"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kısmen kabul kararının Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro tespiti sırasında davacı ...'a ait taşınmazların Eruh ilçesi Bilgili Köyü 207 Ada 8 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Eruh Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/03/2013 tarihli ve 2011/131 E., 2013/177 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerin davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Eruh Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23/09/2014 tarihli ve 2014/14950 E., 2014/10476 K. sayılı ilamında “Yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek, tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait 3 farklı hava fotoğrafının getirtilmesi, mahallinde yerel bilirkişi, taraf tanıkları, ziraat mühendisi, harita mühendisinden oluşacak heyet ile yeniden keşif yapılması, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda olduğu, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup nasıl tasarruf edildiği, taşınmazın bir bölümü üzerinde bulunan ağaçların kim tarafından dikildiğinin etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak bilgi alınması, çekişmeli bölümlerin hava fotoğraflarındaki konumlarının incelenmesi, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğinde zilyetliğin var olup olmadığı, var ise ne zaman başlayıp ne zamandan beridir devam ettiğinin belirlenmesi, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle netice hakkında karar verilmesi” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Eruh Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Eruh Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/12/2018 tarihli ve 2015/97 E., 2018/356 K. sayılı kararıyla; yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarına göre davacı lehine tespit tarihine kadar zilyetlik koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A), (B), ( C) ve (D) harfleri ile gösterilen toplam 18.031,72 metrekare bölümün davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Eruh Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Eruh Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın hali arazi olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”
6.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında çekişmeli taşınmaz bölümleri hakkında hava fotoğrafı incelemesi yapılması, 3 kişilik ziraat bilirkişiden taşınmaz bölümleri hakkında rapor alınarak imar-ihyaya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise ne zaman başlanıp tamamlandığı, geçmişte ne durumda olduğu, kim tarafından ne şekilde kullanıldığının araştırılarak davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının tespit edilmesi istenilmiş olmasına rağmen, Mahkemece yapılan keşif sonucu hava fotoğrafı incelemesinde, dava konusu bölümlerin (B) harfi ile gösterilen kısım içerisinde kaldığı, bu yer üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyete rastlanılmadığı belirtilmiş, ziraat bilirkişisi kurulu bu bölüm hakkında inceleme yapmamış, önceki harita bilirkişisi heyetinde yer alan Harita Mühendisi Serkan Kirezli’den alınan ek raporda çekişmeli bölümlerin 1984-2001 ve 2010 yılı hava fotoğraflarında tarım arazisi olduğu belirtilmiş, ziraat bilirkişisi tarafından bu bölümlerin tarım arazisi olup olmadığı değerlendirilmeden sadece değeri hesaplanmış, Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmemiş, çelişen raporlar ile yerel bilirkişi ve tanıkların soyut
beyanlarına dayalı olarak karar vermiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
6.3.2. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle belirlenmeli, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, önceki keşiflerde görev almamış 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, mahkemenin, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, önceki raporları irdeler şekilde ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan, hava fotoğrafları ve uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde önceki raporlar ile karşılaştırmalı olarak rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; Mahkemece yukarıda (IV/6.3.) numaralı paragrafta belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.