"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
İL
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili, tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Yerel Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Batman/Merkez ilçesi Kuruserpir Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, imar ihyanın tamamlanmadığı dolayısı ile çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına tescil koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 03.10.2011 tarihli ve 2011/90 E-2011/4792 K sayılı kararı ile “...dava konusu ve krokide A harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü bakımından davanın açıldığı 16.7.2008 ve krokide B harfi ile belirtilen yer bakımından ise idari yoldan Hazine adına tapunun oluştuğu 12.06.2008 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları bulundukları yerlerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra uzman bilirkişi jeodezi ve fotogrametri mühendisi teknik bilirkişi ve daha önce götürülmeyen uzman bilirkişi ziraat mühendisi aracılığıyla hava fotoğraflarıyla komşu parsellere ait tapu ve vergi kayıtlarının zemine uygulanması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre taşınmazın imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, kültür arazisi haline getirilip getirilmediği veya hangi durumda bulundukları hususlarının saptanması, hava fotoğraflarının stereoskopik aletle üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, taşınmazın gerçek niteliğinin belirlenmesine çalışılması, yerel bilirkişi ve tanıkların 6100 sayılı ...nın 243 ve 244. (1086 sayılı HUMK.nun m.258) maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle aynı Kanun'un 259. maddesi (1086 sayılı HUMK. m. 259) gereğince keşif yerinde dinlenilmeleri, dava konusu taşınmaz bölümlerinin davacı tarafından hangi tarihte imar ve ihyaya başladığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdüğü ve ne biçimde emek ve para sarf ettiği olaylara dayalı olarak yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu taktirde bu aykırılığın yüzleştirilerek giderilmesi, mahkemenin keşifte yaptığı gözlemde değinildiği hususlar da gözönünde bulundurularak dava konusu yapılan taşınmaz kısımlarının hakim vasfının taşlık, kayalık mı, yoksa tarım arazisi mi olduğu konusu üzerinde durulması, uzman bilirkişiden bu konuda görüşünün istenmesi, toprak kalınlığının kaç (cm) olduğunun saptanması, tüm bu konularda uzman bilirkişilerden Yargıtayın ve tarafların denetimine açık gerekçeli ve karşılaştırmalı rapor alınması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi…” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 09/01/2018 tarihli ve 2011/12 890 – 2018/2 K. sayılı kararıyla; zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 50.674,56 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ... mirasçıları adına tesciline, aynı raporda (B1), (B2) ve (B3) ile gösterilen 1667.15, 8344.70 ve 156,19 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile bu kısımların davacı ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; bozma doğrultusunda inceleme ve araştırmanın yapılmadığını, hava fotoğraflarının konusunda uzman olmayan jeoloji bilirkişisi tarafından yapıldığını, taşınmazın taşlık vasfında olduğunu ve zilyetlikle edinmeye elverişli olmadığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."
6.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
6.2.4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/4. maddesi, “Davanın konusu, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunur.”
6.2.5. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/5. maddesi, “Son ilândan başlayarak üç ay içinde yukarıdaki koşulların gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa, hâkim tescile karar verir. Mülkiyet, birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur.”
hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Hemen belirtilmelidir ki, mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan yerel mahkemenin Yargıtay dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 tarihli, 21/9 sayılı YİBK).
6.3.2. Somut olayda; bozma ilamına uyulmakla bu çerçevede araştırma ve inceleme yapılması gerekirken bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki, hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği halde, jeolog bilirkişinin yaptığı değerlendirme dikkate alınmış, taşınmaz bölümlerinin niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin ne olduğunun tespiti yönünden ziraatçı bilirkişinin yetersiz ve soyut içerikli raporu ile yetinilmiş, bu hususta ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı somut olarak ortaya konulmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
6.3.3. Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerine ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre taşınmaza ait tüm hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden celp edilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen, tarafsız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve daha önceki keşfe katılmamış üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı, mevcut ise hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar- ihyanın ne zaman tamamlandığı, davacının çekişmeli bölümler üzerinde ne şekilde tasarrufta bulunduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki tarımsal niteliğini bildiren, gerçekleştirildiği iddia edilen imar-ihyanın tamamlanma tarihi ile zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, kot farkını, eğimini, bitki desenini irdeleyen, önceki ziraat bilirkişi raporlarını değerlendiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan, dosya arasına getirtilen tüm hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, kullanım şekli ve imar-ihya çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden, her bir taşınmaz bölümünün yeri mahkeme ve Yargıtay denetimine açık şekilde belirlenerek, krokide işaretlenmek suretiyle, keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; bu şekilde (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü bakımından davanın açıldığı 16.7.2008 ve (B1-B2-B3) ile gösterilen taşınmaz bölümleri yönünden ise idari yoldan Hazine adına tapunun oluştuğu 12.6.2008 tarihine kadar davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalıdır.
6.3.4. Bundan sonra gerekli yasal ilanlar yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, ilanın yapıldığı ilan tutanakları dosya arasına konulmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir.
6.3.5. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
V. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.