"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davada bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; .... ilçesi, ..... köyü sınırları içerisinde bulunan 188 ada 58 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, bu taşınmazın sınırları içerisinde kalan ancak kadastro tespiti çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan bölümün adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Dursunbey Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/01/2015 tarihli ve 2013/193 E., 2015/18 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne 11/04/2014 tarihi fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 35,93 metrekare bölüm ile (B) harfi ile gösterilen 54,70 metrekare bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer davalılar ... ve ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Dursunbey Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05/11/2018 tarihli ve 2016/542 E., 2018/6346 K. sayılı kararında; 6360 sayılı Kanun gereğince Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, TMK.nın 713/4. ve 5. maddeleri gereğince keşif sonucu düzenlenen bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir şekilde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, 3 aylık yasal sürenin dolmasının beklenilmesi ve netice hakkında karar verilmesi gereğine değinilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18/09/2019 tarihli ve 2019/15 E., 2019/124 K. sayılı kararıyla; 29/05/2019 tarihinde takipsiz bırakılan dosyanın işlemden kaldırıldığı yasal 3 aylık süre içerisinde dosyanın yeniden işleme alınması için müracaat edilmediği gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
4. Bozma Kararına Uyularak Verilen Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın yerinde olduğunu, ancak davanın açılmamış sayılması kararında Hazine lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan bölümün tescili isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’
6.2.4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. maddesi “Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.” hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Takip edilmemesi nedeniyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi gereğince davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemiş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. SONUÇ
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile Dursunbey Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/15-124 sayılı ve 18.09.2019 tarihli kararının hüküm kısmına 3. fıkradan sonra gelmek üzere, 4. fıkra olarak “Davalı Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine” cümlesinin eklenmesine, sonraki fıkra numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.