Logo

1. Hukuk Dairesi2021/399 E. 2022/592 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, taşınmazlarını davalıya devretmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın taşınmazlarını oğlu olan davalıya devretmesinde ara malik kullanması, davalının alım gücünün olmaması ve satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında fark bulunması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek, temliklerin muvazaalı olduğu ve mirasbırakanın gerçek iradesinin bağış olduğu kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istekli dava sonunda Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 25/11/2020 tarihli 2020/514 Esas 2020/1232 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 24/01/2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekilleri Avukat ..., Avukat ... ... ... ile temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelendi gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan babası ... ...’ın kayden maliki olduğu dava konusu 118 ada 23, 24 ve 38 parsel sayılı taşınmazları, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğlu ...’in kayınpederi olan dava dışı ... ...’a, adı geçenin de davalı ...’e satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek, miras payı oranında iptal tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığını, dava dışı kardeşi ... ile birlikte dava dışı bazı taşınmazlardaki paylarını ve mülkiyet haklarını mirasbırakana devretmek, bunun karşılığında ise dava konusu taşınmazları almak suretiyle takas yaptıklarını, davacının ise bu takas işlemine katılmadığını, katılsa idi davacının da dava konusu taşınmazlarda 1/3 payı olacağını, her ne kadar satış şeklinde yapılsa da karşılıklı devirlerin aynı gün yapılmasının takası gösterdiğini, mirasbırakanın takas işlemini garanti altına alabilmek için dava konusu taşınmazları önce dava dışı dünürü ... ...’a devrettiğini, mirasbırakanın takas yolu ile aldığı taşınmazları bilahare davalı ...’in eşi olan dava dışı ... ...’ya trampa yolu ile devrettiğini ve bunun karşılığında bir daire aldığını, dava konusu taşınmazlarda sadece kendisine değil, dava dışı ...’a da devir yapıldığının göz önünde tutulması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal tescile, asıl talebin kabul edilmiş olması nedeniyle terditli tenkis isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri Özetle

2.1. Davalı vekili istinaf itirazlarında özetle

Delillerin taktirinde hataya düşüldüğünü, mirasbırakan ile oğulları arasında takas işlemi olup, muvazaalı işlem bulunmadığını, 29/12/1989 tarihinde yani dava konusu taşınmazların mirasbırakan tarafından dava dışı ... ...’a devredildiği tarihte, dava dışı 5 adet taşınmazın mirasbırakana devredildiğini, devirlerin aynı tarihte olduğunu, yani mirasbırakanın temlikinin bedelsiz olmadığını, takas savunmasının mahkemece hiç irdelenmediğini, davacı tanıklarının beyanlarının gerçek dışı olduğunu, mirasbırakanın takas teklifini davacının kabul etmediğini, takas teklifini kabul etse idi davacının da dava konusu taşınmazlarda 1/3 payı olacağını, işlemlerin kolay olması açısından takas değil de satış şeklinde işlemlerin yapıldığını, dava konusu taşınmazların devri sırasında davalı ile dava dışı ...’ın diğer taşınmazları devir işlemleriyle uğraştıklarından dava konusu taşınmazların dava dışı ... ...’a devredildiğini, mirasbırakanın takas işlemini garanti altına alabilmek için arkadaşı ve aynı zamanda davalı ...’in kayınpederi olan dava dışı ... ...’a devir yaptığını, bu kişinin işleme dahil edilmesinin sebebinin aracı kullanılarak mal kaçırmak olmayıp, takas işleminin garanti altına alınması olduğunu, karşılıklı devirlerin Mersin ile Tarsus gibi farklı illerde yapıldığını, mirasbırakanın kız evlatlardan mal kaçırmasını gerektirir bir durum olmadığını, mirasbırakanın böyle bir kültüre de sahip olmadığını, davacının kötüniyetli olarak 31 yıl sonra eldeki davayı açtığını, hakkın kötüye kullanılması olduğunu, temlikin muvazaalı olduğu bir an için kabul edilse dahi bunun sadece davalı yararına değil dava dışı ... yararına da yapıldığını, zira dava konusu taşınmazların ½ payının da dava dışı ...’a geçtiğini, ancak bu işlemden tamamen kendisinin sorumlu tutulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 25/11/2020 tarihli ve 2020/514 Esas 2020/1232 Karar sayılı kararıyla; temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle HMK’nin 353/1-b-1. maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri Özetle

29/12/1989 devir tarihinde mirasbırakan ile oğulları arasında bir takas işleminin gerçekleştiğini, dava konusu taşınmazların mirasbırakan tarafından güvendiği dava dışı dünürü ... ...’a devredildiğini, dava dışı bazı taşınmazlarda ise oğulların paylarını ve mülkiyet haklarını mirasbırakana devrettiklerini, davacının ise bu takas işlemine katılmadığını, katılsa idi davacının dava konusu taşınmazlarda 1/3 payı olacağını, karşılıklı devirlerin aynı tarihte olmasının takası gösterdiğini, ancak bu savunmaya itibar edilmediğini, mirasbırakanın mal kaçırma amacı bulunmadığını, mirasbırakanın takas işlemini garantiye alabilmek için temliki önce dava dışı dünürü ... ...’a yaptığını, davacının bu durumu bildiğini, dava konusu taşınmazların temlikinin bedelsiz olduğundan söz edilemeyeceğini, kararın usul ve yasaya, hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1 Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle mirasbırakan tarafından ara malik kullanılmak suretiyle oğlu ...'e yapılan temliklerin muvazaalı olduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 88.346,19 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına, 24/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.