni oluşturulacak tapu sicillerinde de muhafazasına hükmedilmemiş olması isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleştirilen davada davalılardan ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi'nin raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, davacıların payları üzerinden tapu iptali-tescile karar verilmesi ve kalan payların davalı üzerinde bırakılması gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi veraset ilamının karar eki sayılması da hatalıdır.
Ne var ki, anılan hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1. ve 3. bentlerinin yerinden çıkarılmasına, hükme 1. Bent olarak yeniden;
... ili ... ilçesi, ... köyü ... ada ... parsel, ... ada ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının; asıl ve birleştirilen davada davacıların mirasbırakanı ...’in, ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesine ait 21.06.2013 tarihli ve 2013/761 E- 2013/775 K. sayılı veraset ilamındaki payları oranında iptali ile asıl ve birleştirilen davada davacılar adlarına tesciline, kalan payların davalı ... üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.