"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I.DAVA
Davacılar vekili, Yıldızeli ilçesi, İncetaş köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 134 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini oysaki bu taşınmazın davacılara murisi Safer ...'dan kaldığını ileri sürerek, miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın davacıların dedesi ... ...’dan kaldığını, davalının iyi niyetle taşınmazı ... ...'dan satın alıp 2011 yılına kadar zilyet olduğunu, satın aldığında taşınmazın tapusunun olmadığını taşınır hükmünde olduğundan satışın şekle bağlı olmadığını, taşınmaz üzerindeki binaların davacılara ait olmadığını, satıcı ...’ın babası ... ... tarafından yapıldığını, tapulama işleminin 2007 yılında yapıldığını, davacıların haklarının zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini savunmuş, eğer dava kabul edilirse, satış bedelinin davalı tarafa ödenmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/06/2016 tarihli 2016/60 Esas, 2016/567 Karar sayılı kararıyla; keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler ile davacı ve davalı tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın davacıların murisi ... ...’a ait olduğu, ... vefat ettikten sonra davacıların annesi ...’in başka bir şahıs ile evlenip davacı olan çocukları ile birlikte köyden göç ettikleri, göç ederken taşınmazı kaynı ...’e satıp satmadığı hususunun mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından bilinmediğinin beyan edildiği, sadece davalı tanığı olarak dinlenen ... ...’ın "... tarafından taşınmazın babasına satıldığını’ babasından duyduğunu beyan ettiği, iddia edilen bu satıma ilişkin yazılı belge sunulmadığı, davacılar göç edince amcaları ... tarafından taşınmaz üzerindeki ev yıkılarak yerine ahır yapılıp bir süre kullanıldığı, ...’in vefat etmesi üzerine oğlu ... tarafından davalıya satıldığının anlaşıldığı, davacıların hakkının mirastan kaynaklandığı ve mirasçılar arasında zamanaşımı iddiasının geçerli olmadığı, ayrıca davalı tarafın keşifteki beyanında dava konusu yerin davacıların murisi ...'in olduğunu bildiğini beyan ettiği, davacılardan ...’nın dava açıldığı tarihte ölü olduğunun anlaşıldığı, ölü kişi adına dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ölü kişi adına dava açılamayacağından ... yönünden davanın usulden reddine, çekişmeli 134 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz talebinde bulunmuştur.
2.Temyiz Nedenleri
Davalı temyiz dilekçesinde; dava sonrası yaptığı araştırmalara göre taşınmazın davacıların dedesi kök murisleri ...’den kaldığını, terekesinin taksim edilmediğini, kök murisin ölümünden sonra taşınmazın bir bölümünün davacıların babası ... tarafından ev olarak kullanıldığını ve kardeşlerinin ...’in eve ihtiyacı olması nedeniyle bu duruma ses çıkarmadıklarını, ...’in ölümünden sonra davacıların annesi ...’in kendisine asaleten çocuklarına velayeten evi 1970 li yıllarda ... ...’a sattığını, ... ...’ın evi yıkarak ahır ve samanlık yaptığını, bu duruma davacıların itiraz etmediklerini, ... ...’ın ahır ve samanlığı 7-8 yıl kullandığını, ...’in 1986 yılında vefat ettiğini, taşınmazın mirasçıları tarafından kullanıldığını, ...’in oğlu ... tarafından 01.06.1995 yılında senetle kendisine satıldığını, satın aldığını, davacı tarafın bildiğini ve 2011 yılına kadar itiraz etmediklerini, iyiniyetli satın aldığını 16 yıl zilyet olduğunu, satıcıların bu yerin gerçek maliki olduğunu düşündüğünü ve bildiğini, üzerinde bulunan yapıların taşınmazın değerinden daha yüksek olduğunu, maddi ve manevi yönden büyük zarara uğradığını, tapu işlemleri üzerinde ... ..., ... ... ve Tapu ve Kadastro Müdürlüğünün kusurlu olduğunu, kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını, yolsuz tescilin düzenlendiği Medeni Kanun'un 1023 ve 1024/1 maddesi uyarınca yolsuz tescile güvenerek iyiniyetle hak kazanan 3. şahısların bu haklarının korunacağı ve kazanımlarının geçerli olacağının belirtildiğini, taşınmazın alımı yönünde gerek ... gerekse ... tarafından taşınmazın sahipliği konusunda yanıltıldığını, dava konusu taşınmazın davacılara ait olmadığını, taşınmaz üzerindeki ahır ve samanlığın davacılar ya da murisi tarafından yapılmadığını, satın aldığında tapusuz taşınmaz olduğu için taşınır hükmünde olduğunu, davacılar haklı olsa bile Medeni Kanun'un 989. maddesi gereğince dava haklarının zamanaşımına uğradığını, zira taşınır malı rızası dışında elinden çıkan zilyedin, iyiniyetle zilyetliği devralan şahsa karşı açacağı davanın 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, dava kabul edildiğinde satış parasının tarafına ödenmesi gerektiğini ve resen dikkate alınacak sair hususlar ile mahkemenin kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusu 134 ada 3 parsel sayılı 174,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
4. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” Hükümlerini içermektedir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
5. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ( III ) numaralı paragrafta belirtilen kararın verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davalının yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 911.94 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.