Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4360 E. 2022/2873 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit edilen bir parselin mülkiyetinin kime ait olduğuna ve parsel içindeki höyük ile su kaynağının hukuki durumuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Parseldeki höyüğün kapsadığı alanın net olarak belirlenmeden ve su kaynağının davalının zilyetliğini ortadan kaldırıp kaldırmadığı değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru olmadığından, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 8. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına dair verilen karara, Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, süresi içinde müdahil davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

1.Davacı ... kişiliği vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas Merkez Kabasakal köyü hüyük mevkiisinde hüyük tepesi adı ile maruf içinden su çıkan 107 ada 113 parsel sayılı taşınmazı davalı tarafından 3 yıl önce kadastro çalışmaları sırasında yan taraftaki kendi tarlasına kattığını, çekişmeli taşınmazın bir kısmının tapusunun iptali ile köy adına tescilini talep ve dava etmiştir.

2. Yargılama sırasında Hazine müdahil olarak davaya katılmıştır

II.CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yerin 28/06/1978 tarihinde Hacı Mehmet Aldemir'den satın alındığını bu tarihten beri nizasız fasılasız davalı tarafından kullanıldığını, tasarruf edildiğini, kadastro tespiti sırasında mahalli bilirkişi beyanları doğrultusunda tespit yapıldığını, mülkiyet hakkının kendisine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Toplanan ve birbirini doğrulayan tüm bu deliller yapılan yargılama ve tüm bu dosya kapsamından, kadastro çalışmaları sırasında 113 parsel numarası ile davalı adına tespit görüp kesinleşen tespitlere davalı adına tapuya tescil edilen taşınmazın keşifte dinlenen kadastro teknisyeni bilirkişilerin düzenlediği rapor ve ek rapor ekindeki krokide 113/A ve 113/C ile gösterilen kısımların davalı tarafından kadastro tespit tarihinden geriye doğru haricen satın alma ve eklemeli zilyetlik ile 20 yıldan fazla süre, nizasız fasılasız tarla olarak ekip biçmek sureti ile tasarruf edilip kazandırıcı zaman aşımı ile mülkiyet hakkının kazanıldığı, bu kısımların davalı adına ayrı parseller olarak tesciline, 113/B ile gösterilen 1569,25 metrekare yüzölçümündeki kısımın ise mülkiyet hakkının bulunması ve bu yerin mülkiyet hakkının kazanılması hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle hüyük yeri niteliği ile hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, asli müdahil vekili ile davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

V. YARGITAY BOZMA İLAMI

8. Hukuk Dairesinin 10.02.2014 tarihli ve 2013/3474 E., 2014/2025 K. sayılı bozma ilamında; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na ait herhangi bir tespit, harita ve kroki ve bununla ilgili bir kararın bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa Koruma Kurulu Kararı ve dayanağı haritanın merciinden getirtilmesi, yoksa işin uzmanı arkeolog bir bilirkişi ile söz konusu taşınmazın içerisindeki höyük ve tarihi mezarlar ile koruma alanlarının saptanması, ayrıca, taşınmazın içerisinden doğal olarak çıkan ve kadimden beri köy halkı tarafından kullanıldığı iddia edilen su kaynağıyla ilgili olarak işin uzmanı bilirkişide refakate alınarak mahallinde keşif yapılması, tarafların varsa tanıklarının keşif mahallinde yöntemine uygun olarak çağrılarak dinlenmesi, ayrıca, Kaymakamlık aracılığıyla komşu köylerden belirlenecek en az üç mahalli bilirkişinin keşif sırasında hazır edilerek bu yerde kadim ve doğal su kaynağının bulunup bulunmadığının ve kullanım biçiminin belirlenmesi, tüm bu bilgi ve belirlemelerin keşfi izlemeye infazı sağlamaya elverişli tapu fen memuru yetki ve yeteneğine haiz teknik bilirkişiyle düzenlettirilecek ölçekli kroki ve rapora yansıttırılması hususlarına değinilmiştir.

