Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3895 E. 2022/1166 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesinin dava değerinin temyiz incelemesine ilişkin parasal sınırın altında kalması nedeniyle davacı vekilinin temyiz dilekçesini reddetmesinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. madde ile kadastro öncesi nedene dayalı davalarda miktar ve değere bakılmaksızın kanun yoluna başvurulabileceği, adil yargılanma hakkı ve etkin denetim mekanizması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin dava değeri nedeniyle temyiz dilekçesini reddeden ek kararının ve istinaf incelemesi yapmadan istinaf başvurusunu reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ARTVİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun dava değeri nedeniyle reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; babası...mirasçıları adına iştirak halinde tespit gören 124 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının 124 Ada 1 parsel sayılı taşınmazın içerisinde bırakıldığını, tapunun bu şekilde oluştuğunu, ileri sürerek yargılama sırasında tespit edilecek bölümün tapu kaydının iptali ile kendi murisi...mirasçıları adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı yer hakkında Ardanuç Asliye Hukuk Mahkemesi'nde müdahalenin menine dair karar verildiğini, sınırların kadastro tutanakları ile belirlendiğini, çekişmeli bölümün uzun yıllardır davalı tarafından kullanıldığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29/05/2019 tarihli ve 2019/50 E. 2019/532 K. sayılı kararıyla; ispat edilemeyen davanın reddine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili İstinaf dilekçesinde; verilen kararının yerinde olmadığını, alınan beyanlarla bu bölümün yol olarak kullanıldığının sabit olduğu ve halen kendileri tarafından kullanıldığını, belirterek hükmün kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 18/10/2019 tarihli ve 2019/2491 E. 2019/743 K. sayılı kararıyla; dava değerinin dava dilekçesinde 4.000,00 TL olarak gösterildiği, yargılama aşamasında dava konusu bölümün 3.179,16 TL değerinde olduğunun tespit edildiği, taraflarca bu değere itiraz edilmediği, 2019 yılında verilen dava değeri 4.400,00 TL'nin altındaki kararların kesin olduğu istinaf yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 341/2 ve 352. maddeleri gereğince değerden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin bu karara yönelik temyiz talebi de dava değeri itibariyle kararın temyizi kabil olmadığı gerekçesiyle 20/11/2019 tarihli ek karar ile reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk:

3.2.1 Anayasa’nın 36. maddesi’nin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı yahut davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkında sahiptir; yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme huzuruna taşınma hakkı teminat altına alınmıştır. Mahkeme kararlarına karşı kanun yoluna başvuru hakkı adil yargılanma hakkının saç ayaklarındandır. Bu anlamda mahkemeye erişim hakkı kapsamında uyuşmazlığın etkin şekilde sonuçlandırılması ancak kanun yolu denetimi ile mümkündür. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararlarının denetim mekanizmasını önemli ölçüde etkisizleştiren sınırlamalar, erişim hakkını ihlal edebilir.

3.2.2 28/07/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1 Bahsi geçen 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesinin gerekçesinde de açıkça belirlendiği üzere, bu madde ile mevzu davaların mülkiyet hakkına doğrudan tesirinden ötürü ehemmiyeti gereği miktar ve değerine bakılmaksızın kanun yolu incelemesine tabi tutulması suretiyle etkin denetim mekanizması oluşturulması amaçlanmıştır.

3.3.2 Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan adil yargılama hakkı kapsamında mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuki belirlilik ilkesi, etkin denetim mekanizmasının oluşturulması gayesi ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesinin düzenleme amacı bir arada değerlendirildiğinde, tereddüte yol açan usul hükümlerinin aşırı şekilci olarak uygulanması neticesinde yasanın denetim yollarının kullanımını önemli ölçüde etkileneceğinden, kanun yolu başvuru aşamalarının süren usul işlemlerinden olduğu, hükmün kesinleşinceye kadar geçirdiği derecatın bir bütünü oluşturduğu hususları da göz önüne alındığında, 3402 sayılı yasanın Ek 6. maddesinin henüz kanun yolu aşamasında olan dava dosyalarına, yürürlük tarihinden bağımsız olarak sirayet edeceği hususunun tereddütsüz olduğu anlaşılmaktadır.

3.3.3 Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince dava değeri temyiz incelemesine ilişkin parasal sınırın altında kaldığı gerekçesiyle kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılmış olan eldeki tapu iptali ve tescil davasında, temyiz dilekçesinin ek karar ile reddine karar verilmiş olması yukarıda değinilen yasal düzenlemeye aykırıdır. Şu halde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken dava değeri nedeniyle istinaf talebinin ve temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi hatalıdır.

VI. SONUÇ

Yukarıda (V/3.3.1, 3.3.2 ve 3.3.3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz talebinin değerden reddine ilişkin ek karar yerinde olmadığından, davacılar vekilinin ek kararın usulsüz olduğuna ilişkin temyiz taleplerinin kabulü ile Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 20/11/2019 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin istinaf talebinin reddine dair kararının (V/3.3.1, 3.3.2 ve 3.3.3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, HMK’nın 373. maddesi uyarınca istinaf incelemesi yapılması amacıyla dosyanın Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 15/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.