Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4618 E. 2022/4326 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen parselin bir bölümünün, davacı tarafından yol olarak kullanıldığı iddiasıyla tapu iptali ve terkinine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın kadastro öncesi ve sonrası durumunun aynı olduğu, davacı iddiasına konu bölümün yol niteliğinde olmadığı ve davalı adına tescilli parselin sınırında bulunan yolun devamı niteliğinde bir yol bulunmadığı tespit edilerek mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve terkin istekli davanın yapılan yargılaması sonunda, önceki tarihli bozma kararına uyularak verilen davanın reddine dair karar, süresi içinde davacı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., kadastro sırasında davalı adına tapuya kayıt ve tescil edilen çekişmeli 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın iddiasına konu bölümün kuzeyinde yer alan yolun devamı niteliğinde olduğu halde kadastro sonucunda davalı adına kayıtlı taşınmaza dahil edilmek suretiyle tapuya tescil edildiğini, nizalı yerin öteden beri yol olarak kullanıldığını iddia ederek, tapu iptali ve terkini isteğiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalılar aşamalarda sındukları sözlü ve yazılı beyanlarında çekişmeli bölümün adlarına tescilli taşınmaz ile bir bütün olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 05/02/2015 tarihli ve 2012/266 Esas - 2015/34 Karar sayılı kararıyla, davacının yol olarak tapudan terkinini istediği kısmın fiilen yol olduğu, uzun yıllardır yol olarak kullanıldığı, kadimden beri yol olarak kullanılan kısmın Kadastro Kanunu'nun 16/B maddesi gereğince yol olarak tapudan terkini gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmazın teknik bilirkişinin 19.09.2011 havale tarihli rapora ekli krokisinde kırmızı renk ile gösterilen 44,32 metrekare yüzölçümlü bölümünün yol olarak terkinine, taşınmazın kalan bölümünün eşit hisselerle ... ve ... adlarına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince “Mahkemece çekişmeli taşınmazın niteliğinin tayini için tespit tarihinden öncesine ait 1999 tarihli ve tespit tarihinden sonrasına ait 2008 tarihli hava fotoğrafları temin edilmiş ve mahallinde yeniden keşif yapılmıştır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi..., 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın nizalı bölümünün sınırında bulunan zemindeki yolun genişliğinin ne kadar olduğunu bilmediğini; davacı tanığı..., zemindeki yolun eski hali ile zeminde mevcut olduğunu ve yine davalı tanığı ... ise, zemindeki mevcut yolun, eski haline göre 1 metre daha genişlediğini beyan etmişler; harita mühendisi bilirkişi ... ise raporunda; "dava konusu taşınmazın, 1999 yılında hangi amaçla kullanılıyor ise 2008 yılına ait hava fotoğraflarında da taşınmazın aynı kullanım özelliğini gösterdiğini" belirtmiştir. Tüm dosya kapsamından, 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, tespitten önceki ve sonraki niteliğinin aynı olduğu, taşınmazın nizalı bölümünün, sınırında bulunan yolun devamı niteliğinde kadim yol olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.” gerekçesiyle bozma yapılmıştır.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 13.02.2020 tarihli ve 2019/350 Esas - 2020/41 Karar sayılı kararıyla, hükmüne uyulan bozma kararının gereği olarak sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Verilen Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı ... temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümünün yol vasfında olduğu, davalıların yolu kendi taşınmazlarına dahil etmek istedikleri, hava fotoğraflarının incelenmesi sonucunda çekişmeli bölümün yol olduğunun anlaşıldığı, öte yandan beyanlarına itibar edilen tanık ...’nın zihinsel engelli olduğu ve rastgele beyanlarda bulunduğu, mahkemece bu haliyle delillerin takdirinde hataya düşüldüğü, dava konusu yolun 150 yılı aşkın bir süredir yol olarak kullanıldığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Eldeki dava, kadastro sırasında davalılar adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 715. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/B maddeleri gereğince yollar kamunun yararlanmasına tahsis edilen yerlerdendir. Yola terk edilen yerler tapu kütüğüne kaydedilmeyeceği gibi, bu nitelikte yerler haritasında gösterilmekle yetinilir, var ise kütük kayıtları terkin edilir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine kararın (IV/2.) no.lu bendinde yer verilen bozma kararı gereğince karar verilmiş olmasına, (IV/3.) no.lu bentte yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, çekişmeli taşınmaz bölümünün tespitten önceki ve sonraki niteliğinin aynı olduğu, taşınmazın nizalı bölümünün, sınırında bulunan yolun devamı niteliğinde olmadığının anlaşılmasına göre, yazılı olduğu üzere karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı ...’nın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, kesin olmak üzere, 31/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.