Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4149 E. 2022/2175 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başladığı ve dava tarihinde bu sürenin geçmiş olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, tapu maliki olmayan davalılar aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle, tapu maliki olan davalılar hakkındaki davanın ise hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Gemlik ilçesi Katırlı Mahallesi çalışma alanında bulunan 126 ada 39 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından 1975 yılında satın alınarak malik sıfatıyla zilyet edildiği halde kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini belirterek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili, hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, muris ... mirasçılarına, davalı ... ve ...'e karşı açılan tapu iptali ve tescili davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalılara karşı açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, davaya ilişkin delilleri toplanmadan tanıkları dinlenmeden, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemenin eksik inceleme ile hüküm tesis ettiğini, taşınmazın 1975 tarihinde davacı tarafından harici satış senedi ile satın alındığını ve o günden bu yana taşınmaza nizasız fazılasız malik sıfatıyla zilyet olduğunu, davalıların da hiçbir müdahale ve taleplerinin bulunmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli, 2019/221 Esas, 2019/489 Karar sayılı ilamıyla davalılar (muris ... mirasçıları) ..., ... ve ... ile ... ve ...'in kayıt maliki olmadığı, anılan davalılar bakımından pasif husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken aktif husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru bulunmadığı, tapu maliki olan davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki dava yönünden ise; davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 02.11.2017 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği 03/08/2004 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, hak düşürücü süre kamu düzenine ilişkin olup hakim tarafından re'sen gözetilmesi zorunlu bulunduğu, davanın bu gerekçe ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ancak ret kararı sonucu itibarı ile yerinde olduğundan HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hükmün gerekçesinin düzeltilmesine, bu bağlamda Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/10/2018 tarihli, 2017/537 Esas, 2018/552 Karar sayılı kararının kamu düzeni gereği HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,

a) Tapu maliki olmayan davalılar muris ... mirasçıları, ..., ... ve ... ile ... ve ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine;

b) Tapu maliki olan davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. 3402 sayılı Yasa’da kadastro öncesi nedene dayalı mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, bu durum yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.

3.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bentte yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.