Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4803 E. 2022/6683 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölümünden sonra vekaleti sona eren murisin vekili tarafından yapılan satış işleminin geçersizliği nedeniyle tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekaletin ölümle sona ermesi nedeniyle yapılan satış işleminin geçersiz olduğu, davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin haklı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin bozma kararına uygun olarak verdiği hüküm onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak asli müdahil yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacılar yönünden ise davalılar ... ve ...'a karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemi yönünden kusur şartı oluşmadığından dolayı davanın reddine, davanın tapu iptali ve tescil yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı ... mirasçıları ve davalı ... vekili, müdahil ..... mirasçıları vekili ile davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

I. DAVA

1. Davacı ....., tek mirasçısı olduğu murisi ......'den alınan usulsüz vekaletname ile ve ölümünden sonra ...'e ve bilahare ...'a satıldığını ileri sürerek, taşınmazlardaki yolsuz tescilin terkinini, yolsuz tescil nedeniyle oluşan zararlardan ötürü 10.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın yolsuz tescil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’dan alınarak tarafına verilmesini, tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydıyla Tapu Müdürlüğünce bu intikaller sırasında gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle uğranılan (taşınmazların gerçek değeri tespit edilerek) zararın MK'nın 917. maddesi uyarınca davalı Hazineden tahsilini istemiştir.

2. Yargılama sırasında ..., davacının murisi ..... tarafından verilen (yukarıda anılan) vekaletname uyarınca vekili ...'in diğer davalı ...'e verdiği tevkil yetkisine dayanarak ... tarafından 25.03.1982 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kendisine satıldığını ve zilyetliğinin de devredildiğini, bu nedenle kendisine karşı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/174 Esas sayılı dosyasıyla ferağa icbar davası açtığını, eldeki dosyanın bu dosya ile birleştirilmesi gerektiği iddiasıyla davaya müdahil olmuştur.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ... taşınmazların devrine esas vekaletnamenin sıhhatli olduğu ve yapılan satışın hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuş, davalı Hazine vekili ise müvekkili idarenin husumet ehliyeti bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece önceki tarihli karar ile asli müdahil ...'ın davasının açılmamış sayılmasına, davacı .....'ın davalı ...'a karşı açtığı davanın kabulü ile çekişmeli 374 ada 244, 245, 246, 247, 366 ada 1 ve 367 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda davalı ... adına kayıtlı 1760/5210 payın iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ile müdahil Şakir mirasçılarından ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı

Mahkemenin önceki tarihli kararı, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.06.2018 tarihli 2016/7847 Esas, 2018/4332 Karar sayılı kararıyla:

"1- Müdahil davacı ... mirasçısı ...'ın temyiz itirazları yönüyle; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle müdahil davacı hakkında verilen "davanın açılmamış sayılmasına" dair usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına,

2- Davalı Hazine ve davalı ...'un temyiz itirazları yönüyle; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre adı geçenlerin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak, Mahkemece, davalı ... adına kayıtlı bulunan paylardan yalnızca davacı.....'ın murisi (annesi).....'in tapudan gelen ve 11.07.2003 tarihli satışa konu edilen 56/512 pay oranında iptaline karar verilmesi gerekirken taşınmazlarda pay sahibi dava dışı başka paydaşlardan satın almak suretiyle adına toplam 1760/5120 payı bulunan davalı ... adına kayıtlı tüm payların iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, asıl dava kabul edildiğine göre yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin de kabul edilen davanın davalıları olan ... ve ...'den alınmasına karar verilmesi gerekirken terditli davanın davalısı Hazineden de alınmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin temyize konu 12.02.2020 tarihli 2019/31 Esas, 2020/44 Karar sayılı kararıyla; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, asli müdahil yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacılar yönünden ise davalılar ... ve ...'a karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemi yönünden kusur şartı oluşmadığından dolayı davanın reddine, davanın tapu iptali ve tescil yönünden kabulü ile çekişmeli taşınmazların tamamında davalı adına kayıtlı tapunun 56/512 oranında iptali ile iptal olunan 56/512 oranındaki hissesinin;

-1/3'ünün davacı .... oğlu ... adına,

-1/3'ünün davacı .... oğlu ... adına,

-1/3'ünün davacı ..... kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye 1200/5120 oranındaki hisse miktarının davalı ... üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... mirasçıları ve davalı ..., müdahil ..... mirasçıları ile davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

5.1 Müdahil .....mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde, mirasbırakan ......’ın gaipliğine karar verildiğini, eldeki davanın murisin vekili tarafından açıldığını ve vekil eliyle takip edildiğini, gaip kimsenin davasını bizzat takip etmesinin de hayatın olağan akışına uygun düşmediğini buna rağmen Mahkemenin aksi istikamette kararının isabetsiz olduğunu, davanın başından beri dayanak olarak sundukları ve muris ... tarafından çekişmeli taşınmazların satın alındığını ispat eden satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açtıkları tapu iptali ve tescil davasının eldeki dava dosyası ile birleştirilmesi yönündeki taleplerinin dahi değerlendirilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

5.2 Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğunu, somut olayda ölümden sonra dahi muteber olan bir vekaletnameye dayalı işlem yapıldığından Tapu Müdürlüğünün bu vekaletnameye dayalı olarak muameleyi tamamlamasında Devletin sicil tutma ödevine aykırı bir kusur bulunmadığını, Hazine aleyhine sorumluluk şartlarının oluşmadığını, bu nedenle davanın reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığını, ayrıca vekalet ücreti açısından değerlendirme yapılmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

5.3 Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemenin davanın hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düştüğünü, hak düşürücü süre itirazlarının göz önüne alınmadığını, tarafların gerçek satış iradesini yansıtan ve hukuken sıhhatli olan bir vekaletnameye dayalı yapılan satış muamelesinin varlığı nedeniyle davanın reddi gerekirken aksi yönde verilen kabul kararının isabetsiz olduğunu, ayrıca davacının tazminat isteği reddedilmesine karşın bu hususta lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının dahi isabetsiz olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tapu iptali ve tescil ile tazminat davasına ilişkindir.

Kadastro sonucunda .... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 374 ada 215, 366 ada 1 ve 367 ada 4 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazların 1957 yılında tespitleri yapılmış askı ilan süresi içinde açılan dava sonucunda 23.06.2003 tarihinde davacının murisi....., ... mirasçıları ile diğer bir kısım şahıslar adına paylı olarak hükmen tescil edilmiş,.....e ait 56/512 pay 11.07.2003 tarihinde önce davalı ... adına satış nedeniyle kayden intikal görmüş, aynı gün yeniden satış nedeniyle diğer davalı ... adına tescil edilmiştir. 2006 yılında DSİ sulama kanalı geçmesi sebebiyle 374 ada 215 parsel sayılı taşınmaz 374 ada 244, 245, 246 ve 247 parseller önceki malikleri adına tescil edilmek suretiyle ifraz görmüştür.

6.2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”, 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/2.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmış olmasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının müdahil... mirasçılarından, 1.032,77 TL bakiye onama harcının ise davalılar ... mirasçıları ve ...'dan alınmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.