Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4770 E. 2022/4963 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunun anlaşılması ve kararın dayandığı delillerin yasaya uygun olması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVACILAR :

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen ret kararının Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından bozulması üzerine, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen karar süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Bayburt ili Şingah Mahallesi 22 ada 37 parsel sayılı taşınmazın 1 Şubat 1974 tarihli senede istinaden davacıların payların ... isimli şahsa sattıkları belirtilmek suretiyle, bu kişi adına tescil edilmiş olmasının yerinde olmadığını, yapılan satış işleminin sahte olduğunu belirterek, ...'a ait payın iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davalılar adına oluşan tapu kaydının 1977 yılında yapılan kadastro tespiti çalışmaları sonrasında oluştuğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2015 tarihli ve 2015/179 E., 2015/606 K. sayılı kararıyla; 22 ada 37 parsel sayılı taşınmazın 1977 yılında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde davalı adına tescil edildiği anlaşıldığından, açılan davanın 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14/10/2019 tarihli ve 2019/4096 E., 2019/6323 K. sayılı kararında, dava 22 ada 37 parsel sayılı taşınmaz hakkında açıldığı halde, yargılamaya 224 ada 37 parsel sayılı taşınmaz olarak devam edildiği, yargılama neticesinde ise 22 ada 37 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verildiğinin anlaşıldığı, geri çevirme kararında 22 ada 37 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağı istenmesine rağmen yerine 224 ada 37 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağının gönderildiği, Mahkemece öncelikle, davacının hangi parsel sayılı taşınmaz hakkında dava açtığı yönünde beyanı alınarak hasıl olacak sonuca göre yargılama yapılması gerekirken, Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsizliğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/06/2020 tarihli ve 2020/15 E., 2020/144 K. sayılı kararıyla; davanın 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bayburt Asliye Hukuk mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, işlemin temelinin yolsuz tescil olup yok hükmünde olduğunu, hiçbir zaman geçerli hale gelemeyeceğini, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında hak düşürücü sürenin işlemeyeceğini, Mahkemenin iddialarını araştırmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi “ Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

6.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV/3) numaralı bentte yer verilen Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi kararının ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 26,30 TL harcın temyiz eden davacılardan alınmasına, yasal şartlar oluştuğunda kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.