"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
.....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Espiye ilçesi Gümüşdere köyü 101 ada 11, 161 ada 14, 163 ada 3, 164 ada 1 ve 168 ada 5 parsel sayılı taşınmazların tamamının davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların kök muris ... ...’den gelen taşınmazlar olup, davacının 1/3 payının olduğu belirtilerek, 1/3 paya ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının kız kardeşi olduğunu, yapılan taksim neticesinde davacıya isabet eden yaklaşık 8000 metrekarelik bölümün 2005-2006 yıllarında kendisine verildiğini, davacının muris ... ...’den kendisine düşen araziyi 3. şahıslara devrettiğini, dava konusu taşınmazların taksimen davalıya isabet eden taşınmazlar olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Espiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/11/2019 tarihli ve 2016/213 E. 2019/640 K. sayılı kararıyla; yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar ortak beyanlarında; dava konusu taşınmazların tarafların murisi ...'ten kaldığını, dava konusu taşınmazları davalının kullandığını, davacıya miras hissesi olarak dava dışı 134 ada 1 parsel, 135 ada 1 parselin verildiğini ve bu şekilde anlaşma sağlandığını bildiklerini, davacının kendisine verilen taşınmazları belirli bir süre kullandıktan sonra dava dışı 3. kişilere sattığını ve kadastro tespiti yapılırken dava konusu taşınmazların davalı adına tescil edilmesine davacının bir itirazı olmadığını beyan ettikleri, davacının miras hissesine karşılık gelen taşınmazı kullanmak suretiyle fiili taksime razı olduğu ve taraflar arasında murisin vefatından sonra taksim yapıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Espiye Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazların babalarından intikal ettiğini, davacının 1/3 payının bulunduğunu taşınmazların yöntemince taksim edilmediğini, keşifte dinlenen tarafların kardeşi ...’in taksim olmadığını bildirdiğini, babadan gelen 5 adet taşınmazın davalı adına tescilinin yapılıp, anneden kalan küçük bir parçanın davacıya verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 09/03/2020 tarihli ve 2020/101 E. 2020/93 K. sayılı kararıyla; dinlenen tüm mahalli bilirkişiler ile bir kısım taraf tanığının yeminli beyanlarında, tarafların murisinin sağlığında ve kadastro tespitinden önce malvarlığını oğullarına vererek zilyetliğini teslim ettiği ve dava konusu taşınmazları da davalıya verdiğini beyan ettikleri, taşınmazların kadastro tespit tutanaklarında bu yerlerin senetsizden ve zilyetlik sebebiyle taraflar adına tespitlerinin yapıldığı dikkate alındığında, tapusuz taşınmazların bu şekilde bağış yoluyla devrinin sağlandığının anlaşıldığı, bunun yanı sıra, muris anne ve babanın vefatından sonra ve kadastro tespitinden önce, anneden kalan yerlerin davacı adına, babadan kalma yerlerin ise davalı ve diğer erkek kardeş adına tescil edilmesinin; tüm miras kalan taşınmazların bir havuzda toplanarak en baştan geçerli olmak üzere taksime konu edildiği, davacının bu şekilde kendisine verilen yerleri önce kendisi kullanıp daha sonra üçüncü kişilere satması ile taraflar arasında rızai bir taksim oluştuğunun ortaya konulması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile taraflar arasında taksimin gerçekleşmediğini, tüm mirasçıların bir araya gelerek taşınmazları taksim etmediklerini, davalının büyük erkek kardeş olması nedeniyle babadan kalan 5 adet taşınmazı alıp, davacıya küçük bir parça yer verilmesine, davacının itiraz ettiğini, diğer erkek kardeş Ali Mehmet'in de bu durumu doğruladığını, Mahkeme kararının ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olmadığını belirterek, hükmün bozulmasına talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine göre dava konusu taşınmazların kök muristen geldiği, tapusuz taşınmaz olduğu ve sağlığında davalıya verip zilyetliğini devrettiği, tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin devri ile mülkiyetin geçtiği, kaldı ki davacıya bu yerlere karşılık annesinden kalan taşınmazların verildiği ve davacı tarafından dava dışı 3. kişilere satıldığının anlaşılması nedeniyle, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.3) numaralı bentte yer verilen Trabzon Bölge Adliye Mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.