"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın reddi kararının davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince davacının esasa yönelik istinaf başvurusunun reddine, vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın reddine, 10.718,56 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine ilişkin karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ... Mahallesi 110 ada 87, 99, 145, 114 ada 38, 132 ada 6 ve 135 ada 119 parsel sayılı aşınmazların davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edildiğini, bu taşınmazların ortak muris ...’dan intikal eden taşınmazlar olup davacıların her birinin 1/3 payının bulunduğunu belirterek, tapu kayıtlarının iptali ile miras hisseleri oranında adlarına tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ...; dava konusu taşınmazların 2005 yılında vefat eden ...’a ait iken onun tarafından davalıların murisi ...'e hibe edildiğini, 135 ada 119 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı ev inşa edildiğini, muris ...'nun diğer taşınmazlarla birlikte bu yeri de ...'e hibe ettiğini, 113 ada 99, 145, 114 ada 38 ve 132 ada 6 parsel sayılı taşınmazları da öncesinde muris ...'nun şifahi olarak hibe ettiğini ve kadastro tespitleri sırasında hazır bulunarak hibe iradesini kadastro tutanaklarına yansıttığını, taşınmazların 40 yılı aşkın bir zamandır ... tarafından kullanıldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/05/2019 tarihli ve 2008/97 E. 2019/479 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların muris ...’a ait olup, bu yerleri oğlu ...'e hibe ederek devrettiği, davacıların davasını ispat edememiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin davanın ispat edilmemiş olması nedeniyle reddine karar vermesinin yerinde olmadığını, taşınmazların muris ...'dan intikal eden taşınmazlar olup davacıların ...'nun çocukları olduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların tamamının kardeşleri ... adına tespit ve tescil edildiğini, tutanakların incelenmesi neticesinde bir kısım taşınmazlarda muris ...'nun imzasının bulunmadığını, kaldı ki ...'nun hiçbir zaman imza kullanmayıp mühür kullandığını, bu hususun bile eksik inceleme neticesinde karar verildiğinin bir göstergesi olduğunu, 113 ada 87, 135 ada 119 ve 114 ada 38 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hibe ettiğine dair herhangi bir beyan bulunmamış olmasına rağmen bu parseller yönünden de davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, ayrıca Mahkemenin taşınmazların tamamı ve üzerindeki yapı değerleri üzerinden yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmetmesenin de yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 19/12/2019 tarihli ve 2019/997 E. 2019/1232 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların muris ...'ya ait olduğu, bir kısım taşınmazların kadastro tespit tutanaklarında imza ile davalıların murisi ...'e hibe edildiği, bir kısım taşınmazlarını ise sözlü şekilde hibe edildiğinin anlaşılması nedeniyle davacılar vekilinin esasa yönelik taleplerinin yerinde olmadığı, ancak davcıların miras payları oranında dava açmış olmaları nedeniyle dava değerinin paylarına isabet eden kısmının 99.607 TL olup davalılar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin de bu miktar üzerinden hesaplanması gerektiği, bu nedenle davacılar vekilinin esasa yönelik istinaf başvurusunun reddine, vekalet ücretine yönelik İstinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın reddine A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 10.718,56 TL’nin davacılardan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-a maddesi
B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına tespit olunur”
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Mahallinde yapılan keşifte alınan beyanlar neticesinde çekişmeli taşınmazların muris ...’ya ait olduğu, kadastro tespiti öncesinde çekişmeli taşınmazları davalıların murisi ...’e hibe ettiği ve zilyetliğini devrettiği, bir kısım taşınmazların tespit tutanağında imzasının bulunduğu anlaşılmış olduğundan, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.3) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 21/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.