"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro sırasında tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmazın davacı adına tescili isteğiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda kabulüne karar verilmesi üzerine, iş bu karar davalı ... tarafından temyiz edilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşüldü;
I. DAVA
Davacı ..., ... ilçesi, Halkaçayırı Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, aşamalarda taşınmazın zilyetlikle mülk edilebilecek yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili yargılama safahatındaki savunmalarında özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.11.2015 tarihli ve 2014/157 E., 2015/891 K. sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.930,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemece dava tarihi itibariyle iktisap koşullarını değerlendirmeye elverişli olmayan tarihlere ait hava fotoğraflarından istifade edildiği, kaldı ki hava fotoğraflarında taşınmazın boş hali arazi olarak görüldüğünün belirtildiği, taşınmaz üzerinde yer alan ağaçların da yaşları itibariyle zilyetlikle iktisap süresine erişmediği, bu durumda davacının kanunda aranan süreye uygun iktisaba elverişli zilyetliğini ispat edemediği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde, yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verildiği gerekçesiyle, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, taraf teşekkülü tamamlanmadan karar verildiği gibi, işin esasına ilişkin olarak yapılan araştırma ve incelemenin de yeterli olduğundan söz etmek mümkün değildir.
3.3.2. Bilindiği üzere 4721 sayılı TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca davanın yasal hasım konumunda olan Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava, Hazine ve Dulkadiroğlu Belediye Başkanlığına husumet yöneltilerek açılmış ise de, karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kahramanmaraş ili Büyükşehir Belediye Başkanlığı statüsüne kavuşturulmuş olup, içindeki tescil harici taşınmazlar için açılacak tescil davalarında ilçe belediyeleri yanında büyükşehir belediyeleri de yasal hasım konumundadırlar. Ne var ki, Mahkemece 6360 sayılı Kanun hükümlerine göre Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davaya dahil edilmesi gerektiği gözden kaçırılmıştır. Taraf teşkilinin sağlanması 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemelerce re’sen gözetilmesi gerektiği halde taraf teşkili sağlanmadan işin esas yönünden karar verilmesi isabetsizdir.
3.3.3. Öte yandan, Mahkemece dava konusu taşınmazın neden tescil harici bırakıldığı yöntemince belirlenmemiş, taşınmazın kesinleşmiş imar planı kapsamında kalıp kalmadığı tayin edilmemiş, çekişmeli taşınmaz üzerinde yer alan ağaçların yaşları itibariyle zilyetlikle iktisap süresini ispata elverişli olmadıkları anlaşıldığı halde, taşınmazın niteliği, öncesinden itibaren kullanım şekli ve zilyetliğin süresi hususlarında yeterince araştırma yapılmadan uyuşmazlığın halli hususunda son derece soyut ve yetersiz kalan ziraat mühendisi bilirkişi raporuna itibar edilmiş, bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde Mahkemece hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, bu hususta ehil olmayan orman mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapora itibar edilmiş, ayrıca hükme esas alınan bu rapor denetime elverişsiz olduğu gibi, raporda imar ihyanın tamamlandığı tarihin belirlenmesi açısından dava tarihi göz önüne alındığında iktisap koşullarını değerlendirmeye elverişli olmayan tarihlere ait hava fotoğrafları incelenmiş, dava konusu taşınmazı kapsayan başka hava fotoğrafları bulunup bulunmadığı araştırılarak var ise dosya arasına getirtilip bu hava fotoğraflarından da istifade edilmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
3.3.4. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacıya; davasını, davada yer almayan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığına da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı; bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, ardından dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tamamının kadastro tutanakları ve dayanak belgelerinin ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleri getirtilmeli; dava konusu taşınmazın imar planına alınıp alınmadığı, alınmış ise imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği ilgili belediyeden sorularak, imar planının onaylı bir örneği dosya arasına celbedilmeli; ayrıca taşınmaza ilişkin eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden ya da taşınmazın dava tarihinden önce kesinleşmiş imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imar planının kesinleşme tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalıdır.
3.3.5. Dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu taşınmazlardan olup olmadığı, imar ihya gerektiren yerlerden ise imar ve ihyasının ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu kadastral parsellerle karşılaştırmalı olarak değerlendiren ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, hava fotoğrafları, uydu fotoğrafı ve ortofoto üzerinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; teknik bilirkişiye ise keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlettirilmeli; zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
V. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.