Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3851 E. 2022/1482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliği iddiasıyla tapuya tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde yirmi yıllık zilyetliğini ispatlaması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerindeki edinme koşullarını taşıması gözetilerek, mahkemenin tescil kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasındaki tescil davası sonunda Tuzluca Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15/01/2019 tarihli 2014/222 Esas, 2019/9 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşüldü.

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 127, 128 ve 79 parsel sayılı taşınmazların bitişiğinde bulunan, Söğütlü Köyü çalışma alanında yapılan kadastro sırasında tescil harici bırakılan toplam 40 dönüm yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini istemiş; yargılama sırasında 79 parsel sayılı taşınmazın bitişindeki taşınmaz yönünden davasından feragat etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Tuzluca Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/12/2013 tarihli ve 2012/94 E., 2013/110 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 28.8.2013 havale tarihli haritada (A) harfi ile gösterilen 686 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı adına kayıtlı 127 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilmek suretiyle, (B) harfi ile gösterilen 7014 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı adına kayıtlı 128 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilmek suretiyle, (C) harfi ile gösterilen 5026 metrekare yüzölçümündeki kısmın yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03/06/2014 tarihli ve 2014/5339 E., 2014/7636 K. sayılı kararıyla; "...Hal böyle olunca hakkında usulen açılmış bir tescil davası bulunmayan (C) bölümü yönünden, karar verilmesine yer olmadığına hükmetmek gerekirken, esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsizdir.... Davalı Hazinenin (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümleri hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenen edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır...O halde, doğru sonuca varabilmek için öncelikle, Tapu Müdürlüğünden fen bilirkişisi tarafından düzenlenen haritanın bir örneği eklenerek çekişmeli taşınmaz hakkında başkaca dava açılıp açılmadığı sorulmalı, Kadastro Müdürlüğünden çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakılma sebebi ve tarihi sorulmalı, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarında stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ziraatçi bilirkişi vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı izlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, diğer yandan davanın tescil davası olması nedeniyle davalı Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği yasal hasım durumunda bulunduğundan mahkemece davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilemeyeceği gözetilmeli diğer koşulların gerçekleşmesi halinde keşif sonucu elde edilen bilirkişi rapor ve krokisine göre TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince gerekli yerel ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yaptırılarak ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanakları dosya arasına konulmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 15/01/2019 tarihli ve 2014/222 E., 2019/9 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile; fen bilirkişi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 28.8.2013 havale tarihli haritada (C) harfi ile gösterilen kısım yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 79 nolu parsel yönünden feragat nedeniyle davanın reddine; çekişmeli taşınmaz bölümleri hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenen edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle (A) harfi ile gösterilen 686 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı adına kayıtlı 127 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilmek suretiyle, (B) harfi ile gösterilen 7014 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı adına kayıtlı 128 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili, yasal mevzuata uygun bulunmadığını belirtip kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, "–Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/2.) paragrafındaki bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmış olmasına, (IV/6.2.) paragrafta yer verilen yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.