"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : GERCÜŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescili istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Kadastro sonucunda Gercüş ilçesi, Arıca köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli 101 ada 24 ve 82, 136 ada 61, 152 ada 16, 166 ada 71 parsel sayılı taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazları dedesinden ve babasından bu yana eklemeli zilyet olarak 40 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız zilyet olarak kullandığını, davacının babasının ailesiyle birlikte 30 yıl önce Hollanda'ya göç ettiğini ve göç etmeden önce dava konusu taşınmazların bakımını yapmak ve mahsullerinden faydalanmak şartıyla emanet olarak davalının babasına bıraktığını ancak dava konusu taşınmazların mülkiyetini devretmediğini, davalının babasına emanet olarak bırakılan dava konusu taşınmazların yapılan kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edildiğini beyan ederek haksız yere davalı adına tespit ve tescil edilen dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilerek müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davacının mülkiyet iddiasında bulunduğu dava konusu taşınmazların davacının babası Gevriye Çitgez’den 8.000 Alman Markı karşılığında 1990 yılında satın aldığını, 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davacının da bizzat hazır olduğunu, bu suretle davacı yanın yalnızca babasından kalan ve köy merkezinde bulunan evi kendi adına tescil ettirdiğini, dava konusu taşınmazların satışının davacının babası tarafından bizzat yapıldığı ve zilyetliğin nakledildiğini, bu zamana değin davacının dava konusu taşınmazlara ilişkin hiçbir hak iddiasında bulunmadığını belirterek davacının babasının 30 yıl önce dava konusu taşınmazları sattığı şu halde davacının husumet sıfatını taşımadığı gerekçesiyle davanın öncelikle usulden reddine, Mahkemenin işin esasına girerek inceleme yapması halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gercüş Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/09/2019 tarih, 2018/48 Esas, 2019/771 Karar sayılı kararıyla davacının, taşınmazların önceki zilyedi olan babasının dava konusu taşınmazları kullanım amacıyla feri zilyetliğin nakli biçiminde davalı yanın babasına bıraktığına dair iddiasını ispatlayamadığından davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf talebinde özetle; çekişmeli taşınmazların öncesinin davacının babasına ait olduğu, ispat yükünün satın almayı savunan davalı üzerinde olduğunu, satış konusunda yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06/02/2020 tarihli ve 2020/45 Esas, 2020/53 Karar sayılı kararıyla, Gercüş Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2018/48 - 2019/771 E-K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların öncesinin davacının babasına ait olduğu hususunun ispat edildiği şu halde, ispat yükünün satın almayı savunan davalı üzerinde olduğunu, satış konusunda yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, bu nedenle davalı yanın satın alma savunmasını usulü dairesinde ispat edemediğini belirterek, yanılgılı değerlendirmeye dayalı usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1 Zilyetlik, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 973. maddesinde, "Bir şey üzerinde fiilî hâkimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir. Taşınmaz üzerindeki irtifak haklarında ve taşınmaz yüklerinde hakkın fiilen kullanılması zilyetlik sayılır" şeklinde tanımlanmıştır. Bir şeye malik olmayan kimsenin zilyetliği zamanla o şeyin mülkiyetinin kazanılmasını sağlayabilir. Mülkiyetin kazanılma sebeplerinden biri olan zilyetliğin konusu ancak maddi şeylerdir. Zilyetliğin tanımında da görüleceği gibi, zilyetlik olması için bir şeyin bulunması ve ayrıca o şey üzerinde fiili hâkimiyetin kurulması gerekir (İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.12.1998 tarihli ve 1996/4 E., 1998/3 K. sayılı kararı).
3.2.2 Taşınır mülkiyeti TMK’nın 762. ve 778. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Taşınırlar (menkuller) TMK’nın 762. maddesinde “Nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddi şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçler” olarak tanımlanmıştır. Bu bakımdan bir yerden diğer bir yere bağımsız olarak, özünde bir değişiklik olmadan taşınabilen her türlü maddi eşya (örneğin otomobil, çanta, koltuk, sandalye, buğday, arpa vs.) satımı taşınır satımı niteliğinde olduğu gibi, taşınmaz mülkiyetine dâhil olmayan veya temellüke (mülk edinmeye) elverişli bulunan elektrik, su, havagazı, doğalgaz gibi tabii kuvvetlerin satımı da taşınır satımı niteliğindedir. TMK’nın 763/1 maddesine göre, taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gereklidir. Tapusuz bir taşınmaz satış ve devir bakımından menkul hükmünde sayılır. TMK.nun 763.maddesine göre, bir menkulün mülkiyeti satış ve devir ile alıcısına geçer.
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
3.2.4 "3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi," Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla kararın (IV-3 ) nolu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; dosya içeriği ve kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı ...’in temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına 31.05.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.