Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4466 E. 2022/3048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemde muris tarafından davalıya devredildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemiyle açılan davada, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, kadastro öncesi dönemde taşınmazın menkul mal statüsünde olduğu, muris tarafından davalıya satış senediyle devredildiği ve zilyetliğin de teslim edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da yerel mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kararı onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, ilk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı ... çekişmeli 201 ada 86 parsel sayılı taşınmazın müşterek muris ...’dan intikal eden yerlerden olduğunu, muris tarafından yapılan paylaştırma sonucunda müştereken kendisi ile davalıya kaldığını, ne var ki kadastro sırasında müstakilen davalı adına tespit ve tapuya tescil edildiğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendisi ve davalı adına eşit paylarla tescilini, ayrıca dava tarihinden geriye doğru hesap edilecek 5 yıllık ecri misil alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Ütük, taşınmazın tespitine esas 03.08.1993 tarihli satın alma senedine tutunarak, taşınmazı bahsi geçen senet ile muristen satın alarak zilyetliği devraldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.04.2016 tarihli ve 2015/108 E. 2016/65 K. sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinden önce menkul mal hükmünde olduğu, muris tarafından 03.08.1993 tarihli satış senediyle davalıya devredilerek zilyetliğin teslim edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı temyiz dilekçesinde davalının tutunduğu satış senedinin muvazaalı olduğu, bu senedin içeriğinin davalı tanığı...dışında kimse tarafından doğrulanmadığı, mahkemece delillerin toplanması ve değerlendirilmesinde hataya düşüldüğü, muristen intikal eden başkaca taşınmaz olup olmadığı, var ise bu taşınmazların kadastro sırasında akıbetlerinin ne olduğunun belirlenmediği, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmazın zilyetliğinin murisin ölümünden sonra davalı tarafından sürdürüldüğünün anlatıldığı, bu hususun zilyetliğin devri niteliğinde olmadığı, zira davacı yurt dışında yaşadığı için zilyetliğin davalı tarafından sürdürüldüğü, muris ile davalı arasında düzenlenmiş senede rağmen zilyetliğin gerçek anlamda davalıya devredilmediği, muris hayatta iken davalının tek başına zilyetlik icra etmediğini bu nedenle geçersiz sözleşmeye dayalı olarak davanın reddi kararının isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3.2.2. Tapu siciline kayıtlı olmayan taşınmazlarda, zilyetlik mülkiyetin karinesidir. Zilyetliğin konusu taşınır, taşınmaz mallar ve haklardır. Taşınmaz mal tapulu olabileceği gibi, tapusuz da olabilir. Tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin ayrı bir önemi ve işlevi bulunmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazlarda tapu sicili mülkiyete karine teşkil ettiği halde tapusuz taşınmazlarda zilyetlik mülkiyetin karinesidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.02.2012 tarihli, 2011/20-714 Esas, 2012/78 Karar)

3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763/1. maddesinde; "Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir."

3.2.4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesinde; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3.2.5. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümleri düzenlenmiştir.

3.2.6. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim- paylaşım gereğince zilyetleri adına tespit olunur. "

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III) numaralı bendinde yer verilen yerel mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 51,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, taşınmazın değeri itibariyle kesin olmak üzere, 13/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.