"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı Hazine vekilinin istinafı üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen, davalı Hazinenin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar, davalı Hazine vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; dava konusu 141 ada 285 ve 206 ada 378 parsel sayılı taşınmazları 3. kişiden satın aldığını ve 30 yıldır da kullandığını ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 10 yıla yakın zaman geçtiğini, dava konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12/09/2019 tarihli ve 2018/250 Esas, 2019/858 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu 141 ada 285 ve 206 ada 378 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında olması nedeniyle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 10 yıla yakın zaman geçtiğini, Mahkemece gerekli araştırma ve incelemenin yapılmadığını beyan ederek, re’sen göz önünde bulundurulacak sebepler de dikkate alınarak, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 19/12/2019 tarihli ve 2019/50 Esas, 2019/47 Karar sayılı kararıyla; davacı yararına belgesiz zilyetlik yoluyla kazanılan taşınmaz miktarının norm sınırlarını aşmadığı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi aracılığıyla 1984 tarihli hava fotoğrafı üzerinde yapılan incelemede, taşınmazlarda belirgin şekilde tarımsal faaliyet bulunduğu, ziraat bilirkişi raporuna göre de taşınmazların imar ihyasının tamamlandığı, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanıklarca, davacının satın alma suretiyle 20 yıldan fazla zamandır malik sıfatıyla taşınmazlara zilyet olduğunun beyan edildiği, davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği, böylece mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle;
Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/09/2019 tarihli ve 2018/250 Esas, 2019/858 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde, davalı Hazine vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; (IV/2.) numaralı paragrafta belirtilen istinaf dilekçesinde yazılı sebepleri yineleyerek hükmün bozulmasına karar verilmesinini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Mardin ili, Midyat İlçesi, Çavuşlu - Hürriyet Mahallesi çalışma alanında bulunan 141 ada 285 parsel sayılı 7.522,32 metrekare ve 206 ada 378 parsel sayılı 3.515,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, ham toprak vasfıyla ayrı ayrı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
3.2. İlgili Hukuk
3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi şöyledir.
“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi şöyledir.
“Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.”
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı kararın (V./3.2.) numaralı paragrafında yer verilen yasal ve hukuksal nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 15/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.