"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: KOYULHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin kararın, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davalılar vekili, mahkemenin kesinleşen 2014/125 Esas, 2015/139 Karar sayılı dava dosyasında davacı ...’in yalancı tanıklar ve akrabalarıyla işbirliği yaparak hileli davranışlarda bulunduğunu, karar veren hakimin Fetö kapsamında ihraç edildiğini, Yargıtay tarafından incelenmeksizin onandığını, bu hususlar nazara alındığında mahkeme kararının Anayasa hükümleri ve hukuk mevzuatına aykırı olduğu iddiasına dayanarak Mahkemenin 2014/125 Esas sayılı dosyasında verilen kararın yargılamanın yenilenmesi yoluyla ortadan kaldırılarak yeniden yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli 112 ada 99 parsel sayılı taşınmazın davalılar murisi Hasan Sefer mirasçıları adına tesciline karar verilmesi istemiştir.
II. CEVAP
Davacı vekili, ileri sürülen sebeplerin yargılamanın yenilenmesini gerektirecek sebeplerden olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Koyulhisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/11/2019 tarihli ve 2019/19 Esas, 2019/120 Karar sayılı kararı ile kadastro çalışmaları sırasında davalıların murisi adına Hasan Sefer adına tespit ve tescil edilen 112 ada 99 parsel sayılı taşınmaza karşı davacı ...’in kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açtığı, Koyulhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/125 E, 2015/139 K sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği ve bu kabul kararının Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18/12/2018 tarihli ve 2016/5658 Esas, 2018/7928 Karar sayılı ilamı onanarak Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, yargılamanın yenilenmesi taleplerinin daha önceden temyiz itirazları ile ileri sürüldüğü, Yargıtayca ileri sürülen temyiz itirazlarının reddine karar verilerek kararın kesinleştiği, hükme esas alınan tanık beyanlarının yalan olduğuna dair her hangi bir ceza yargılaması bulunmadığı, yalan tanıklık yaptıklarının sabit bulunmadığı, davacı tarafın tanık beyanlarına müdahalede bulunarak hile yoluna başvurduğu yönündeki iddiaların soyut nitelikte bulunduğu, eldeki davada yargılamanın yenilenmesini gerektirir kanunda aranan şartların oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin 2014/125 Esas sayılı dosyasında görülen tapu iptali ve tescil davasında davacı tarafından kasıtlı olarak yalancı tanıklar ayarlandığı ve tanıklarla işbirliği yaparak hileli davranışlarda bulunduğu, dinlenen tanıklardan ... ve ...'in tanık olarak verdikleri beyanlarında, maliki olmadığı taşınmazları kendilerinin gibi göstererek ve davacı ile işbirliği yaparak hileli davranışlarda bulunduğunu ve mahkemenin ve yargının iradesini sakatladıklarını ve dolayısıyla davacı lehine hüküm kurulmasını sağladıklarını, davalıların uzun yıllardan bu yana İstanbul ilinde yaşamasını fırsat bilerek davanın lehlerine sonuçlanmasını sağlayan davranışlarının mahkemeyi yanıltma olduğunu ve kadastro ve tapu kayıtlarından anlaşılan bu durumun yargılamanın yenilenmesi sebebi oluşturduğunu belirterek, Yerel Mahkeme kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2020/233 Esas, 2020/248 Karar sayılı kararı ile, davalı tarafın HMK'nın 375. maddesinin (h) bendine dayandığı, davalının dilekçesinde belirttiği tanıkların yalan tanıklık yaptıklarının sabit olduğu yönünde herhangi bir mahkeme kararının bulunmadığı, yargılamanın yenilenmesi talebine yönelik incelemeye konu eldeki davanın açılma tarihi itibarı ile lehine karar verilen tarafın karara tesir eden hileli davranışının tespitinin olmadığı, bu haliyle somut olayda HMK'nın 375. maddede sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinin bulunmadığı, HMK’nın 375. maddesinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığı, kıyas yolu ile genişletilmesinin olanaksız olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili, yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davada yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluştuğunu belirterek, istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, HMK'nın 375. maddesi uyarınca yargılanmanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 375.maddesi
- (1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.
(1) (2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.
3.3. Değerlendirme
İstek, yargılamanın yenilenmesine ilişkin bulunmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375. maddesinde yargılamanın yenilenmesi nedenleri sınırlı olarak belirtilmiştir. İleri sürülen hususlar bu nedenlerden hiçbirine uymadığı dosya kapsamı ile sabittir.
VI. SONUÇ
Yukarıda (3.3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.