"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ...
Taraflar arasındaki Mahkeme kararının tavzihi istemine ilişkin Mahkemece yapılan yargılama sonunda tavzih talebinin reddine ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
TAVZİH TALEBİ
Davacı vekili 26/01/2017 tarihli tavzih dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kök murisi olan ... ...'nün yıllar önce vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak çocukları ... ve ...'nın kaldığını, müvekkili ...'nün babası ... ...'nün annesi olan muris ... ...'nün ölümünden evvel Sakarya ili, Hendek ilçesi, Kemaliye Mah. 2 pafta, 14 ada, 24 parselde kayıtlı bulunan 14.809 m2 taşınmazın 40/80 hissesini çocukları ... ve ... ...'ye tapuda hibe sureti ile 13/12/1982 tarihinde devrettiğini, dolayısıyla ... mirasçılarından ... ... . ...'ın taşınmazda payı kalmadığını, ancak söz konusu taşınmazın kadastro tespitinin ... ve ... adına yapılması sonrasında taşınmazın 6.000 m2'lik kısmının ... ... tarafından ... ... bizzat satın alındığını ve bu kısmın miras yolu ile kalmadığı iddiasıyla mirasçıları tarafından açılan kadastro tespitine itiraz davasının yargılaması sonrasında Hendek Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/56 Esas -1997/352 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, yargılama sırasında yapılan keşifte alınan bilirkişi raporunda taşınmazın 6.000 m2'lik kısmının iptaline ve taşınmazın davacılar adına tapuya tesciline karar verildiğini, aynı kararda bu kısmın ifrazından sonra geriye kalan 8.809 m2'lik kısmının ise 40 payının ... kızı ... adına, 25 payının ... oğlu ... ... adına, 5 payının ... kızı ... adına, 1 payının ... oğlu ... adına, 1 payının ... kızı ... adına, 1 payının ... kızı ... adına, 1 payının da ... kızı ... adına tesciline karar verildiğini, bu kararda 5 pay sahibi ... 'nin payı yazılmadığı için daha sonra yapılan tavzih istemi ile de 5 payın ... adına yazılmasına 1999 yılında tavzihen karar verildiğini, oysaki taşınmazda ...'ye ait 40/80 hissenin bu davanın açılmasından önce 1556 yevmiye ve 13/12/1982 tarihli hibe akdi ile ... ... ile ... ...'ye devir edildiğini ve tapuda tescil işleminin yapıldığını, açılan tespite itiraz davasında bu durumun gözden kaçırılarak hata yapıldığını ve tapuda taşınmazın ... adına tescilinin yapıldığını, kararda maddi hata yapıldığını belirterek yanlışlığın tavzih sureti ile giderilmesine, hissenin ... oğlu ... ... ve ... kızı ... ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II.MAHKEME KARARI
Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/10/2017 tarihli ve 1997/56 E., 1997/352 K. sayılı ek kararıyla; HMK'nın 305. maddesinde; " Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez" hükmünün yer aldığı, Yasa maddesinde düzenlendiği üzere, açık olmayan veya çelişkili fıkraları kapsayan hükümlerin tavzihinin istenebileceği, hakimin verilen hüküm ile bağlı olduğu, hakimin, sonradan hükmün yanlış olduğu veya kararda eksik hususlar bulunduğu kanaatine ulaşsa dahi karar kanun yoluna başvuru sonucunda kaldırılmadıkça veya yargılamanın iadesine karar verilmedikçe verdiği kararı değiştiremeyeceği gibi, unutulan bir husus hakkında karara sonradan ekleme yapması veya bu konuda ek bir karar verilmesinin mümkün olmadığı, tavzihin amacının hüküm fıkrasının açıklanması olduğu, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyaceği ve değiştirilemeyeceği gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
III.TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili tavzih dilekçesindeki taleplerini tekrar ile ek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu verilen karara karşı tavzih talebine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6100 sayılı HMK 305. maddesi “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” hükmünü içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Davacının talebi daha önce kesinleşmiş Mahkeme kararı neticesinde kendisine pay verilen kişinin payının tavzih yolu ile iptaliyle adlarına tesciline ilişkin olup, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceğinden Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin ek kararının ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 44,80 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan