"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Yerel Mahkemece verilen davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından reddedilen taşınmazlara ilişkin olarak temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, 106 ada 5, 107 ada 31, 109 ada 22, 118 ada 17, 124 ada 24 ve 125 ada 78 parsel sayılı taşınmazların davacıların yakın miras bırakanı ... Konuk’tan intikal ettiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., taşınmazların müşterek kök muris ...’den kaldığını, ... mirasçıları arasında yapılan taksimle davacıların murisi ... Konuk’a isabet ettiğini, ...’nin de taşınmazları 1979 tarihli senetle kendisine sattığını ve zilyetliği devraldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, dava konusu taşınmazların kök muris ...’nün ölümü üzerine yapılan taksim sonucu davacıların mirasbırakanı ... Konuk'a kaldığı, davalının taşınmazları adı geçenden satın aldığına ilişkin savunmasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 25.12.2017 tarihli ve 2015/18066 E-2017/9315 K sayılı kararı ile, “...taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanları ...'den kaldığı ve mirasçılar arasında yapılan paylaşma sonucu davacı tarafın mirasbırakanı ... Konuk'a kaldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık taşınmazların davalı tarafça davacıların mirasbırakanından satın alınıp alınmadığı ve lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı taraf yargılama sırasında satış senetlerine ve Mahkeme ilamlarına dayanmıştır. Ne var ki, dayanılan ilamlar taşınmazlara uygulanarak kapsamları belirlenmemiş, tanıkların beyanları arasındaki kullanıma ilişkin çelişkiler giderilmemiş, her ne kadar ilamda davacılar ya da murisleri taraf olmadığından kesin hüküm oluşturması mümkün değil ise de zilyetlik konusunda kuvvetli delil oluşturacağı göz önüne alınarak yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları bu çerçevede değerlendirilmemiş, dava konusu taşınmazlarda hangi tarihten itibaren ne sıfatla davalı tarafın zilyet olduğu konusunda beyanları alınmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır.
Doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen 3 yerel bilirkişi ve tanıkların hazır olması sağlanarak yeniden keşif yapılmalı, kesinleşen ilamların tapuya tescil edilip edilmediği araştırılmalı, varsa oluşan tapu kayıtları yoksa ilamlar çekişmeli taşınmazlara uygulanarak kapsamları fen bilirkişisi raporuyla ayrıntılı olarak belirlenmeli, taşınmazlar üzerinde kimin ne sebeple zilyet olduğu, davalı tarafın davacıların mirasbırakanına düşen miras payını satın alıp almadığı sorulmalı, beyanlar arasında çelişki olduğu takdirde yöntemince ve gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm tesis edilmelidir…”gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 22/01/2019 tarihli ve 2018/58 E – 2019/38 K. sayılı kararıyla; temyize konu edilen taşınmazların davacıların murisi ... tarafından davalıya satılarak zilyetliğinin devredildiği, davalı tarafın açtığı tescil davası ile de taşınmazları hükmen adına tescil ettirdiği, zilyetliğin de 1984 yılında başladığı gerekçesiyle temyize konu edilen taşınmazlar yönüyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; muris tarafından taşınmazların davalı tarafa satılmadığını, zilyetliğin de devredilmediğini belirterek reddedilen taşınmazlar yönüyle de kabul kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek Yerel Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 15. maddeleri.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/2) numaralı bendinde yer verilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) paragrafta gösterilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.