"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, .... köyü hudutlarında bulunan 01.01.1931 tarihli ve 12 sıra numaralı 22.975,00 metrekare yüzölçümlü tapunun kadastro çalışmalarında 140 ada 91 parsel numarası ile 18.115,00 metrekare olarak tescil edildiğini, miktar olarak 4.860,00 metrekare eksik yazıldığını, çevre taşınmazlar olan 54-55-59-62-63 ve 64 parsel sayılı komşu parsellerin yüzölçümlerinin fazla tespit edildiğini ileri sürerek, bu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miktar fazlasının Mazbut Sultan Mecit Vakfı adına kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar .... ve .....vekili, vakfa ilişkin davaların Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılacağından görev yönünden ve tecavüz bulunmamakla esastan reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Edremit Sulh Hukuk Mahkemesinin 31/03/2000 tarihli ve 1996/875 E., 2000/162 K. sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine yargılama sonucunda Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/11/2008 tarihli ve 2005/79 E., 2008/646 K. sayılı kararıyla; her ne kadar 54-55-59-62-63 ve 64 parseller davalı gösterilmiş ise de yapılan 01.11.2004 ve 18.07.2006 tarihli keşiflerde kadastro bilirkişilerinin hazırladığı raporlarla 54 ve 59 parsellerde dayanak kayıtlara göre miktar fazlası olduğunun açık olduğu, keşifte dinlenen bilirkişilerin taşınmazdaki kot farkını ve duvarların öteden beri aynı şekilde korunduğunu belirtmişlerse de kaydın 1931 tarihli olduğu 780 adet zeytin barındırdığı gözetildiğinde ve özellikle sınırlar itibariyle 01.11.2004’deki keşifte dinlenen yerel bilirkişinin batıdaki sınır için 54 no.lu parsel içindeki bölüm olduğunu belirtmesi 91 parselin kök kaydının bu parsele ve 59 no.lu parsele taştığının kabulünün gerektiği gerekçesiyle, davanın davalılar ... ve ... yönünden kabulü ile 20.10.2006 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli 140 ada 54 parselin 2.523 metrekarelik ve 140 ada 59 parselde (B) harfi ile işaretli 4.362 metrekarelik kısmın tapusunun iptali ile davacıya ait 91 parsele ilave edilerek kayıt ve tesciline, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21/03/2016 tarihli ve 2016/59 E., 2016/2925 K. sayılı kararıyla; “Davacı dayanağı tapu kaydının 25 dönüm miktarlı olup tapunun cinsi sütununda "zeytinlik-780 adet" açıklamasının mevcut olduğu, Mahkemece gerek davacı dayanağı tapu kaydının, gerekse çekişmeli taşınmazlara uygulanan tapu kayıtlarının tesislerinden itibaren tedavülleri ve varsa haritaları ile birlikte getirtilerek kapsamlarının öncelikle haritalarına göre, haritalarının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetine sahip olmaması halinde yazılı sınırların mahalli bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile zeminde bulunarak belirlenmesi, davacı dayanağı tapu kaydında "780 adet zeytin" açıklaması bulunması karşısında bu zeytin ağaçlarının zeminde bulunup bulunmadığı ve bulunuyorsa bunların kroki üzerinde gösterilmesi, ziraatçi bilirkişiden davacı adına kayıtlı taşınmaz ile çekişmeli taşınmazlar üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının sayısı, cinsi, dikim şekilleri ve üzerlerinde ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınması gerektiğinin düşünülmediği, fen bilirkişisinin 140 ada 54 ve 59 parsellerde miktar fazlalığı bulunduğu yönündeki tespitine dayalı olarak karar verildiği, ayrıca, hükme esas alınan fen bilirkişisi raporunda 140 ada 59 parselin (B) ile işaretli 4.362 metrekarelik bölümünün, 140 ada 54 parselin ise (A) ile işaretli 2523 metrekarelik bölümünün davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilirken hangi nedene dayalı olarak farklı miktarlar belirlendiğinin de açıklanmadığı vurgulanarak öncelikle davacı dayanağı tapu kaydı, çekişmeli taşınmazlara uygulanan tapu kayıtları, dava dışı komşu parsellere uygulanan tapu kayıtlarının tesislerinden itibaren tedavülleri ve varsa haritaları ile birlikte, ayrıca tüm bu taşınmazlara uygulanan vergi kayıtları, tapu kayıtlarının revizyonları sorularak revizyon gördükleri taşınmazların tutanakları eksiksiz olarak getirtilmesi, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde; fen bilirkişisi, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuru ile yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ile çekişmeli taşınmazların tespite esas tapu kayıtları ve vergi kayıtlarının kapsamları, varsa öncelikle haritalarına göre, haritalarının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetlerinin bulunmaması halinde kayıtlarda yazılı sınırların mahalli bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile zeminde bulunarak belirlenmeye çalışılması, kayıtların kapsamları belirlenirken yazılı sınırların sabit ya da gayri sabit hudutlu olup olmadıklarının gözetilmesi, ayrıca yerel bilirkişi ve tanıklardan davacı taşınmazı ile çekişmeli taşınmazlar arasında zeminde mevcut sınırlar bulunup bulunmadığı, bulunan sınırların kadim ya da sabit sınırlar olup olmadığı, davacıya ait parsele doğru genişleme olup olmadığı, davacı taşınmazı ile çekişmeli taşınmazların öncesinde kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren, ne şekilde