Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5014 E. 2022/6547 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik ve imar-ihya iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlik ve imar-ihya yoluyla mülkiyet edinme koşullarını sağlayıp sağlamadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, hava fotoğrafı incelemesi yapmadan, ağaçların yaş ve türleri hakkında yeterli araştırma yapmadan, yolun kadim olup olmadığını tespit etmeden ve imar-ihya işlemlerinin mahiyetini tam olarak belirlemeden hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne yönelik karar, davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; .... ilçesi, ..... köyünde kain 1052 sayılı parsel içinde kalan 862,90m² ve bu parselin kuzey ve batısında yer alan 672,21m² taşınmazın ihdası davalı Hazine adına tescil edildiğini, kısmen kadastro mahkemesi kararıyla kumluk olduğu gerekçesiyle terkin edilen kısmende yol olarak bırakılan taşınmazın kadastro çalışmalarından sonra müvekkili ... tarafından masraf ve emek sarfıyla imar ve ihya edildiğini, tarıma elverişli hale getirildiğini, 2008 yılına kadar imar ve ihyanın 35-40 yıl olduğunu, taşınmazın halen davacının zilyetliği altında olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın imar ihya ve zilyetlik nedeniyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/02/2012 tarihli ve 2009/146 E. 2012/96 K. sayılı kararıyla; dava konusu 1052 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 862,90 metrekarelik kısmının öncesinde 542 parsel sayılı taşınmaz olarak Hazine adına tespitinin yapıldığı, Manavgat 2. Kadastro Mahkemesi kararı neticesinde bu taşınmazın kumluk olarak tescil harici bırakıldığı ve bu şekilde Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, Mahkeme kararı ile kumluk olduğuna karar verilen yerin zilyetlik ile iktisap edilme imkanı olmadığı, bu nedenle bu bölüme yönelik davanın reddine, deniz kumluğu olarak tespit harici bırakılmasına karar verilen bu bölümün tapudan terkin edilmesi için Hazine ve Tapu Müdürlüğüne ihbarda bulunulmasına, davanın kısmen kabulüne 29/05/2009 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen 672,21 metrekare bölümün davacılar adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunu, bu nedenle reddedilen bölüm yönünden hükmün bozulmasını talep etmiştir

2.2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, imar ihya işlemleri için yoğun emek ve masraf sarf edilmesi gerektiğini, davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını, hava fotoğrafı incelemesi yapılmadığını belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

3.3.2. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; çekişmeli taşınmazın davacıların zilyetliğinde olduğu ve lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle 29/05/2009 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen 672,21 metrekare bölümün davacılar adına miras payları oranında kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, yöntemince hava fotoğrafı incelemesi yapılmamış, her ne kadar ziraat bilirkişisinden rapor alınmış ise de çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde bulunan ağaçların yaşları ve türleri hakkında yeterli derecede açıklama yapılmamış, çekişmeli bölüm kadastro tespiti sırasında yol olarak tescil harici bırakıldığı halde bu yolun kadim yol olup olmadığı, yol özelliğini ne zaman yitirdiği ve bitişiğindeki yolun ne zaman açıldığı araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez.

3.3.3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşabilmek için Mahkemece öncelikle, tapu kaydının oluşum tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden, komşu taşınmaz tespit tutanakları ile oluşumuna esas kayıtlar ilgili yerlerden getirilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, öncesi itibarıyla imar ve ihyaya konu edilebilecek yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, taşınmazın evvelinde yol olup olmadığı, yol özelliğini yitirip yitirmediği, özelliğini yitirdi ise ne zaman yitirdiği, bitişiğindeki yolun ne zaman açıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu olup olmadığını ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi belirtir mahiyette, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye dosya içerisinde bulunan ve yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazların imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresi hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılar tarafından yatırılan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.