Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5028 E. 2022/6782 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlikle kazanma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabulü üzerine davalı Hazine'nin itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, taşınmazların niteliği, imar durumu, zilyetliğin başlangıç tarihi ve ekonomik amacının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı, hava fotoğrafı incelemesi ve diğer delillerin değerlendirilmediği gözetilerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 103 ada 182 no.lu parselde kayıtlı taşınmazın tahmini 8.000 m²'lik ve 5.000 m²'lik kısımlarının, 106 ada 392 parselde kayıtlı taşınmazın tahmini 5.000 m²'lik kısımlarının muris ve babası olan ... oğlu ...’a ait olduğunu, taşınmazlar üzerindeki önceki malikle birlikte toplam zilyetliklerinin bir insanın ömrünü aştığını, kasabalarında yapılan kadastro tespiti çalışmaları sırasında kendilerinin de kasabada olmadıkları ve haberlerinin olmadığı bir sırada yanlış bilgi verilmesi ve noksan inceleme sonucunda işlem yapılması sonucu bu yerlerin mera olarak kayıt edildiğini ileri sürerek, taşınmazların davalı Hazine adına olan kayıtlarının iptali ile muris ve babası olan ... oğlu ...’ın mirasçıları adına veraset ilamında belirtilen hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, davacının dava açmada tek başına yetkisinin olmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/05/2015 tarihli ve 2014/80 E., 2015/157 K. sayılı kararıyla; dava konusu edilen yerlerin 20 yılı aşkın süre ile birlikte davacının zilyetliğinde bulunduğu, bazı yıllar kiraya vermek ve bazı yıllar ise bizzat sürmek suretiyle zilyetliğini aralıksız devam ettirdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 103 ada 182 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümleri ile 106 ada 392 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27/10/2017 tarihli 2015/21431 E.- 2017/7159 K. sayılı kararıyla; “...davacının, dava konusu çekişmeli taşınmaz bölümlerinin babasından geldiğini ve tüm mirasçıların payları bulunduğunu bildirerek dava açtığı, muris ...’ın ölüm tarihi itibariyle terekesinin elbirliği hükümlerine tabi olduğu ve davacının da tereke adına talepte bulunduğunun dosya kapsamıyla sabit olduğu, diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanmasının gerektiği, nüfus kayıtlarından muris ...’ın davacı dışında mirasçılarının bulunduğu ve davalı Hazinenin terekeye göre 3. kişi durumunda olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafa, ...’ın mirasçılarının tamamının davaya katılımının veya muvafakatının veya terekeye temsilci atanmasının sağlanması için süre verilmesi, bu suretle aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde davanın esası hakkında bir karar verilmesi” gerektiği gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin hüküm bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/01/2020 tarihli ve 2018/27 E., 2020/6 K. sayılı kararıyla; kararın (III) numaralı paragrafında yer verilen gerekçeyle davanın kabulü ile, 103 ada 182 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümleri ile 106 ada 392 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile Bünyan Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/03/2014 tarihli, 2014/47 Esas ve 2014/38 Karar sayılı veraset ilamında muris ... ve ... oğlu ...'ın belirtilen mirasçıları adına miras payları oranında kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle, davacı lehine zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığını, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, hava fotoğrafı incelemesi yapılmadığını, soyut tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına itibar edildiğini ileri sürerek, temyiz isteminde bulunmuştur.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. Hukuki Nitelendirme

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17. maddesinde, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz." hükümleri düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Kadastro sonucu Kayseri ili .... ilçesi .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 106 ada 392 parsel sayılı 15.573.026,81 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir.103 ada 182 parsel sayılı 852.975,55 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ise ihdasen Hazine adına 29/01/2007 tarihinde tescil edilmiştir.

6.3.2. Mahkemece, (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

6.3.3. Davacı tarafından 15.573.026,81 ve 852.975,55 metrekare yüz ölçümündeki ve ham toprak niteliğinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiş taşınmazlar içinde kalan toplam 20.460,00 metrekare yüz ölçümündeki bölümlere yönelik dava açılmıştır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri soyut ve denetime elverişli bulunmamaktadır. Tek ziraatçi bilirkişiden alınan raporda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin kısmen taşlık ve zemininin kayalık, derin sürüm yapılmasına uygun olmadığının bildirilmiş olduğu, taşınmaza ait fotoğraflardan da (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin zemininin kayalık olduğu gözlemlendiği halde Mahkeme tarafından bu bölümler yönünden zilyetlik koşullarının nasıl oluştuğu açıklanmamış, taşınmazların batı sınırının işlenip sürülen tarım arazisi olmadığı belirtildiği halde taşınmaz bölümlerinin çevresindeki ham toprak niteliğindeki taşınmazdan ne şekilde ayrıldığı açıklığa kavuşturulmamış, bu taşınmaz üzerinde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin başlangıç tarihi ile ekonomik amaca uygun olarak sürdürülüp sürdürülmediğinin tespiti için üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafı getirtilerek hava fotoğrafı incelemesi yapılmamıştır. Ayrıca, ihdasen oluştuğu anlaşılan 103 ada 182 parsel sayılı taşınmazın evveliyatı araştırılmadığı gibi ihdasa ilişkin tüm evraklar getirtilmemiş, taşınmazlar hakkında imar araştırması ile davacı murisi hakkında usulüne uygun belgesiz araştırması da yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez.

6.3.4. Hal böyle olunca dava konusu taşınmazların imar planı kapsamına alınıp alınmadıkları, alınmış ise imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği ilgili belediyelerden sorularak, imar planının onaylı bir örneği dosya arasına celbedilmeli; ayrıca Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit/ihdas(106 ada 392 parsel sayılı taşınmaz için tespit, 103 ada 182 parsel için ihdas) ya da taşınmazın tespit/ihdas tarihinden önce kesinleşmiş imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imar planının kesinleşme tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları celp edilmeli,

6.3.5. Bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;

6.3.6. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, nizalı taşınmaz bölümlerinin eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, evveliyatı itibariyle mera, yaylak, otlak gibi kamu orta mallarından ya da imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarını ve çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kullanım durumunu, çevresindeki ham toprak niteliğindeki taşınmazlardan ne şekilde ayrıldığını kesin olarak belirleyen komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;

6.3.7. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;

6.3.8. Fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki aldırılmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik raporlar ile komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtlarıyla denetlenmeli, yapılacak değerlendirme sırasında davacılar murisi ... adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit edilen taşınmaz miktarı ile zilyetlikle iktisaba ilişkin yasal kısıtlamalar dikkate alınmalı, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.