"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I.DAVA
Davacı vekili, ... Köyünde yapılan kadastro çalışmalar sonucu dava konusu taşınmazların tamamı kök muris ... ...’a ait olmasına ve ... ...’a da atalarından geçmesine rağmen, 68 ada 60 parsel, 101 ada 46-53-427-461 sayılı parseller, 103 ada 49 sayılı parsel, 112 ada 7-11-14-21-24-88 sayılı parsel, 128 ada 3 sayılı parsel, 176 ada 12-20-24 sayılı parsellerin murisin yanında kalan erkek çocuğu davalı ... adına, 111 ada 75, 103 ada 6 parsellerin ...’nin çocukları davalı ... ve ... adına haksız olarak tespit ve tescil edildiğini, murisin diğer çocuklarına ise cüzi sayılacak ve hiçbir değeri olmayan bir iki parça yer yazılarak davacının miras hakkının yok edildiğini belirterek, davalılar adına olan tapu kayıtların iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini istemiştir.
II.CEVAP
Davalılar vekili, tarafların müşterek murisi ... ...’ın kadastro tespiti sırasında 101 ada 543 parsel, 103 ada 37 parsel, 168 ada 9 parsel, 111 ada 263 parsel, 102 ada 43 parsel, 112 ada 116 parsel ve 159 ada 197 parsel sayılı taşınmazları kendi geçimini sağlamak amacıyla uhdesinde bıraktığını; bunun dışında kalan taşınmazlarını kadastro tespitinden evvel mirasçıları arasında dağıttığını, bu paylaşıma göre 111 ada 76 parsel, 112 ada 12 parsel, 101 ada 39 parsel, 103 ada 60 parsel ve 101 ada 49 parsellerin davacıya, 168 ada 23, 112 ada 12 parsellerin murisin kızı ... ...'a, 101 ada 472, 112 ada 12 parsel sayılı taşınmazların kızı ... ...'e, 112 ada 12 parsel sayılı taşınmazı kızı ...'ye, 101 ada 53 ve 427, 103 ada 49, 176 ada 20,12 ve 24, 128 ada 3 parsel sayılı taşınmazların davalı ...'a verildiğini, dava konusu taşınmazların belgesizden zilyetlikle tespit ve tescil edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 31/05/2018 tarihli 2012/1203 Esas, 2018/225 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 112 ada 24 ve 88 nolu parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın husumet yokluğundan; diğer taşınmazlar yönünden açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Kadastro tespitlerinin murisin sağlığında 2005 yılında yapıldığını, 2011 yılında murisin ölümüyle terekesinin tüm mirasçılarına geçtiğini, tanıkların beyanlarına göre, bu taşınmazlar müşterek muris ... ...’a ait iken, davalı oğluna bıraktığını, kızları başta olmak üzere diğer çocuklarına yer vermediğini, tapu kayıtlarına bakıldığında taksimin olmadığını, murisin en değerli bölgede yer alan 25-30 dönüm taşınmazı yanında kaldığı oğlu ... ile onun çocuklarına yazdırması geriye kalan 3-4 dönümü kendi adına ve kullanılmayacak derecedeki değersiz 3-4 dönüm yeri de kız çocuklarına yazdırmasının tamamen paylaştırma izlenimi vermeye yönelik olduğunu, sözü edilen köy senedinin gerçeği yansıtmadığını, zira hiçbir ihtiyacı olmayan murisin, yerlerini köyde dahi oturmayan ... ...’ya 2004 yılında satmasının ve onun da kadastro tespitinden 5-6 ay öncesinde davalı ...’ye satmasının mal kaçırmaya yönelik işlemler olduğunu, taşınmazların kök muristen geldiğinin tartışmasız olduğunu, geçerli bir paylaşımından söz edebilmek için tüm mirasçıların paylaşıma eşit biçimde katılmalarının gerektiğini, köydeki uygulamaya göre kız çocuklarına ve murisin yanında kalmayan erkek çocuklarına yer verilmediğini, 2005 yılında yapılan kadastro çalışmalarında böyle pek çok uygulama yapıldığını ve bunların bir kısmı hakkında davalar açıldığını, müvekkilinin 1960-1976 yılları arasında murisin yanında kaldığını ve onunla ilgilendiğini, kadastro çalışmaları sırasında müvekkilinin babası ile kırgınlığını fırsat bilen davalı ...’nin telkin ve baskıları sonucu oluşan tapu kayıtların adil olmadığını ileri sürerek, ret kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3.Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 19.09.2019 tarihli 2018/1804 Esas 2019/1302 Karar sayılı kararıyla, murisin bir kısım taşınmazlarını sağlığında oğlu ...’ye bağışladığı, bir kısım taşınmazları kendi uhdesinde tuttuğu, bir kısım taşınmazları ise davalı oğlu ve dava dışı kızlarına bağışladığı, inceleme konusu taşınmazların murisin sağlığında hibe nedeniyle davalılar adlarına tespit olduğu, kadastro çalışmalarında davacı ile dava dışı çocuklar ve murisin kendi adına tespit edilen taşınmazlarının da bulunduğu, esasen davacı tarafın dilekçesinde de hibenin muvazaalı olduğundan sözedilmekle hibe olgusunun zımnen kabul edildiği, öncesi tapusuz olan taşınmazlarda murisin zilyetliğinin devrinde muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği, tapusuz taşınmazların bağış yoluyla devrinin zilyetliğin devir ve teslimiyle tamamlanacağı, sair hususların ise ancak tenkis davasında değerlendirilebileceği buna göre, ilk derece mahkemesince davalı mirasçı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı ancak davalılardan ... ve ...’ın babası ...’nin sağ olduğu gözetildiğinde, adı geçen davalılar muris ...’nin mirasçısı değildir. Bu durumda söz konusu davalılar yönünden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, davacı vekilinin istinaf taleplerinin esasdan reddine, mahkemenin gerekçesi yönünden istinaf taleplerinin kısmen kabulüne ilk derece mahkeme kararın kaldırılarak mahkeme kararının gerekçesi düzeltilmek suretiyle dava konusu edilen 112 ada 24 ve 88 nolu parseller yönünden açılan davanın husumet yönünden reddine, diğer dava konusu parsellere yönelik açılan davanın, davalı ... bakımından sübut bulmaması nedeni ile, diğer davalılar ... ve ... bakımından ise dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerinde ki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
HMK'nın 369. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinde belirtilen sebepler ile kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususlar noktasında yapılan temyiz incelemesinde;
Dava, kadastro öncesi nedene ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosyada mevcut nüfus kayıt suretlerinden, davacı ... ve davalılardan ...’nin muris ... ...’ın bir kısım mirasçıları olduğu, diğer davalılar ... ile ...’in de davalı ...’nin çocukları, murisin torunları olduğu görülmektedir.
Davaya konu edilen taşınmazlar dışında davacı ... ve dava dışı kardeşleri ..., ... ve ... adlarına taşınmazlar bulunduğu gibi muris ... ...’ın kendi adına kayıtlı taşınmazlarının da bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Dava konusu taşınmazlardan; 101 ada 53 ve 427, 103 ada 49, 112 ada 11, 14 ve 21, 128 ada 3, 176 ada 12, 20 ve 24 parsellerin 10/05/2005 tarihinde itirazsız olarak kesinleşen tesis kadastrosu ile intikalen ve taksimen davalı ... adına tespit ve tescil edildiği;
101 ada 46 parselin 12/12/2006 tarihli 101 ada 461 parselin 31/03/2008 tarihli ve 112 ada 7 parselin de 05/08/2008 tarihli kesinleşmiş mahkeme kararları ile, kadastro tespitlerinde olduğu gibi (intikalen ve taksimen) hükmen davalı ... adına tescil edildiği;
168 ada 60 parselin ise 1/3 hisselerle davalı ... ile dava dışı ... ve ... ... adlarına 10/05/2005 tarihinde itirazsız olarak kesinleşen tesis kadastrosu ile intikalen ve taksimen tespit ve tescil edildiği;
111 ada 94 parselin 10/05/2005 tarihinde itirazsız olarak kesinleşen tesis kadastrosu ile, 111 ada 79 parselin ise 24/01/2008 tarihli kesinleşmiş mahkeme kararı ile davalı ... adına tespit ve tescil edildiği;
111 ada 75 parselin parselin 10/05/2005 tarihinde itirazsız olarak kesinleşen tesis kadastrosu ile, 103 ada 6 parsel ile parselin ise 13/02/2006 tarihli kesinleşmiş mahkeme kararı ile davalılar ... ve ... isimli davalı ... çocukları adlarına ½ hisse ile tescil edildiği;
112 ada 24 parselin dava dışı ... ..., 88 parselin de dava dışı ... ... adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
3.2. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.