"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., Küçükler köyü çalışma alanında bulunan ve 1976 yılında yapılan kadastro sırasında dağ olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalılar, davanın yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı kadastro yasasının 16. maddesi ve Medeni Kanunu'nun 715. maddesinde belirtilen kamu mallarından olduğunu, bu gibi yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, davacının kanunun aradığı anlamda imar-ihya şartlarını da yerine getirmediğini, taşınmazın harca mahsus değerinin düşük gösterildiğini belirterek, davanın reddine ve taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.07.2015 tarihli ve 2012/329 Esas - 2015/692 Karar sayılı kararıyla, davacının 20 yılı aşkın süreden beri taşınmazda tarımsal faaliyette bulunduğu ve davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 12.12.2013 tarihli teknik bilirkişi raporu ve ekindeki krokide (A) harfi ile kırmızı renge taralı olarak gösterilen 29.182,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, dahili davalılar ... vekili ve Eyyübiye Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairece “Çekişmeli taşınmazın dava tarihinden geriye 15-20-25 yıl önceki hava fotoğraflarının getirtilerek uzman bilirkişi eliyle incelenmesi ve zirai olarak zilyetlik araştırması da yapılmak suretiyle davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 19.03.2020 tarihli ve 2019/77 Esas, 2020/274 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın tespit harici bırakıldığı tarih olan 1985 yılı ile dava tarihi olan 2012 yılı arasında kazanma şartı olan 20 yıllık zilyetlik şartının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 09.12.2019 tarihli harita bilirkişileri tarafından düzenlenen rapor ve ekindeki krokide (A1) harfi ile gösterilen 22.062,96 metrekare yüzölçümlü yer ile (B) harfi ile gösterilen 9.672,22 metrekare yüzölçümlü yerlerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; (A2) ve (C) harfi ile gösterilen taşınmazlar hakkındaki davanın reddi ile bu bölümlerin Hazine adına tesciline kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili, temyiz dilekçesinde, çekişmeli (A1) ve (B) bölümlerinin imar-ihya olgusunun davacı tarafından tamamlanmadığını ve iktisap koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, bu bölümler yönünden davanın reddi ile adına tescil edilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini belirterek, (A1) ve (B) bölümleri yönünden verilen kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, (IV/2.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Hazine ve dahili davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Ancak, Mahkemenin bozmadan önceki kararında, 12/12/2013 tarihli raporda (B) harfi ile gösterilen 9.672,22 metrekarelik taşınmaz bölümü hakkında verilen ret karar davacı tarafından temyize getirilmediği için davalı Hazine lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu halde bu kez hükme esas alınan 10/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda yine (B) harfi ile gösterilen 9.672,22 metrekarelik aynı bölümün davacı adına tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır.
Hal böyle olunca; fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 10.12.2019 havale tarihli rapor ekinde yer alan krokide (B) ile gösterilen 9.672,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümüne yönelik açılan davanın reddi ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davalı taraf yararına doğan usuli kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
V. SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde dahili davalı ... Başkanlığına iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.