Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4843 E. 2022/5769 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili istemine karşı, davacının zilyetlik ve aktif dava ehliyetini ispat edip edemediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini ve mirasçılardan intikal yoluyla kazandığını ispatlayamaması nedeniyle aktif dava ehliyetinin bulunmadığı değerlendirilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVALILAR : HAZİNE V.D.

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasındaki kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davada bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı ..., Edremit İlçesi Ayazpınar Köyü çalışma alanında bulunan ve 1972 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddi ile taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece önceki tarihli karar ile, davacının tescil isteğine ilişkin davasının ve Hazinenin TMK md. 713/6 maddesi uyarınca tescil talebinin kısmen kabulüne, 21.07.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 5.350,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına; (A) harfi ile gösterilen 3.459,26 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 11.155,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş;

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karar süresi içinde davacı vekili, davalı Hazine vekili ve vekalet ücretine yönelik olarak davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Bozma Kararı

Mahkemenin önceki tarihli kararı, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından "Mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve davacı tanığı; taşınmaz bölümlerinin davacıya dedesinden kaldığını, uzun yıllar dedesinin ve sonrasında ise davacının zilyetliğinde bulunduğunu, duruşmada dinlenen davacı tanıkları ise taşınmaz bölümlerinin öncesinin davacının babası Dedo isimli kişi tarafından kullanıldığını, ölümü ile çocuklarına kaldığını, çocukları arasında taksim yapılmadığını beyan ettikleri ve muris Dedo’nun davacı dışında mirasçılarının da bulunduğu anlaşıldığına göre Mahkemece yapılacak işin öncelikle aktif dava ehliyetinin araştırılması olduğu belirtilerek; davacı tarafından paylaşma iddiasında bulunulmadığına ve muris Dedo mirasçısı Nadide dışında diğer mirasçıların sunmuş oldukları vekaletnamelerde paylaşıma dair bir açıklık bulunmadığına göre davacıya çekişmeli taşınmaz bölümlerinin, dedesinden babasına, babasından da kendisine nasıl intikal ettiği, diğer mirasçıların paylarının kendisine ne şekilde geçtiği (satış, bağış vs.) hususunda açıklama ve ispat istenerek, davacı çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçerli bir sebeple kendisine intikal ettiğini ispat edemez ise aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi, davacı aksi yönde bir ispat sağlar ise bu kez; toplanmış ya da toplanacak tüm deliller değerlendirilerek davanın esası hakkında karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 27.02.2020 tarihli ve 2019/161 Esas 2020/133 Karar sayılı kararıyla; davacının aktif dava ehliyetini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde dava konusu taşınmazın davacının annesi tarafından, davacının teyzesinin kızı olan ...’na satılarak dosyaya yansıyan dekontlardan anlaşılacağı üzere bedeli mukabilinde devredildiği, adı geçen kişiden ise 6 ay sonra bu kez davacının taşınmazı devraldığı dosya arasında yer alan tanık beyanlarının bu hususu doğruladığı, taşınmazın davacıya atalarından intikal ettiği diğer mirasçıların davacıya vermiş olduğu vekaletnamelerin kalan payların davacıya intikal ettiğine delil olarak dosyaya sunulduğu, tüm bu deliller göz önüne alındığında iddianın ispat edildiği buna rağmen davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğugerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın (IV./3.) nolu bendinde yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.