Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4773 E. 2022/5267 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın davacı tarafından 30 yıldan fazla süredir kullanılması nedeniyle tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili talebi üzerine, zilyetliğin kazanımı şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ve babasının taşınmaz üzerinde uzun süreli, kesintisiz ve aralıksız zilyetliğinin bulunduğu, bu zilyetliğin tapu kaydından önce başladığı, mirasçıların muvafakatinin mevcut olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesindeki zilyetlikle kazanma şartlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasında bozma kararı uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, Kars merkeze bağlı Ağadeve köyünde bulunan 164 ada 395 parsel numaralı 17.500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacının babası müteveffa ... ... tarafından 1974-2004 yılları arasında 30 yıl boyunca fasılasız ve nizasız olarak kullanıldığını, söz konusu tarlayı 2004 tarihinden bu yana da davacının ekip biçmek suretiyle kullandığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Yargılama sırasında ... ...’in yasal mirasçıları davaya muvafakat ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Kars Sulh Hukuk Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesinin karşılıklı görevsizlik kararı üzerine merci tayini yolu ile görevli olduğuna karar verilen Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16/09/2014 tarihli ve 2011/36 E., 2014/661 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın 2.4.1965 tarihinde 4753 sayılı Kanun uyarınca tarla vasfıyla Maliye adına tapuya kaydedildiği 2006 yılında yapılan kadastro tespitinde tapu kaydı dikkate alınarak taşınmazın Maliye adına tespit edildiği anlaşılmakla beraber, mahalli bilirkişilerin tarlanın 50-60 yıldan bu yana davacıların tasarruf ve zilliyetliğinde olduğunu beyan etmeleri, ziraatcı bilirkişinin taşınmazın tarla olarak 50 yaşında olduğunu belirtmesi buna karşın davalı Maliyenin taşınmaz ne surette tasarruf ettiğini açıklanmamış olduğu, Mahkemece yapılan gözlemde taşınmazın dört etrafının özel mülke konu tarla olduğunun tespit edildiği ve 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarından en az 20 yıl önce dava konusu taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Karar; Yargıtay 16.Hukuk Dairesi’nin 18/12/2018 tarihli 2016/5660 E. 2018/7929 K. sayılı kararıyla; “ ... Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmaza ait belirtmelik tutanakları ile taşınmazın tespitine esas Nisan 1965 tarih ve 807 sıra numaralı tapu kaydı revizyon durumunu gösterir şekilde tüm tedavülleri ile birlikte temin edilip dosyasına konulması, uyuşmazlık konusu 164 ada 365 parsele komşu 49, 51, 52, 393, 394, 397 ve 403 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ve dayanakları bulundukları yerden getirtildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat bilirkişisi ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılması,yapılacak keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, taşınmazın öncesinin ne olduğu, davacının babasından ve dedesinden gelip gelmediği, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususu tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, taşınmaz üzerinde toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı yılın öncesinde tarım yapılıp yapılmadığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı hususlarının sorulup saptanması, bilirkişi ve tanık beyanlarının komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmesi, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olması halinde, çelişkinin yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılması, teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor alınması, ziraat bilirkişisinden taşınmazın her yönden çekilmiş fotoğraflarını içerir, taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, ne kadar süreden beri hangi vasıfla kullanıldığını, varsa üzerindeki bitki örtüsünü, cinsini ve yaşlarını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davacılar adına aynı çalışma alanında belgesiz zilyetlik yolu ile edinilen taşınmaz miktarı yönünden de araştırma yapılarak Kadastro Kanunu’nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının kişiler lehine gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelisi” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/06/2018 tarihli ve 2018/33 E., 2018/409 K. sayılı kararıyla; yapılan yargılama neticesinde dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğu, davacının mirasçılığını gösterir veraset ilamının dosyada mevcut olduğu, tüm mirasçıların muvafakat sunmuş olduğu, zilyetlik yoluyla kazanım koşullarının oluştuğu, tespit tarihinde eklemeli zilyetlikle birlikte 3402 sayılı Kanun'un 46/1 maddesi uyarınca 4753 sayılı Yasa'ya göre davalı Hazine adına tespit edilse de, tespit ediliş tarihi itibariyle davacı lehine iktisap koşullarının oluşmuş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Kars ili, Merkez, Ağadeve köyü 164 ada 395 parselde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline dair karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, davacılar lehine zilyetlikle kazanma şartlarının gerçekleşmediğini, ayrıca toprak tevzi komisyonu raporunda taşınmazın 633 parsel ile ve Hazine adına kayıtlı olduğu görülmüşken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucu Kars ili, Ağadeve köyü çalışma alanında bulunan 164 ada 395 parsel sayılı 17.464,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 02.04.1965 tarihli 907 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı ve 1964 tarih 60 nolu Toprak Tevzi Komisyonunca 633 parsel numarası ile Hazine adına kayıtlı olduğu belirtilerek, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2.İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Hazine adına kayıtlı taşınmaz mallarda iktisap başlıklı 46. maddesinde “ Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanunun 37. maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur.” düzenlemeleri yer almaktadır.

6.3 Değerlendirme

Kararın (IV/2.) numaralı paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davacı Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.