Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4317 E. 2022/2341 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacının murisi adına tescilinin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın davacının murisine ait olduğunun tespit edilmesi ve davalının ileri sürdüğü satış senedine itibar edilememesi gözetilerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı mirasçıları adına tesciline karar verilmiş olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca nispi harç tutarının düzeltilmesi suretiyle hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; dava konusu 101 ada 21 parsel sayılı taşınmazın, muris eşi ...’e ait olmasına rağmen, kadastro tespiti sırasında yanlışlıkla davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmaza eşi tarafından 45 yıl boyunca malik sıfatıyla zilyet edildiğini, eşinin vefatı ile birlikte taşınmazın kendisine ve çocuklarına kaldığını, eşinin terekesinin taksim edilmediğini ve taşınmazın davalı ile bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ...’e ait olmayıp, davacının oğullarından ... ...’e ait olduğunu ve taşınmazı da ... ...’den 20/10/2005 tarihli senetle satın aldığını, satış tarihinde ... da hayatta olmasına rağmen satışa itiraz etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Posof Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/07/2014 tarihli ve 2012/134 Esas - 2014/31 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmaz tapusuz olmakla, satış ve devir bakımından taşınır mal hükmünde olduğu, taşınmazın 2005 tarihli senetle davalı tarafından satın alındığı, bu satıştan ...’in de haberdar olup satışa itiraz etmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı

Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07/10/2015 tarihli ve 2014/20655 Esas - 2015/11421 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın evvelki malikinin davacının murisi ... ... olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, dava dilekçesinin içeriği ve davacının beyanlarına göre, taşınmazda iştirak halinde malik olan başka mirasçıların da bulunduğu ve davanın malik olan tüm mirasçılar adına açıldığının anlaşıldığı, tereke adına üçüncü şahıslara karşı açılacak davalarda TMK'nın 640/2. maddesi uyarınca bütün mirasçıların birlikte dava açması veya tamamının davaya muvafakat etmesi yahut terekeye temsilci atanmak suretiyle davaya devam edilmesinin zorunlu olduğu, hal böyle olunca Mahkemece; davacıya diğer ortakların davaya muvafakatlerinin alınması veya ... ...'in terekesine temsilci atanması için süre verilmesi, verilen süre içerisinde muvafakat alınmaması veya terekeye temsilci atanması için gerekli işlemlerin yapılmaması halinde, davanın usulden reddi gerekeceğinin düşünülmesi; aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde ise yargılamaya devamla, mahallinde yeniden bir teknik bilirkişi, tarafsız yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları marifetiyle keşif yapılması, keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın davalının savunmasında ileri sürdüğü şekilde ölümünden önce muris tarafından ...'a hibe ya da satış yoluyla devredilip devredilmediği, taşınmaz üzerinde murisin ölünceye kadar zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, taşınmaza ... zilyet ise taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin kendi adına mı yoksa muris adına mı olduğu sorularak araştırılması, taşınmazın murise ait olduğu veya ...'a devredilmediğinin anlaşılması halinde, taşınmaza zilyet olan mirasçının zilyetliğinin tereke adına olduğunun gözetilmesi; taşınmazın murisin sağlığında ...'a devredildiğinin ispatlanması halinde ise uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği hususunun düşünülmesi, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkilerin, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılması, iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, Posof Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/11/2019 tarihli ve 2016/130 Esas - 2019/125 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın öncesinde ...’e ait olduğu, taşınmazın ... oğlu ... tarafından, davalı ...’e satışının 2005 yılında yapıldığı, ...’ın ise 2008 yılında öldüğü, ...’ın sağlığında taşınmazlarını paylaştırmadığı, taşınmazın mülkiyetinin ... tarafından ...’a veya davalıya devredilmediği, ...’ın sağlığında dava konusu taşınmazın ... tarafından kullanımının tereke adına olduğu, bu sebeple davalının dayandığı satış senedine itibar edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu 101 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın, Posof Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/100 Esas ve 2019/98 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

4. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... ...’e ait olup ondan satın aldığını, bu satış işlemine ilişkin senedi dosya arasına sunduğunu, satış tarihinde ...’in de hayatta olup satış işlemine itiraz etmediğini, taşınmazı satın aldığı ve kullandığı hususu sabit olduğundan, Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesi uyarınca da davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Ardahan/Posof/Derindere köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 21 parsel sayılı 39.738,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ... adına tespit edilmiş; ... tarafından, 101 ada 21 parsel sayılı taşınmazın, babası ...’e ait olduğuna ilişkin itiraz, Kadastro Komisyonu tarafından reddedilerek tespit kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiştir.

Dava; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi şöyledir.

“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının işin esasına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

6.3.2. Diğer taraftan; harç, kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gerektiğinde kuşku yoktur. Somut olayda; eldeki dava 3.000,00 TL değer üzerinden açılmış olup, mahallinde yapılan keşif sonucunda dosya arasına aldırılan bilirkişi raporlarından, taşınmazın değerinin 188.362,00 TL olduğu ve nispi karar ve ilam harcının bu değer üzerinden alınması gerektiği halde, Mahkemece taşınmazın değerinin 18.362,00 TL olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

V. SONUÇ

Hükmün 5. fıkrasının hüküm yerinden çıkarılarak, yerine “Dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden alınması gerekli 12.867,00 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 285,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.581,45 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına, davalının temyizi ve re'sen yapılan inceleme sonucu, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMK'nın 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilen bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.