kullanıldıkları hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli, kayıt uygulamasını ve davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarını sayısı ve dikim şekli ile birlikte gösteren krokili, ziraatçi bilirkişiden ise davacı adına kayıtlı taşınmaz ile çekişmeli taşınmazlar üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının sayısı, cinsi, dikim şekilleri ve davacıya ait zeytin ağaçları üzerinde ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı hususlarını açıklayan taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenen rapor alınması, komşu parsel tutanaklarının davacıya ait taşınmazı ve çekişmeli taşınmazları ne şekilde okudukları dikkate alınması, temyiz dışı 140 ada 54 parselin (A) ile işaretli 2.523 metrekarelik bölümün tapu kaydının iptali ile davacıya ait 140 ada 91 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine dair hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin hüküm kurulurken dikkate alınması bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
3.1. Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/11/2019 tarihli ve 2016/728 E., 2019/615 K. sayılı kararıyla; Yargıtay bozma kararına Mahkemece uyulması sonucu yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler ile tanık beyanlarından, 140 ada 91 numaralı parsel ile 140 ada 54, 55 ve 59 numaralı parseller arasında var olan sınırların eskiden beri belirgin ve aynı olduğu, sınırlarda herhangi bir genişleme olmadığı, taşınmazlar arasındaki kot farkının eskiden beri mevcut olduğunun anlaşıldığı, ayrıca 18/03/2019 ve 08/05/2019 havale tarihli fen ve ziraat bilirkişi raporlarında 91 numaralı taşınmaza uygulanan tapu kaydının zemine birebir uyduğu, taşınmazın mevcut sınırların dışına çıkmasının mümkün olmadığı, 91 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçları ile 54, 55 ve 59 parsellerdeki zeytin ağaçları arasında dikim ve bakım olarak farklılık bulunduğu, 91 numaralı parsel üzerindeki zeytin ağaçlarının üzerinde (V) harfinin bulunduğu ve 456 şeklinde numaralandırıldığı, 91 numaralı parsel ile 54, 55, 59 numaralı parseller arasında doğal taş sınırının bulunduğu, 54, 55 ve 59 numaralı parsellerin sınırlarının genişleyip vakıf arazisine taştığının söylenemeyeceğinin tespit edildiği, bilirkişi raporlarının usul ve yasaya uygun olduğu, söz konusu parsellerin sınırlarının sabit olduğu, sınırlarda bir genişleme olmadığı gerekçesiyle, davalı ... yönünden verilen hüküm temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden davanın davalı ... dışındaki diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
3.2. Mahkemenin 28/05/2020 tarihli ek kararı ile hükmün 5 ve 7 no.lu bentlerinde davalı ...’un Ahmet Sargun olarak yazıldığı anlaşıldığından işbu bentlerdeki Ahmet Sargun olarak yazılan kısımların ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın reddedilen kısımlarının bozulmasına karar verilmesi gerektiğini, son aldırılan bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olup rapora karşı itirazlarının karşılanmadığını, 140 ada 54, 55 ve 59 komşu parsellerin sınırlarının kadim doğal sınırlar olmayıp, yıllar önce insan gücü ile oluşturulabilecek sınırlar olduğunu, arazilerin meyilinden dolayı taştan örülmüş duvarların kot farkı doğal sınırlar olarak algılandığını, mevcut çalılık formda bitki ve ağaçlardan oluşmuş sınırların ise toprak işleme aletleri ile girilmediğinden zamanla oluşmuş sınırlar olduğunu, bilirkişi raporunda idareye ait 140 ada, 91 parsel numaralı 18.115,00 m² yüzölçümlü (V) işaretli mevcut sınırlar içerisinde zeytinlikte 344 adet zeytin ağacı saydığını, İdare sayımlarında bu sayının 521 adet olduğunu, İdare kütük kayıtlarında ise bu sayının 780 olduğunu, söz konusu taşınmazlara uygulanan tapu kayıtlarına bakıldığında idareye ait parselin yüzölçümünün eksik, komşu parsellerin ise yüz ölçümleri olması gerekenden fazla olduğunun görüldüğünü, tüm bunlar ilgili bilirkişi raporunun hatalı olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, Yargıtay bozma öncesi verilen 2005/79 E.- 2008/646 K. sayılı ilk kararda 54 ve 59 parselde dayanak kayıtlara göre miktar fazlalığı olduğu ve idare parseline taşma olduğu açıkça ortaya konulmuşken şu anda verilen iş bu kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucu Dereli köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 140 ada 55, 59, 62, 63 ve 64 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümdeki taşınmazlar tapu kaydı, vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun tapuda kayıtlı taşınmaz malların tespiti başlıklı 13. maddesinde tapuda kayıtlı taşınmaz mal: A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi adına, b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına, c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına, B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına, b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına, c) (Değişik: 3/5/2012-6302/4 md.) Kayıt sahibinin yirmi yıl önce gaipliğine hüküm verilmiş veya tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur.” düzenlemeleri yer almaktadır.
6.3. Değerlendirme
(IV/2.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.