Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4829 E. 2022/5783 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazların, davacı Hazine'nin tapu kaydı kapsamında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsamadığına dair yaptığı araştırma ve incelemenin yetersiz, tapu kaydının doğru şekilde uygulanmadığı ve delillerin eksik toplandığı gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... temsilcisi dava dilekçesinde özetle; dava konusu 107 ada 33 ve 34 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına kayıtlı Ağustos 1954 tarih, 4 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığını ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar tarafından davaya cevap verilmemiş ancak bilahare davalılar 27/09/2011 tarihli celsede; dava konusu taşınmazların kendilerine babalarından kaldığını ve davacı Hazinenin taşınmazlarla bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/02/2014 tarihli, 2011/292 Esas, 2014/55 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanları ile dosya arasında bulunan bilirkişi raporlarından, davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsamadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme karar süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığını, mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişinin, dayandıkları tapu kaydının hudutlarının neresi olduğuna ilişkin beyanlarının birbiriyle çelişkili olduğunu ve Mahkemece beyanlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, tapu kaydı uygulamasının da yöntemince yapılmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Yozgat ili, Boğazlıyan ilçesi, Belören köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 33 parsel sayılı 3.110,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Mehmet Avcı mirasçıları adına verasette iştirak hükümleri uyarınca tespit ve tescil edilmiş, bilahare taşınmaz taksim sebebiyle kayden ... adına tescil edilmiştir. Aynı çalışma alanında bulunan 107 ada 34 parsel sayılı 4.760,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi; “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;

A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.

B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.

C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.

D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.

Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Mahkemece, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsamadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, Mahkemece yapılan araştırma ve uygulama ile hükme esas alınan teknik bilirkişi raporu karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece davacının dayandığı Ağustos 1954 tarih, 4 sıra numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası/krokisi ile birlikte getirtilerek dosya arasına alınmamış, tapu kaydının revizyon durumu araştırılmamış, dava konusu taşınmazların sınırında bulunan taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanakları ile birlikte getirtilerek dosya arasına alınmamış, tapu kaydı mahallinde yöntemince uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacı ...’nin dayandığı Ağustos 1954 tarih, 4 sıra numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve (köy, mahalle, mevki, cins, sınırlar, yüzölçümü, malik, hisse, geldi, gitti ve revizyona ilişkin tüm bilgileri içerir ve okunaklı şekilde) varsa tesis ve ifraz haritaları ile birlikte mahalli Tapu Müdürlüğünden (eski yazı tapu kayıtları varsa Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından) ayrı ayrı sorulup getirtilerek dosyasına konulmalı, tapu kaydının revizyon durumu araştırılmalı, revizyon gördüğü taşınmaz ya da taşınmazların bulunduğunun anlaşılması halinde bu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmiş ise tedavüllü tapu kayıtları ve revizyon gördüğü taşınmazlar ile bu taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösteren birleşik kroki getirtilip dosya arasına alınmalı, dava konusu taşınmazların sınırında bulunan 107 ada 21, 22, 23, 24, 28, 29, 30, 31, 32, 35, 36 ve 38 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa taşınmazlara uygulanan tapu veya vergi kaydı gibi dayanak belgeler, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmiş ise tedavüllü tapu kayıtları, hükmen kesinleşmiş olmaları halinde ise dava dosyaları getirtilip dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.

Taşınmazların başında yapılacak keşif sırasında, davacının dayandığı tapu kaydı ve yapılacak araştırmaya göre varsa tapu kaydının haritası/krokisi uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi uyarınca belirlenmelidir. Ancak tapu kaydının haritası/krokisi yoksa, zemine uygun değilse veya uygulama kabiliyeti yok ise bu durumda tapu kaydının sınırlarına itibar edilmeli; bu amaçla dayanak tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtta yazılı hudutların yerel bilirkişilerce zeminde gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtta yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için davacıya tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, öncesinin mütegayyip eşhastan kalan yerlerden olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiden uygulanan kayıtların hudutları ile kapsamını belirtir, keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalıdır. Ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazların tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı, eğimi, bitki desenini açıklayan, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.

V. SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.