"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın kısmen kabul-kısmen reddine ilişkin karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Göksun ilçesi Harbiye Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 308 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 434 ada 46 ve 50 parsel sayılı taşınmazların ... ve ... adına, 309 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... ve .... adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan tespitin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ...den intikal eden taşınmazlardan olup mirasçıları arasında terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adlarına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar duruşmalardaki beyanlarında özetle, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Göksun Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli 2005/350 E., 2015/150 K. sayılı kararıyla; kural olarak, mirasçılar arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için ortak mirasbırakanın ölüm gününden sonra tüm mirasçılarının bir araya gelerek, terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının kendi payına düşeni aldıktan sonra terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi gerektiği, somut olayda, mirasçılar arasında paylaşmanın yapıldığını ve davaya konu taşınmazın yapılan paylaşma sonucunda kendisine düştüğünü kanıtlama yükümlülüğünün davalı taraf üzerinde olduğu, ortak mirasbırakandan kalan dava dışı taşınmazların Kadastro Mahkemesi dava dosyasına konu olduğu ve iştirak halinde mülkiyet esaslarına göre kesinleştiği, bu dosyada kanıtlama yükümlülüğü kendisinde bulunan davalı tarafın mirasçılar arasında yöntemine uygun biçimde paylaşma yapıldığını kanıtlayamadığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürülen zilyetlik niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, dava konusu parsellerden 308 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ortak mirasbırakandan geldiğinin ispat edilemediği, dinlenen tanık beyanları taşınmazın kök muristen gelmediğine ilişkin olup, davacı tanıklarından ...'nün beyanı dahi bu yönde olduğundan ve dava konusu 309 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifraz olunan 309 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yol niteliğinde olup, yola ilişkin talep ve bu parsel yönünden Karayolları Genel Müdürlüğüne yönelik açılmış dava bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; dava konusu taşınmazlardan 434 ada 46 ve 50 parsel ile 309 ada 5 parsel sayılı taşınmazların davacıların miras payı oranında tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, 308 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ile 309 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin sadece ret kararı verilen 308 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ile 309 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik kararını temyiz ettiklerini, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre temyize konu taşınmazların da diğer dava konusu taşınmazlar gibi kök muris ...den kaldığı ve herhangi bir paylaşıma konu olmadığının sabit olduğunu, bu parseller açısından da Mahkemenin kabul kararı vermesi gerektiğini belirterek ve re'sen dikkate alınacak sebeplerden dolayı ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesindeki miras payına yönelik olarak açılan tapu iptal ve tescili isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” hükmünü havidir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre, temyize konu 308 ada 11 parsel sayılı taşınmaz hakkında Mahkemece (III) numaralı paragrafta gösterilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
3.3.2. Davacılar vekilinin 309 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece 309 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifraz ile oluşan dava konusu 309 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, temyize konu 309 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifraz ile oluşan 309 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın, taşınmazın yol vasfında olması nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğüne yönelik açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile ret kararı verilmesi dosya kapsamına uygun olmamıştır.
Dosyadaki güncel tapu kaydından, 309 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliklerinin hisseli şekilde davalılar olduğu ve ifraz sonucu taşınmazın vasfı değişmiş ise de yol olarak terkin edilmediği, toplanan delillere göre taraflar arasında tüm mirasçıların katılımı ile yapılan hukuken geçerli bir taksimin olmadığı, davalı tarafın taksim iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından 5 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki dava gibi 6 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
V. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacılar vekilinin 308 ada 11 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarının reddiyle bu taşınmaz yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davacılar vekilinin 309 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bu taşınmaz yönünden BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.