"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili isteğiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, Mahkemenin davanın kabulüne dair önceki tarihli kararının davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından hükmün bozulması neticesinde, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olup, temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı kabulüne karar verilerek dosya incelendi gereği görüşüldü,
I. DAVA
Davacılar, Şalpazarı ilçesi, Sütpınar köyü çalışma alanında bulunan ve 2011 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında irsen intikal, taksim, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak adlarına tescil istemiyle dava açmışlardır.
II. CEVAP
Davalı Hazine, davanın süresi içerisinde açılmadığını, taşınmazın yol vasfını haiz yerlerden olduğunu kadimden beri bu şekilde kullanıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, taşınmazın yol olarak kullanıldığını, bu hususa davacıların dava tarihine kadar itirazlarının olmadığını, yol vasfını haiz bir yerin zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2015 tarih, 2013/396 E. 2015/419 K. sayılı kararı ile iddianın konusu çekişmeli taşınmaz bölümlerinin yol vasfında olmadıkları, komşu parsel maliklerinin rızası olmaksızın sonradan açıldığı, taşınmaz bölümlerinin komşu parsellerin devamı olduğu gerekçesiyle davalı ... Tapu Sicil Müdürlüğüne karşı açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, ... ve Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne; 12.05.2015 tarihli fen bilirkişisinin raporuna ekli krokisinde gösterildiği şekilde paftasında yol olarak belirlenen krokinin iptali ile; (A) harfi ile gösterilen 230,43 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 44 sayılı parsele eklenmesine, (B) harfi ile gösterilen 122.48
metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 15 sayılı parsele eklenmesine, (C) harfi ile gösterilen 134,31 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 35 sayılı parsele eklenmesine, (D) harfi ile gösterilen 114.44 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 36 sayılı parsele eklenmesine, (E) harfi ile gösterilen 266.76 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 13 sayılı parsele eklenmesine, (F) harfi ile gösterilen 231.22 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 12 sayılı parsele eklenmesine, (G) harfi ile gösterilen 171.05 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 11 sayılı parsele eklenmesine, (H) harfi ile gösterilen 155.67 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 149 ada 28 sayılı parsele eklenmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Mahkemenin önceki tarihli kararı, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.02.2018 tarih ve 2015/21088 Esas, 2018/582 Karar sayılı kararıyla; “6360 sayılı Kanun'un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Trabzon Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belde belediyeleri ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Mahkemece ilçe belediyesine karşı husumet yöneltilmiş ancak Trabzon Büyükşehir Belediyesine de husumet yöneltilmesi gerektiği halde yöneltilmemiş, dolayısıyla davada taraf teşkili sağlanmamıştır. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart gerçekleşmeden işin esasının incelenmesi mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davacıya Trabzon Büyükşehir Belediyesine dava dilekçesi ve duruşma gününü yöntemine uygun şekilde tebliğ ettirerek taraf teşkilinin sağlanması için süre ve imkan tanınmalı, böylelikle taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmalıdır. Mahkemece bu yönün göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi TMK'nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince yapılması zorunlu yasal ilanların da yapılmamış olması da isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.05.2019 tarihli ve 2018/336 Esas, 2019/293 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle, iddianın konusu çekişmeli taşınmaz bölümlerinin yol vasfında olmadıkları, komşu parsel maliklerinin rızası olmaksızın sonradan açıldığı, taşınmaz bölümlerinin komşu parsellerin devamı olduğu gerekçesiyle davalı ... Tapu Sicil Müdürlüğüne karşı açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, ... ve Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne; 12.05.2015 tarihli fen bilirkişisinin raporuna ekli krokisinde gösterildiği şekilde paftasında yol olarak belirlenen krokinin iptali ile; (A) harfi ile gösterilen 230,43 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 44 sayılı parsele eklenmesine, (B) harfi ile gösterilen 122.48 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 15 sayılı parsele eklenmesine, (C) harfi ile gösterilen 134,31 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 35 sayılı parsele eklenmesine, (D) harfi ile gösterilen 114.44 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 36 sayılı parsele eklenmesine, (E) harfi ile gösterilen 266.76 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 13 sayılı parsele eklenmesine, (F) harfi ile gösterilen 231.22 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 12 sayılı parsele eklenmesine, (G) harfi ile gösterilen 171.05 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 148 ada 11 sayılı parsele eklenmesine, (H) harfi ile gösterilen 155,67 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacılardan ... adına kayıtlı 149 ada 28 sayılı parsele eklenmesine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, eldeki davanın makul süre içerisinde açılmadığını, çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin halen yol vasfında olduğunu, dosyada yer alan bilirkişi raporlarının eksik ve yetersiz olduğu halde hükme esas alındığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... temyiz dilekçesinde, davacı yararına iktisap koşullarının oluştuğunun ispat edilemediği, davacıların davasının dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Davacılar, kadastro sırasında paftasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin adlarına tapuda kayıtlı taşınmazlar ile bir bütün olduğunu iddia ettiklerine ve Şubat 1980 tarihli, 2 sıra numaralı tapu kaydına tutunduklarına göre, uyuşmazlığın çözümü için evvela davacıların dayanakları tapu kaydının kapsamının yöntemince belirlenmesi, iddianın konusu paftasında yol olarak bırakılan taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının kapsamı dışında kalması halinde zilyetlik hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümü gereklidir.
