"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
.....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin kararın Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından bozulması üzerine, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Elazığ Merkez Şahinkaya köyü 200 ada 29 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespitinin yapıldığını, dava konusu taşınmazın bir kısmının davacının babası tarafından göçmenlerden satın alınıp, 1960 yılından beri süregelen zilyetliğinin bulunduğunu, taşınmazın babasından davacıya intikal ettiğini belirterek, Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu 29 parsel sayılı taşınmazın mera vasfında olduğunu ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/585 E.- 2015/7489 K. sayılı kararıyla; davaya konu Elazığ ili, Merkez ilçesi, Şahinkaya köyünde bulunan 200 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 29/05/2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli tarla vasfıyla kullanılan 2662,93 m² ile (B) harfi ile gösterilen bağ vasfıyla kullanılan 3004,70 m²'lik alan ve (C ), harfi ile gösterilen ev olarak kullanılan 99,30 m²'lik alan olmak üzere toplam 5.766,93 m²'lik alanın dava konusu 200 ada 29 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27/03/2019 tarihli ve 2019/152 E., 2109/2173 K. sayılı kararıyla; çekişmeli 220 ada 29 (eski 2649 parsel) parsel sayılı taşınmazın tesis kadastro sırasında 25/10/1977 tarihinde mera olarak tespit edilerek tespitin 16/05/1978 tarihinde kesinleşmesi üzerine mera özel siciline tescil edildiğini, çekişmeli taşınmazda 27/09/2013 tarihinde ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi uyarınca, taşınmazların mülkiyet durumuna etkisi olmayan ve mülkiyet hakkına dayalı yeni bir hak doğurmayan uygulama kadastrosu işlemi yapıldığını, davacının talebi ve Mahkemenin kabulüne göre, uygulama kadastrosuna yönelik olmayıp, tesis kadastrosundan önceki nedenlere dayalı olarak açılan bir dava olup açıklanan bu niteliğiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabi olduğu, tesis kadastrosu tespitinin kesinleştiği 16/05/1978 tarihi ile 30/05/2014 dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, hak düşürücü sürenin, hakim tarafından re'sen dikkate alınması gerektiği davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/10/2019 tarihli ve 2019/151 E., 2019/282 K. sayılı kararıyla; davanın Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kadastro tespitinden önce davacının mülkiyeti kazandığını, bu nedenle Mahkemenin davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ret kararı vermesinin yerinde olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Mahkemece yapılan inceleme neticesinde çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle, dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV/3) numaralı bentte yer verilen Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 26,30 TL harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.