VI. BOZMAYA UYULARAK VERİLEN KARAR

Mahkemenin 21/01/2019 tarihli ve 2014/245 E., 2019/29 K. sayılı kararıyla, Fen bilirkişisinin 17/10/2018 tarihli raporu ekindeki krokide gösterilen kısımlarla ilgili açılan iş bu davanın Kabasakal Köyü köy tüzel kişiliği tarafından ikame edildiği, köy tüzel kişiliğinin kendi adına tescil talebinde bulunamayacağı, tescil talebinin ancak Hazine tarafından ileri sürülebileceği gerekçesiyle, Kabasakal Köyü köy tüzel kişiliği tarafından açılan davanın reddine, asli müdahil Hazinenin davasının kabülü ile 113 B ve 113 C harfiyle gösterilen kısımların Hazine adına tesciline, 113 A olarak gösterilen kısmın ise zilyetlik koşulları oluştuğundan davalı adına tesciline dair karar verilmiştir.

VII. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ile Asli müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz nedenleri

2.1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle,davalılarının murisi dava konusu edilen yeri 26/06/1978 tarihli ... senetle satın aldığını, senedin sınırları uygulandığında taşınmazın tamamına uyduğu, dava konusu yerde hüyükün mevcut olmadığını, Gayrimenkul içerisinde tarihi eser niteliğinde bir yer olduğunu bilmediğini,gayrimenkuldeki kaynak ...'ya ait olup onun izin vermesiyle köylülerce kullanıldığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.2. Asli Müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu yer içerisinde kalan ve fazla yüksek olmayan höyükte mimari kalıntılara ait olması muhtemel iri taş blokları ile Roma ve Ortaçağ dönemlerine ait olması muhtemel çanak çömlek parçalarının bulunduğu,raporun Sonuç kısmında ise dava konusu 107 ada 113 parsel nolu alanın, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 25.02.2015 tarihli ve 1963 karar no ile 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlenen Ova Höyüğü'nün yer aldığı parsellerden biri olduğu 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 6. maddesi d bendinde belirtilen höyük tanımına uyduğu için korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları vasfına haiz olan yerlerden olduğunun belirtildiği, mahalli bilirkişi beyanlarında da belirtildiği üzere fen raporu 113 A olarak gösterilen kısmın davalı lehine tapuya kayıt ve tescil edilmesi hukuk ve yasaya aykırı düştüğü, krokide 113 A ile gösterilen kısımda davalıların herhangi bir zilyetliği bulunmamakta olup zilyetlik şartları oluşmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.2. 2863 sayılı Kanun’un 11. maddesinde “ Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının malikleri bu varlıkların bakım ve onarımlarını Kültür ve Turizm Bakanlığının bu Kanun uyarınca bakım ve onarım hususunda vereceği emir ve talimata uygun olarak yerine getirdikleri sürece, bu Kanunun bu konuda maliklere tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanırlar. (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.) An ca k , kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci gru p olarak tescil ve ilan edilen kültür varlık larının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yo luyla iktisap edilemez

3.3. Değerlendirme

3.3.1. 113/A ile gösterilen bölüm yönünden yapılan temyiz itirazlarının reddine,

3.3.2. 113/B ile gösterilen bölüm yönünden yapılan temyiz itirazlarına gelince, çekişmeli taşınmaz bölümü içerisinde 1. dereceden Arkeolojik sit alanı bulunduğu, kültür varlıkları müdürlüğü tarafından gönderilen krokinin fen bilirkişi raporunda uygulanmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca “Höyük” olarak belirtilen kültür varlığının taşınmazın ne kadarını kapsadığı kültür varlığı müdürlüğünün krokisi ve Fen Raporu ile çakıştırılmak suretiyle belirlenmeli, sınırlarının ne şekilde oluştuğu belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.

3.3.3. 113/C ile gösterilen bölüm yönünden yapılan temyiz itirazlarına gelince ise, taşınmaz içerisinde bulunan su kaynağının genel su niteliğinde bulunmadığı, davalının zilyetliğini kaldıran bir hususunda bulunmadığı nazara alındığında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

VIII. SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 3.3.2 ve 3.3.3. bentlerde açıklanan nedenlerden ötürü (6100 Sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.