6.3.2. Ne var ki, Mahkemece davacıların tutundukları tapu kaydının tesisinden itibaren var ise tedavülleri araştırılmamış, dosya arasında davacılar tarafından sunulan suretinden anlaşıldığı kadarıyla tescil ilamıyla oluşan tapu kaydının oluşumuna esas tescil krokisi temin edilerek, tapu kaydının kapsamı haritasına göre belirlenmemiş, kaldı ki zilyetlik araştırması da usulüne uygun olarak yapılmamış, bu cümleden olmak üzere ziraat bilirkişisinden, taşınmazın öncesinin ne olduğunu, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı rapor alınmamış, dosya arasında mübrez ziraat bilirkişisinin raporuna eklenen fotoğraflardan, dava konusu yerin halen zilyet edilen yerlerden olmadığı anlaşıldığı halde, güncel ortofoto görüntüleri ile tespit gününe en yakın tarihli uydu fotoğraflarından istifade edilerek çekişmeli bölümün yol olarak kullanılıp kullanılmadığı tespit edilmemiştir.
6.3.3. Hakikate erişmek için Mahkemece öncelikle, davacının dayandığı Şubat 1980 tarih, 2 sıra numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri, var ise revizyon gördüğü taşınmazların kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarının onaylı suretleri ile çekişmeli taşınmaz bölümlerine komşu taşınmazları da bir arada gösterecek birleşik harita, dava konusu taşınmaz bölümlerine komşu olan taşınmazların tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve dayanakları Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilmeli, ayrıca tapu kaydının oluşumuna esas tescil ilamı ve haritası dosya arasına alınmalı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bulunduğu alana ait temin edilebilen en eski tarihli ve güncel ortofoto görüntüleri ile kadastro tespit tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları dosya arasına getirtilmelidir.
6.3.4. Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında öncelikle davacının dayandığı tapu kaydının haritası zemine uygulanarak kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının krokisinin/haritasının bulunamaması yahut uygulanamaması durumunda, tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, bu şekilde tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli;
6.3.5. İddianın konusu taşınmaz bölümlerinin kısmen yahut tamamen tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde, kapsam dışında kalan bölümler için usulüne uygun zilyetlik araştırması yapılmalı, bu cümleden olmak üzere keşif sırasında yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, yol olarak kullanım söz konusu ise umumi yol mu olduğu, hangi tarihte kim tarafından açıldığı, yol olarak kullanılmadığının anlaşılması halinde, taşınmaz bölümlerinin üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte başladığı, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü, kimden kime, nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı,
6.3.6. Ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eğimini, niteliğini, toprak yapısını ve bitki örtüsünü kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, sınırındaki taşınmazlarla mukayeseli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz bölümlerinin ayrı ayrı işaretlendiği ve her bir bölümün tüm sınırlarını gösterir fotoğraflar raporlara eklenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli, dava konusu taşınmaz bölümleri ile yol arasında kot farkı mevcut ise yan kesit krokisinin fotoğraf üzerinde gösterilmesi istenmeli, paftasında gösterilen iddiaya konu yolun kadim yol olduğu belirlendiği takdirde, geniş kapsamlı harita ile kadim yol bölümü de gösterilmeli; ortofoto görüntüleri ile uydu fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek, çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin uydu fotoğraflarında göstermesi istenmeli ve bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik olarak rapor alınmalı; teknik bilirkişiye ise, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir şekilde uygulanan kayıtların kapsamını gösteren ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma yapılmadan noksan tahkikata dayalı olarak verilen karar isabetsiz olduğundan temyiz itirazları yerinde görülmüştür.
V. SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, yatırılan peşin harcın istek halinde davalı ... Belediyesine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26/04/2022 gününde oy birliği ile karar verildi.